Türk ekonomisi asla diz çökmez
Ekonomimiz ile ilgili zerre kadar kuşkumuz yok. Bu şu anlama da gelmiyor,biz birşey yapmayacağız. Ekonomi sağlam ama canlılığı, yatırımları artırmalıyız. Dışarıdan ne kadar saldırı gelirse gelsin, bizim ekonomimiz asla diz çökmez. Bizi dışarıdan yıpratıyorlar ama bilgi Türkiye’den gidiyor. Türkiye’den besleme yapıyorlar.
Yatırımcılara akıl vermeye lüzum yok
Vergi reformuyla ilgili Maliye yıllardır çalışıyor. ‘Elimizden birşey gider mi’ diye endişeliler. Ama bu kez önemli adımlar atılacak. Bürokrasinin yükü azaltılacak. İş yapmak isteyen yatırımcının önü açılacak. Devletin elindeki zenginlikleri sahibine teslim edeceğiz. Bizim buradaki duruşumuz, ‘Millete akıl vermeye lüzum yok, önünden çekil yeter’ şeklinde olacak.
Dolar bu, çıkar, iner!
Dolardan bize ne, dolsa ne olur dolmasa ne olur, biz kasaya dolana bakalım. Her şeyi getirip dolara bağlamanın anlamı yok. Çıkıyor, iniyor.
Binalar yapılsın teşvikler yetişir
İstanbul’da yapımına başlanan Finans Merkezi projesine hız veriyoruz. Geçmişte bazı kurumlarımız gönülsüz davrandı, ayak sürdüler ama sonrasında buraya yöneldiler. İstanbul Türkiye’nin ticari başkenti. Bu yüzden proje önemli. Şimdi sırada teşvikler var. Binalar yapılıncaya kadar teşvikleri 10 seferde yaparız.
OHAL ne olacak??
İhtiyaç olduğu kadar uzatılacak
Olağanüstü Hali (OHAL) vatandaşlar, şirketler, yatırımcılar için değil, biz kendimiz için ilan ettik. Kimsenin hayatına, işlerine bir müdahale yok. Terörle mücadele için bu karar alındı. Şimdi de 3 ay uzatıldı. İhtiyaç olduğu kadar da uzatılır. Yapısal reformlara hız vereceğiz.
FETÖ’cüler darbe yapalım diye çalışırken biz reformları yapıyorduk. Bir ara verdik, onların işini hallettik şimdi yola devam.
En büyük yapısal reform: Başkanlık
Başkanlık sistemi demek ‘tek başına sürekli iktidar’ demek. Türkiye sürekli tek başına iktidar üretmezse sorunlarını çözemez. Bugün bunu Ak Parti sağlıyor. Önümüzdeki 10 sene de sağlar. Ama devlet için 10 sene çok uzun bir sure değil ki…
En büyük yapısal reform Başkanlık sistemi olacak. Karşı çıkanların özgüven eksikliği var. ‘Biz kazanamayız, Ak Parti kazanır’ diye düşünüyorlar. Sen de kazan kardeşim. Çalış sen de Başkan ol.
İtalya modeli…
ABD’de başkanlık sistemi var. Cumhuriyetçiler var, Demokratlar var. Bir o, bir bu seçiliyor ama her seferinde ülke kazanıyor. İtalya yıllarca debelendi. Sonunda, ‘Yüzde 40’ı bulan iktidar olur’ dedi. O da bir yöntem.
Para bol dedik hiperbol değil!
Küresel kriz devam ediyor. Büyüme var ama azalarak… Türkiye bu süreci iyi yönetiyor. Neden; krizlere inat yatırımlara devam ettik. Hatta kriz dönemlerinde bile kamu olarak müteahhitlere ‘para bol, yapın’ dedik. Sonrasında yıl bitti, o müteahhitler alacak için bize geldi. “Ne oldu kardeşim, para bol dedik de hiperbol demedik ki, bekleyin’ dedik. Tabii zaman içinde de tüm ödemeleri yaptık.
22 CEO ile büyük zirve
Doğu ve Güneydoğu’ya yatırımcı gelmesi için huzur ve güven ortamı sağlansın, deniliyor. Huzur mezarlıkta… Türkiye’de huzur yok dersek çok büyük haksızlık olur. Türkiye’yi kötü göstermek için çaba harcayanlar var. Böyle bir sorunumuz var. Tüm bakanlarımızla karşı atağa kalkıyoruz. Küresel yatırımcıların tereddütlerini gidermek için bu ayın 27’sinde dünya devi şirketlerin 22’sinin CEO’su ile toplantı yapacağız.
NOTLAR…
Emeklilere promosyon…
Çalışma Bakanımızdan bekliyoruz. Önümüze gelince bakacağız.
Yüksek gıda fiyatları…
Gıda fiyatları enflasyona hakettiğinden fazla etki yapıyor. Kabul edilemez. Üzerine gideceğiz.
Borçları yeniden yapılandırma…
31 Ekim’e kadar sürüyor. Şu ana kadar 3.7 milyon kişi 27 milyar liralık yapılandırmaya imza attı.
Doğu, Güneydoğu’ya teşvik…
Ezber bozacağız. Özel sektörden kahramanlık beklemiyoruz, parasal katkıdan pazarlamaya işin içinde yer alacağız.
Özel sektör borçları…
Bu ülkenin teminatı özel sektör. Kamu olarak net alacaklıyız. Her iki tarafta da yatırımlar devam edecek.
Rusya vizeleri…
Rusya ile ilişkiler gelişiyor. Ama henüz eskiye dönmedik. Vize konusunda da kademeli düzenleme olabilir. Biz de çok sıkıştırmıyoruz.
Suriye ve Irak duruşumuz…
Bölgesel istikrarsızlıklar, terörle mücadele ekonomi hareketliliğimizi olumsuz etkiliyor.
Körfez yatırımcıları…
Katılım bankacılığımıza ve kurduğumuz Varlık Fonu’na yatırım yapmak istiyorlar. Kalıcı, uzun dönemli yatırımlar istiyoruz.
İngiltere’deki Brexit…
Brexit sonrası karşılıklı ticaretimizde iyileşme olacak. 15 Temmuz sonrası net duruş gösterdiler. Brexit ile onlar da bizim kulübümüze (AB’ye üye olmayanlar) dahil oldu. Üstelik onlar aday da değil.