Şükrü Andaç

Şükrü Andaç

sukru.andac@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ayşe Teyze’nin kaybı büyük. Güngör Hoca’nın (85) kaybı tüm Türkiye için çok büyük. İş dünyası, ekonomi basını, yeme-içme dünyası bir duayeni kaybetti.

Hocamız içindeki meraklı çocuğu hiç kaybetmeyen, dünya çapındaki birikimine karşı herkese alçakgönüllü yaklaşan ve sürekli öğrenmeyi düstur edinmiş biriydi.

Hayat sevinci ve zevkiyle genç kuşaklara örnek oldu ve hep yollarını açtı.

Aile hayatı, kadınların iş hayatında yer almasına verdiği önem, görgüsü ve kibarlığı ile model alındı.

ÖRNEK CUMHURİYET KUŞAĞI TEMSİLCİSİ

İstanbul’da yaptığımız sektör toplantıları sonrasında çekilen hoş bir kare. (2017)

Haberin Devamı

Şimdi Bize N’lcak?

Cumhuriyet değerlerine bağlılığı, Türkiye’nin geleceğine olan inancıyla tam bir örnek Cumhuriyet kuşağı temsilcisiydi.

Öğrenmeyi, yazmayı ve üretmeyi hiç bırakmadı. Engin hayat deneyimini paylaşmayı çok severdi.

Anadolu’nun bakir çocuğu, hep Anadolu’nun daha iyi yerlere gelmesi için çalıştı.

Hocamızın gülümsemesini, sorularını, analizlerini ve bize yol göstermesini çok özleyeceğiz.

Güngör Hoca’nın vefat haberini aldıktan sonra gece rüyama Ayşe Teyze girdi. Elini öpmeye gitmiştim...

Çok dertliydi. Ama bu kez derdi “geçim” değildi.

Gece uyuyamamış, Güngör Hocasını düşünüyordu. Çok üzgündü. Oturttu karşısına beni, uzun uzun sordu; “Şimdi bize n’lcak?”

“Doları, altını, euro’yu... Ekmeği, peyniri, zeytini... Faizi, enflasyonu, yatırımı... Patatesi, domatesi, soğanı... Yerli ve milli olmayı... İhracatı, ithalatı, cari açığı... Yemeyi, içmeyi, giyinmeyi...

Geçim derdini... İşçiyi, emekçiyi... Siyaseti, sanayiyi, ekonomiyi, turizmi, iş alemini... Söylesene Şükrü bey kardeşim, şimdi bize kim anlatacak bunları?”

Yanıtını veremedim. Kapıdan çıkarken son bir kez arkamı döndüm ve Ayşe Teyzem’e “Elveda” dedim.

Sabah uyandığımda da bir yandan Ayşe Teyze’nin o hüzünlü suratı bir de “gerçekten çok üzgünüm” deyişi gözümün önünden gitmedi. Çünkü Güngör Hoca’nın yerini doldurmak mümkün olmayacak. Ve “Ayşe Teyze” ile “Ali Rıza Amca” da “Güngör Hocam” gibi artık gönüllerde yaşayacak.

Üretim, Üretim, Üretim!

Güngör Uras’ın kitaplarında ve yazılarında öncelik verdiği konu “üretim” idi. Bu konuda geride bıraktıklarını, “Sanayileşecektik Büyüyecektik N’oldu Bize?” adlı kitabında yer alan şu sözlerle aktarmak mümkün...

Haberin Devamı

“Yeni bir yapı kurmak “kafa ister, yürek ister, bilek ister.” Yeni bir yapı, “yepyeni bir kalkınma stratejisi, uzun vadeli planlama, plana uygun program” demektir. Seksen yıllık köhne yapıyı altüst etmek, toplumu sarsmak, kötüleri, işe yaramazları gözünün yaşına bakmadan ayıklamak demektir.

ÖRNEK CUMHURİYET KUŞAĞI TEMSİLCİSİ

Bu yapılamadan bu ekonomi, bu halk, bu ülke düze çıkamaz. Düze çıkmak “üretim kısırlığından”, “rantiyelikten”, “tembellikten”, “halk dalkavukluğundan”, “nemelazımcılıktan”, “gözlerimi kaparım vazifemi yaparımcılıktan”, kurtulmak demektir. Üretimin yolunu açmak, halkı “kadercilikten” “üreticiliğe” yöneltmek demektir.

Bu ülkede bunu yapacak liderlere ihtiyaç vardır...

Buraya kadar, Osmanlı’dan bu yana kalkınmamızı, büyümemizi frenleyen yanlışları sıraladım.

Bu yanlışları bilelim.

Bilelim ki; “Sanayileşecektik, büyüyecektik... N’oldu bize?” diyerek şaşkın, şaşkın yaşamayalım. Başkaları nasıl sanayileşiyor ve büyüyorsa biz de büyürüz.”