Şükrü Andaç

Şükrü Andaç

sukru.andac@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Düsseldorf

Yıl 1965. Türkiye’den Almanya’ya işçi göçünün başladığı yıllar. Gaziantep Islahiye’den Aziz çocuklarına daha iyi bir hayat için Almanya’daki bilinmezlere doğru yola çıkar. Sirkeci’den kalkan Münih treniyle sınırları aşar, Almanya’da son derece aşağılayıcı sağlık kontrollerinden geçer ve çalışma izni karşılığı “istenildiğinde Almanya’dan sebepsiz gönderileceğine” dair belgeye imza atar. İlk görev yeri şartların son derece ağır olduğu bir madendir. Sadece çalışma koşulları değil Almanların tavrı da zorludur.
Aziz, Almanya Acı Vatan’da ayakta kalabilmek için yanında getirdiği birikmiş parasını ilk iş olarak dil kursuna yatırır. Artikelinden gramerine Almanca öğrenmek tek hedefidir ve bunu başarır...
Almanya’da mücadeleye devam ederken en büyük mutluluğu ailesinden gelen mektuplardır. Bir gün babasına yolladığı mektup, üzerinde “Bu kişi vefat etmiştir” damgası ile ona geri döner. Büyük üzüntü yaşayan Aziz’in kafasında çözemediği bir soru vardır. Çünkü babasının ismi ile en büyük oğlunun ismi aynıdır. “Mustafa...”
Aziz kaybettiği kişinin babası mı, oğlu mu olduğunu o günün şartlarıyla ancak Islahiye’deki evine dönünce öğrenir. Dönüş yolu boyunca sorular, ihtimaller beynini kemirir. Acı haberi eşi verir. Babası Mustafa 6 ay önce dünyadan ayrılmıştır.
Aziz Almanya’ya döner ve 1974’te kesin dönüş yapana kadar çalışmaya devam eder. Tek amacı 5 çocuğunu okutmak ve başarılı olduklarını görmektir.
Amacına ulaşması için çok vakit geçmesi gerekmez. En küçük oğlu Adnan girdiği bankada kısa zamanda yükselir. Gelecek vaat eden bu genci Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası seçerek Almanya’ya gönderir. Babasının yıllar önce dişlerinin sağlamlığı kontrol edilerek girebildiği Almanya’da oğlu Almanya Merkez Bankası Bundesbank’ın gönderdiği özel şoförlü limuzinle karşılanır.
Adnan yıllarını onun için madenlerde geçirmiş babasını arar ve mutluluğunu gözyaşları içinde onunla paylaşır.

Haberin Devamı



Acı Vatan’da bir baba oğulun gurur hikâyesi

Adnan Bali babası Aziz Bali’yle
68 model Mercedes’in önünde.

Çekilen zorluklar...
Bu hikâyeyi geçen hafta Düsseldorf’ta Alman ve Türk işadamlarının buluştuğu etkinlikte dinledim. Hikayenin kahramanı Aziz Bali, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin 81 yaşındaki babası. Bir babanın fedakarlık hikayesi salondaki herkesi derinden etkiledi. 1974’deki kesin dönüşünden sonra Almanya’ya ilk defa giden Aziz Bali’nin gözlerinden oğluyla duyduğu gurur ve çekilen zorlukların boşuna olmadığı okunuyordu.
Adnan Bali ise, Almanya’yla iş yapan ve Avrupa’da 1 milyar euro’luk hacmi yakalayan bir Türk bankasının Genel Müdürü olmasının yanı sıra bunu Almancı bir babanın çocuğu olarak gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyordu. Almanya artık onlar için Acı Vatan değildi.