Sonbahar etkisiyle, DIY "DoItYourself" teması

21 Ekim 2016

Yaprak sıkılmıştı ağaçtan, bahane idi sonbahar.

Yaz çoktan bitti, Eylül pek sonbahar gibi değildi, ama ekimde hissettirdi kendini soğuklar…

İnce hırkalar ceketler alarak sokağa çıkılıyor artık.

Adanalı olsam da soğuk havaları daha çok severim, dolayısıyla içten içe seviniyorum bu duruma.

Aşk hayatında, iş hayatında, aile ve özel hayatta yaz hep boşluk zamanı, sonbahar ise “tamam abi ben oldum, hadi başlayalım” zamanıdır.

Yaz aşkı diye bir tabir var, boşuna değil.

Şarkıları bile daha ağır, daha kalıcı sonbaharın. Mesela sonbahar ile bütünleşen şarkı Teoman’ın “İstanbul da sonbahar” şarkısıdır. Efsane güzel bulur sıkılmadan dinlerim.

Sinema sektöründe de durum pek farklı değil.

Yazının Devamı

Prens Küçük, Hayaller Büyük

7 Ekim 2016

Herkesin yolu geçmiştir ondan.

Koca yürekli, minik cüsseli, küçük prensten

Yazar Antoine de Saint-Exupéry, 1943'te Le Petit Prince adında bu kitabı yayımlamış ve sonra dünya yerinden oynamıştır.

Kendimi bildim bileli popüler küçük prens.

İlkokulda da vardı, lisede de, ama ben utanarak söylüyorum, üniversiteden sonra bir arkadaşımın ısrarıyla okudum.

Bilmeyenler için, Küçük Prens…

Kitapta bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır.

Sahra Çölü'ne düşen pilotun Küçük Prens'le karşılaşması ile başlayan kitap yirmi yedi bölümden oluşur.

Yazının Devamı

Yuvadan Uçacak/Kaçacak "Issız Adam" Bekâr Erkeklere Tüyolar

5 Ekim 2016

Geçen hafta ekşi sözlükte, “bekâr evi” konu başlığı altında ki entryleri okuyordum ve durumun vahim olduğunu bir kez daha fark ettim.

Otuz yaş üstü bekârların aslında evlilere göre daha zor bir hayatı olduğu çok net belli.

Kendimde dâhil bu yaş grubu için de ufak tüyolar vermek boynumun borcu oldu...

Hadi hazırlanın! Eve çıkıyoruz, bekârlar…

Yaş geldi kemale erdi, ama hala “Bu saate kadar neredeydin, ev burası ev, otele gitseydin bari” gibi cümleler duyuyorsanız çözüm, tek başınıza veya kankanızla ayrı bir eve çıkmak.

Halk dilinde, meşhur bekâr evine…

Annelere göre hala çocuk, babalara göre eşek kadar olan, otuz yaş üstü erkeklerin, evlenmeye de niyeti yoksa yapacağı en mantıklı karar bu olacaktır.

Rahat ev partileri, istediğiniz arkadaşınızı konuk edeceğiniz kendi yaşam alanınız.

Yazının Devamı

Bulunmaz “Hint Kumaşı” Artık Her Yerde

30 Eylül 2016

Bulunmaz “Hint Kumaşı” Artık Her Yerde

Rengârenk Hindistan,

Bembeyaz Tac Mahal,

Hint Esintili Ev Dekorasyonu

Kendine özgü dansları, ritimler ve melodilerle yoğrulmuş müzikleri, filmleri, rengârenk yaşamları, alınlarına koydukları kırmızı benekleriyle, muhtemelen benim gibi birçok kişinin çok fazla merak ettiği coğrafyalardan birisidir, Hindistan.

Hindistan?

Hindistan, Güney Asya'da bulunan, Müslüman nüfus olarak ta, Endonezya’dan sonra sayıca en kalabalık ülkedir.

Dünyanın en büyük yedinci coğrafi alanına ve en büyük ikinci nüfusuna da sahiptir.

Yazının Devamı

Great Gatsby’den, Günümüze “Art Deco” Uyarlaması

28 Eylül 2016

Sevgili Milliyet okurları,

Bugün, kulak aşinalığınızın olduğu “art deco” uygulamasını, Great Gatsby ile arasında ki ilişkiyi, inşaatta ki yerini ve birkaç adımda yapılan kolay bir art deco uygulamasını, inceleyeceğiz.

Bir Tutam Modernizm,

Bir Tutam Kübizm,

Biraz da Eski Mısır,

Ve Karşınızda, “Art Deco” …

Art Deco, 1920’li yılların Avrupasın’da geometrik çizgiler, zigzag ve dairesel tarzı seçmiş bireyselci sanat ve süsleme akımıdır.

Doğuşu, tabi ki sanat denilince akla gelen ilk yer, Fransa’dır.

Yazının Devamı

Dünden bugüne, ateşle toprağın dansı "Seramik" aşkı

26 Eylül 2016

Sevgili Milliyet okurları,

Hepimizin her gün karşılaştığı, inşaatın, mimarinin ve sanatın en eski malzemelerinden biri olan seramiği, bugün derinden inceleyeceğiz. SERAMİK

Ne zaman, kim buldu?

Kimin aşkının meyvesi?

Nasıl dans etti?

Günümüzde ve sanayide ki yeri ne?

Tarihi,

Seramik, kayaların parçalanmasıyla oluşan kil, kaolen ve benzeri maddelerin yoğrulup yüksek sıcaklıkta pişirilmesiyle elde edilir. Zaten birçok kaynakta “Toprakla ateşin aşkı” gibi cümleler okumuşsunuzdur. Özetle MÖ 7000’ler de, Toprak anayla ateş babanın, yüksek etkileşimi sonucu seramik adlı bir çocukları olmuştur. Bu çocuk öyle ki hikâyede ki yerini değiştirmeden bugünlere gelmiştir.

Yazının Devamı

Duvara "Sanat" Asmak

23 Eylül 2016

Duvara “Sanat” İşlemek

İlk insanlar ile başlayan hayat döngüsü, hızlı bir ivme kaydederek bugünlere gelmiştir. Atlarla mevsimsel olarak, mekân değiştiren göçebe insanlar, tarımın gelişmesi ve hayvancılık ile yerleşik hayata geçmiş ve bugün ki yaşam düzeninin temelini oluşturmuştur.

Mağara duvarlarına resim yaparak başlayan sanat ise, topraktan elde edilen çamuru kullanıp, çanak, çömlek yaparak gelişmiş, akabinde toprak ve çeşitli materyaller kullanarak yapılan duvar ile sanatta ve onun kolu olan mimaride bir devir başlamıştır. Konuyu uzatmadan ilk insanlar sanata ve görselliğe en az bizler kadar önem vermişler, yaşam alanlarına resimler, tablolar yapmış ve asmışlardır.

İşte bugün ki konumuzun doğuşu “duvara sanat işlemek” mağaralarda, duvarlara şekiller, bizonlar, atlar yaparak başlamış değişen yaşam alanlarıyla duvarlara resim, tablo, minyatür asarak, camları boyayarak gelişmiştir.

Mağaralardan çamurdan evlere, saraylardan yalılara derken, değişen mekân döngümüzde çoğumuz apartman dairelerine tıkalı kaldık bu değişimde. Hiç düşündünüz mü gününüzün kaç saati nerede geçiyor diye? Yaklaşık sekiz-on saati iş yerlerimizde, iki saati yollarda, kalan oniki saati de evimizde geçiyor. Yani

Yazının Devamı

Küçük Bütçeler, Büyük İşler

22 Eylül 2016

Merhaba sevgili okuyucular;

Mimari, dekorasyon ve pratik çözümler ile her hafta sizlerle buluşacak olmanın heyecanını ve keyfini yaşıyorum. Çömez bir İnşaat Mühendisi olarak, şantiye tozu yuta yuta, alçı koklaya koklaya bu işe âşık oldum.

İlk yazım “Küçük Bütçeler, Büyük İşler” ile de karşınızdayım…

Millet olarak; ülke durumu, içimizdeki acabalar ve maddi sorunlardan dolayı para harcamaya korkar olduk. Yeni bir eşya almak, yeni bir yaşam alanı yaratmak hayal gibi birçoğumuzda. Bir tarafta “bu kadar kriz varken bir de boya sıvaya para harcamayalım” diyen evin reisleri, diğer tarafta bütün gün evde tadilat gerektiren manzaraya karşı çay içen evin prensesleri… Çözüm var aslında, pratik ve ucuz hem de.

Nasıl mı? Biraz cesaret ve özgüveni cebimize koyarsak yapamayacağımız iş yok. Çok küçük ekipmanlar la üstesinden gelebiliriz bu parkurun. İşine yıllarını vermiş emektar tecrübeli ustalarımız kadar güzel bir sonuç çıkacağını beklemeyin tabi ki ama kendi yarattığınız mekan da kahve içmenin verdiği hazzı tatmanızı tavsiye ediyorum. Boya işlerinden başlayalım bu hafta.

Boya İşleri öyle çokta ta zor ve pahalı değil ;

Nasıl bir renk seçmelisiniz önce buna karar verelim.

Koltuk

Yazının Devamı