Göteborg
Dünyanın en güvenilir otomobillerini üretmek için yola çıkan Volvo, kendi araçlarının karıştığı kazalarda yaralanma ve ölüm riskini sıfıra indirmeyi planlıyor. İsveçli üreticinin çarpışma testlerinin de yapıldığı Göteborg’daki Volvo Adası’na (Torslanda) yaptığımız ziyarette şirket yöneticileri oldukça net konuştu: “Bugüne kadar hiçbir otomobil üreticisi böyle bir iddia ortaya koymadı. Biz, hiç kimsenin ölmeyeceği ya da ciddi şekilde yaralanmayacağı bir otomobil üreteceğiz.”
‘İnsansız oto’ yollarda
Volvo’nun sonraki hedefi ise “hiç kaza yapmayan” otomobili geliştirmek. Bunlar da “otonom” yani sürücüden tüm kontrolü devralabilen otomobiller olacak. Hatta üç yıl sonra, 2017’de Göteborg’da 100’den fazla otonom otomobil kullanılmaya başlanacak. İlk denemelerse, yaya ve bisikletlilerin olmadığı özel yollarda... Bu ilk aşama geçildikten sonra normal trafiğe çıkılacak ve kaza yapmayan otomobil hedefi yakalanmaya çalışılacak.
‘% 98 yaralanmıyor’
Volvo’nun bu iddiasının bir geçmişi var elbette. Şirket, İsveç’te 1970’den bu yana Trafik Kazaları Araştırma Birimi adında oluşuma imza atmış. Amacı, trafik kazalarının nedenlerinden, en çok görülen yaralanma şekillerine varıncaya kadar pek çok bilgiyi biriktirmiş. Elde ettiği bilgiler de ilginç.
1970’den bu yana İsveç’te 65 bin kişinin karıştığı, toplam 45 bin yaralamalı veya ölümlü kaza olmuş. Bundan 40 yıl önce kazalarda yaralanma riski yüzde 10 dolayındaymış. Volvo, 1991 yılında yandan koruma sistemini, 1994’te yan hava yastıklarını, 1998’de yan perde hava yastıklarını devreye almış. 2003 yılında ön darbe emici sistem, sonrasında da yeni güvenlik çözümleri eklenince, 2008’de Volvo, kendi otomobillerinde yaralanma riskini yüzde 2’lere kadar indirmiş. Bunun bir diğer anlamı, kazaların yüzde 98’inin ciddi bir yaralanma yaşanmadan atlatılıyor olması.
2009 yılında “Şehir Güvenlik Paketi” adıyla yeni nesil algılayıcılı güvenlik çözümlerini araçlarında kullanmaya başlayan İsveçli üretici, çarpışma önleyici sistemleriyle birlikte bu oranı yüzde 2’nin de altına çekiyor. 2020 yılında şirketin hedefi, yaşanan kazalarda sıfır yaralanma seviyesine ulaşmak. Dolayısıyla ölümlerin de önüne geçmek.
Fil gücünde çarpmayın!
Kazalarda arka koltuklarda oturanlar için kullanılan kemerlerinin takılması da şart. Çünkü, arka koltukta kemer takmayan yolcular adeta “fil”e dönüşüyor. Kazanın şiddetiyle arkadaki kişi, ön koltuğa ya da cama bir filin ağırlığında güçle çarpıyor. Öndekilerde genelde kemer olduğundan yaralanma riski azalıyor ancak öne çarpan kişinin yaralanma hatta ölüm riski yükseliyor. Türkiye’de arka koltuklarda kemere pek alışık olmadığımızdan, ciddi riskle birlikte yolculuk etiğimiz bir gerçek.
HEP UYANIK!
Yeni XC90’da oldukça üst seviyede güvenlik donanımları var. Yoldan Çıkma Koruma paketi ve Çarpışma Anında Otomatik Fren bunlardan ikisi... XC90, yoldan çıkma durumunda ne olup bittiğini saptayıp, emniyet kemerlerini yolcuları koltuğa sabitlemek için sıkıştırıyor.
Koltuk ve koltuk çerçevesi de, araç sert bir zemine düştüğünde omurga yaralanmalarını engellemeye yardımcı oluyor.
XC90, aynı zamanda sürücü bir araçla aniden karşı karşıya geldiğinde otomatik fren yapma teknolojisine sahip. Bu, otobanlarda ve şehir içi kavşaklarda karşılaşılabilecek bir durum. Şehir Güvenlik sistemi, aynı zamanda gündüz ve gece, öndeki araçları, bisikletlileri ve yayaları da algılayarak, gerektiğinde kendisi fren yapıyor.
Türkiye’de ‘elektrik’ saçacak...
“XC90” yeni Volvo’nun doğuşu olarak tanımlanıyor. Volvo Türkiye’de pazarlamanın başındaki isim olan Ebru Ekşi Akınoğlu, “XC90’nın fiyatı Türkiye’de 305 bin lira alacak. Haziran ayında yollarda. Bunun plug-in hybrid yani prizden şarj edilebilen elektrikli motoru da olan versiyonu sonradan gelecek. Bu otomobilin motor gücü çok daha fazla olacak. İstenirse akülerin dışarıdan şarj edilebilecek. Bu sayede oldukça tasarruflu olacak” diyor. Elektrikli hibrit aracın fiyatı ise 390 bin TL seviyelerine denk geliyor.
3 bin insan 1.000 robot
3 bin kişinin çalıştığı Volvo fabrikasında 700 robot da iş başında. XC90 modeli ise ocak ayında üretilmeye başlanacak. Bunun için de yakında 300 robot daha Volvo takımına katılacak. Şirketin Belçika’da küçük ölçekli bir fabrikası daha var. Yeni sahiplik yapısı sonrasında önemi daha da artan Çin’deki fabrika yatırımı bitmek üzere. Bu yıl içinde Göteborg’daki fabrikanın kapasitesi 200 binden 300 bine çıkarılmış. 8’er saatten iki vardiya çalışılıyor. Çalışanlar arasında birçok Türk de var. Tesislerde yılda 300 otomobil çarpışma testlerinde kullanılıyor.
Çinliler İsveçli üreticiyi uçuruyor
Çinli üretici Geely, 2010’un ilk çeyreğinde Volvo’yu 1.8 milyar dolara Amerikalı Ford’dan satın almıştı. Volvo bu operasyon sonrasında atağa kalktı. Global satışlarını bu yıl yüzde 9 yükselterek, 2015 yılı hedeflerini ilk 11 aylık dönemde yakaladı. Çin pazarı büyük çıkış gösterdi. Çin’de yüzde 30’un üzerinde büyüme yaşanırken, Ford’un Volvo’yu satışı sonrası ABD pazarındaki iniş dikkat çekti.
Türkiye pazarı da büyüyen ülkeler arasında yer aldı. İlk 11 aydaki 5 bin 87 adetlik satışla birlikte Volvo’nun global liginde Türkiye iki basamak atlayarak 15’inci sıraya yükseldi. Bu ligde ilk 3’te Çin, İsveç ve ABD yer alıyor. Volvo liginde yılın en çok satan otomobili XC60 olacak. Hatırlatalım, bu otomobil yollara çıktığı yıldan (2008) bu yana şampiyonluğu hiçbir modele kaptırmıyor.
Küçülen Türkiye’de büyüme yakaladı
Türkiye’deki toplam otomobil satışları 2014’ün Ocak-Kasım döneminde 2013’ün aynı dönemine göre yüzde 15.3 azalarak 427 bin adete geriledi. Pazardaki küçülmeye karşılık Volvo, ilk 11 ayda yüzde 20’nin üzerinde büyüdü. Şirketin hedefi yılı toplamda 6 bin adetle kapatmak.