Ayrıntılardaki gerçekler

Büyüteç’te geçen hafta, emniyet kulislerinde son günlerde sıkça konuşulan bir dizi iddiayı gündeme getirip, ayrıntıları bu haftaya bırakmıştım.
Kısaca hatırlatmak gerekirse emniyet teşkilatının tepe noktasındaki yöneticilerinden birisinin, Ankara’da faaliyet gösteren ve devletin güvenlik birimlerinin açtığı silah ihalelerine giren bir firmanın üst yöneticisiyle “sıkı - fıkı” konumdaki dostluğuna yer vermiştim. Aynı iddia kapsamında, aynı üst yöneticinin, söz konusu yakın arkadaşının firmasının da katıldığı ve teşkilatın en önemli birimlerinden birisi için açılan tabanca ihalesi çerçevesinde yapılan test atışlarını “bizzat” ve “yerinde takip ettiği”ni açıklamıştım. Bu test atışlarında, emniyet üst yöneticisinin arkadaşının temsilcisi olduğu marka “yeterlilik” alamamış ve yeterlilik verilmesi için ihaleden sorumlu yetkililere baskı yapıldığı iddiası kulislere yayılmıştı.
Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Silah alım ihalesi yapılan emniyet birimi, teşkilatın göz bebeği olarak tanımlanan ve değerlendirilen Özel Harekât Dairesi.
Türkiye’de terörle mücadele operasyonları konusunda en yetkin güvenlik birimleri arasında yer alan, Özel Harekât Dairesi bünyesinde görev yapan özel timcilere verilecek beylik silahı için açılan ihale, şartname alarak ihaleye katılan tabancaların hiç birinin yeterlilik alamaması nedeniyle iptal edildi. Bu ihaleye, üst yöneticinin arkadaşının temsil ettiği silah firması da katıldı.

İş inada bindirildi
Ancak, ilk ihalenin iptal edilmesinin ardından zaman içinde yenilenen ihaleyi bir yerli firma kazandı. Teslimatların yapılmasıyla birlikte halen kesin kabul için test atışları yapılmaya devam ediliyor. İhalede sorun yok. Sonuçta, üst yöneticinin arkadaşı Özel Harekât’a alınacak silah ihalesini kaybetti.
Gelelim bir başka ayrıntıya...
Emniyet Genel Müdürlüğü, geçmişte çok tartışılmasına karşın özellikle sokak suçlarına karşı mücadele eden polislere dağıtılması amacıyla çelik cop ihalesi açtı.
Önceki Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal’ın vatandaşa karşı kullanılacak olması nedeniyle “sakıncalı” görüp alımına onay vermediği çelik cop ihalesine, üst yöneticinin arkadaşı bir ABD firması aracılığıyla katıldı. Beş bin çelik cop alımını öngören ihale, ABD firmasının tüm düşük fiyat çabasına karşın, işi inada bindirip maliyetinin altında fiyat veren rakip Alman firmasında kaldı. Emniyet üst yöneticisinin yakın arkadaşı bu ihaleyi de kazanamadı.
Bu da üçüncü ayrıntı.
Emniyet Genel Müdürlüğü, yine sokak suçlarına müdahalede görev alan polislerin kullanması için, düşük amperli elektrik yayan ve müdahale edilen kişileri kısa süreli etkisiz hale getiren özel bir silahın alınmasına karar verdi.
Air Taser adı verilen bu ekipmandan ilk aşamada 3 bin tane alınması benimsendi. Bu amaçla, özel şartname hazırlandı. İhaleyi yapan ve kullanacak olan emniyet birimi şartnamede, ekipmanın yayacağı elektrik akımının en fazla 2.5 amper olmasını öngördü.
İnsan sağlığının korunması ve Avrupa standartlarının sağlanması amacıyla alınan “2.5 amper” değerine karşın, emniyet üst yöneticisi, 6 amperlik elektrik akımı yayan bir ekipmanın alınması talimatını verdi. Bu talimatla birlikte, üst yöneticinin yakın arkadaşı, temsilcisi olduğu bir firmanın 6 amperlik cihazıyla ihaleye girmek için hazırlık yaptı.

Başbakan’dan talimat
Buna karşın, ihaleyi yapan birimin 2.5 amperlik cihaz alımında direnmesi neticesinde, bu kez üst yönetici karar değiştirip üç bin yerine, 500 cihaz alınması talimatını verdi. Bu durumda, üst yöneticinin arkadaşı istenilen değerde bir cihaz bulamadığı takdirde ihaleye girme hakkını kaybedecek!
Üç küçük ayrıntıda görüleceği üzere, Emniyet teşkilatında ihalelerin ve alımların son derece sağlıklı ve düzgün gerçekleştirildiğini söylemek mümkün. İhalelerde kuşku yaratılacak durum söz konusu değil.
Ancak, madalyonun diğer yüzüne bakıldığında, üst yöneticinin, makam ve mevkiini kullanarak yakın arkadaşına para kazandırmak adına sürekli bir çaba içinde olduğu gözden kaçmıyor.
Ayrıca, başka bir iddiaya göre, emniyet üst yöneticisi, silah firması yetkilisi olan yakın arkadaşıyla birlikte zaman zaman yurtdışına silah fuarlarına gidiyor.
Bu bilgilerin üst üste konulması beraberinde bazı soru işaretlerini de getiriyor elbette.
Geçen haftaki yazının ardından kulislere bir başka bilgi daha yayıldı.
Bu bilgiye göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, emniyet üst yöneticisi ve silah tüccarı arkadaşı arasındaki ilişkinin boyutunun ortaya çıkarılması amacıyla güvendiği bir devlet görevlisine talimat verdi.
Bakalım önümüzdeki günler bu konuda neler gösterecek?