Sina Koloğlu

FOX’un yeni komedi dizisi ‘Bu Sayılmaz’ için yapılan yorumlar, “Konsept; Bir Demet Tiyatro kalite, Akasya Durağı”, “Derya Şensoy ne itici”, “Oyuncular iyi, senaryo kötü”, “Kaliteli espri yok, bayat espriler” ve “Müsamere gibi olmuş” bu şekilde. Sanırım 1-2 farklı yorum oldu: “Yılların alışkanlıklarını edinmiş izleyiciler için iyi bir kadroyla daha da iddialı ve yepyeni bir format yapmışlar.” Ben, azınlık olan taraftayım. Bu bir durum komedisi. Adabıyla bizlere sunuyorlar. Yapım şirketinin basın bülteni, “360 derece formatında dizayn edilen sahnede, seyirciler oyuncularla temas yakınlığında etkileşim kurabilecek ve dönen koltuklarında kahkaha dolu anları takip edecek” diye bilgi vermişti. Oturup izleyen için de farklı bir sunum.

Küçük Semiha Dilber Ay mı?

Küçük Semiha’ya (Binnur Kaya) ev ahalisinin yorumu, “Dilber Ay havası vermişler” oldu. Cansın, kafası basmayan kızı oynuyor ve itici, rolünü yapıyor işte. Çırağan, İlayda ve Safiye’yle daha fazla içli dışlı olup izler hale geleceksiniz. Haklı olunan bir taraf var, senaryonun kendine çeki düzen vermesi şart gibi.

Ev ahalisi, Küçük Semiha’nın Cengiz’in mekanında söylediği şarkısına denk gelince, “Bu ses ne, esprisi bile çekilmiyor”

Bu yıl, geçen yıla göre borçlarımızda azalma var’ ya da ‘TRT ilk defa kâra geçti’. Bu haberleri duymak yerine, ne duyuyoruz: ‘Elektrik faturasında TRT payı arttı’, ‘Cep telefonu bandrol ücretleri yüzde 10 yükseldi’. Kamu yayıncılığı yapan bazı
televizyonlardan örneklere bakalım.

TRT neden kendi çekmiyor?

Kurumun dış yapımlara harcadığı para hep konuşulur. Bu para hanesinde bir azalma görülmez. Son telaffuz edilen rakam, 753 milyon 500 bin TL. Peki bunu harcadın, kârın nedir? 2016’nın reklam geliri, 224 milyon 456 bin 182 TL.

Alman ART ve ZDF kanalları çok izlenen zaman dilimi yapımlarının yüzde 60’ını kendi çekiyor. BBC, bu yıl satışlarından yüzde 17.6 artış sağlamış. ‘Doctor Who’, ‘Sherlock’, ‘Planet Earth ll’ ve ‘Top Gear’ gibi dünya çapında satışı olan yapımların hepsi kendi stüdyolarında çekiliyor. İtalyan RAI kanalının da prime time programlarının büyük bölümü kendi iç yapımı. Fransa’nın kamu televizyonlarının yüzde 10 oranı da iç
yapımları. TRT’nin bunda payı nedir?

Cinayetler, kaçırmalar, kaybolan evlatlar, ailesini arayanlar ve barışmaya çalışanlar... Evlendirme programları ünlülerinin katılımlarıyla ve göbek havasıyla sabah saat 10.00’da (FOX’ta 11.00’de) başlıyor. ‘Kaybolan Çiçekler’ (iki saat), ‘Sen İste Yeter’ (üç saat), ‘Ne Seninle Ne Sensiz’ (iki saat 15 dakika) ile ana habere kadar gidiyor. TV8’de ‘Yaşamdan Hikayeler’ (yaklaşık 3.5 saat) ve ‘Gerçeğin Peşinde’ (yaklaşık 3 saat 40 dakika) izleyiciyle buluşuyor. Yayınlar iki kanalda yedi saat kadar devam ediyor.

Rekor kimde?

Rekor, tartışmasız TV8’de ‘Gerçeğin Peşinde’yle Serap Paköz’de... Tek bir konuyu işliyor. 16.00’da bir başladı; diğer kanallar haber bültenlerine çoktan geçmişti, program hâlâ devam ediyordu. Bizdeki bu kalabalık aile vukuatları havuz problemi gibi ve süre yetmiyor!

İzdivaç ünlüleri barışacak

Kanal D’nin Asuman Dabak sunumlu ‘Gel Barışalım’,programı, ‘evlilik şöhretleri’yle ‘reyting’ arayacak. Dürdane ile Metin örneği var. Ayrılmışlar, Metin “Yeniden barışalım” diyor. ‘Kısmetse Olur’dan bir çift Murat ve Duygu. Yine ‘Kısmetse Olur’dan bir çiftimiz Ayça ile Aykut da FOX’ta Hande Ataizi’nin ‘Sen İste Yeter’inde ekrana geliyor. Barışacaklar mı? Mahkemelik olmuşlardı diye

Mahinur Ergun, bu sektörün en deneyimli senaristlerinden biri... 90’lı yıllardan bugünlere kadar uzun bir dizi ve film öyküsü vardır. Son olarak ‘Hayat Şarkısı’yla öne çıktı. Bir Kore dizisiydi ama onun çok ötesine gitti. “Hikaye ilk dört bölüm sonrasında Mahinur Ergun imzasını taşımaya başlamıştı”, yapımcı Gül Oğuz böyle diyordu. Most Production’dan yeni bir ‘Kore uyarlaması’ daha yolda... “Yine yerli dokusu öne çıkacak, sıcak bir hikaye. ‘Hayat Şarkısı’ndaki ailenin düşük gelirli olanını düşünün” diyor Oğuz. Ahmet Mümtaz Taylan ve Devrim Yakut bilinen isimleri dizinin. “Neden Kore?” sorusunun cevabı, “Senaryolarındaki çatışmalar çok başarılı kuruluyor” sözlerinde mi yatıyor? Dizinin Kanal D için hazırlandığı söylenmişti. Gül Oğuz isim vermiyor. Projenin kasım ayına hazır
olması bekleniyor. Ergun’la yakalanan ivmenin yeni dizide de devam edeceğinden emin gibiler.

YAYIN 16 DAKİKA BOYUNCA KESİLDİ

ATV’de Beşiktaş-Atiker Konyaspor’un oynadığı ‘süper’ bir kupa maçı izledik! Maç başlamadan ve hele başladıktan sonra ‘bu işin sonunun iyi olmayacağı’ anlaşılıyordu. NTV Spor’da Mehmet Demirkol işte tam da bu konuya parmak bastı. Maç sonrası yorumunda şöyle dedi: “Sahaya ikinci dakikadan

FOX, bu yıl en çok konuşulan dizilerinden biri olmaya aday ‘Bizim Hikaye’yi (‘Shameless’in yerli versiyonu) ne zaman ekrana getirecek? İlk ağızdan gelen bilgi, “Eylül ayının başında” oldu. Çekimler bütün hızıyla devam ediyor. FOX’ta bir proje
daha merakla bekleniyor olacak; Japon dizisi ‘Woman’ uyarlaması, ‘Kadın’. Ekip de yavaş yavaş şekilleniyor.

Bennu Yıldırımlar geliyor

Başrol için Beren Saat’in adı geçmişti ama anlaşma sağlanamadı. Özge Özpirinçci ‘Kadın’ dizisinde başrolü kaptı. Diğer rolleri de yavaş yavaş belli oluyor. Yapım kısaca, hayatta iki çocuğuyla yalnız kalan bir kadının hikayesini anlatıyor. Özge Özpirinçci’nin annesi rolünde Bennu Yıldırımlar’la anlaşma sağlandı. Dizinin eylülün son haftası ekrana gelmesi planlanıyor.

HANİ NEREDE RAKİP TAKIM KADROSU?

TRT Spor’, Başakşehir-Club Brugge maçının takım kadrolarını öğrenmiş, maç öncesi açıklıyor. Başakşehir’in saha dizilişi hazır. Oyuncuların saha içinde pozisyonlarını gösteren grafik ekrana geldi. Sunucu Veli Yiğit, “Peki Club Brugge’ün 11’i var mı elimizde?” diye sordu. Bir sessizlik.... “Yok mu? Tamam ben o zaman sözlü olarak söyleyeyim”(!) Bu durum Belçika’nın spor kanalında olsaydı mesela?

SORUYORLAR AMA BİZE

beIN SPORTS kanalında büyük hareketlilik var. Bu uzun zamandır bekleniyordu. Biz hâlâ “Lig TV” diyoruz ve öyle biliyoruz. Bir yerde Lig TV’nin her şeyi olan Şansal Büyüka’ya gözler çevrildi. ‘Ne yapacak?’ diye merak ediliyordu bu yeni dönemde. “Tam 44 yıl cumartesi ve pazar günlerini görmedim”
dedi. Yani mesaj, bir yerde ‘Maraton’un
bittiğine işaret etti. Kendisi de ‘dinlenmek istediğini’ söyledi. Peki yeni
yapılanmada yer almayacak mı?

‘İki program yapacağım’

Pazartesi final programı olacak. Yani
haftanın maçlarının bitiminde bir final

'Meryem’ için, ev ahalisi “Senaryo iyi bir ağ kurmuş. Acaba yabancı mı?” diye sordu izlerken. Valla bildiler, ‘Kore uyarlaması’ bir dizi. Yakın zamanda piyasanın tanınmış ve tecrübeli iki ismiyle konuştum. “Senarist yetişmiyor, her hafta 160 sayfa yazmaktan kendilerini geliştirmeye ve yenilemeye fırsatları yok” dediler. Kanalların bu işe yatırım yapması gerektiğini de söylediler. Bizde ‘yatırım’ lafı pek sevilmez. Boşa harcanmış para olarak değerlendirilir. Siz bakmayın piyasada bu kadar senarist olduğuna... Onlar da haklı, kanal böyle istiyor, yapımcı bu şekilde yapıyor ve senarist de öyle yazıyor. ‘Meryem’ bir uyarlama. Altında benim yakından tanıdığım ve birlikte Milliyet’te uzun süre çalıştığım sevgili İlke Gürsoy’un da imzası var. Diğer isim Meryem Gültabak. İlk dizileri olarak görülüyor. Dediğim gibi ilk bölüm ev ahalisinin dikkatini çekti; “Konu ve karakterler arasında çatışmalar iyi ama fazlaca
avam sahneler var” diye not almışım, ev içindeki konuşmalardan...

Ekip orta karar

‘Meryem’ başrolünü Ayça Ayşin Turan’a vermişler. ‘Karagül’ dizisiyle adını duyurmuştu. Kendisinin üzerinde duruluyor ve projeler yapılıyor. Furkan Andıç’ı ‘Umutsuz Ev Kadınları’nda beğenmiştim. ‘Tatlı

Avrupa ve ABD’deki yapım şirketlerinin yeni gözdesi ‘mini diziler’ oldu. Altı ile dokuz bölümden oluşan bir saatlik diziler revaçta... “Mini diziler geri döndü” yorumları yapılıyor. Peki niye? “Sağlam karakterler ve güçlü bir senaryoyla şansları büyük. Yaratıcı manevralara şans tanıyan bir formatı var.” Böyle diyorlar. Benim gördüğüm daha çok gerilim ve roman uyarlaması ‘mini diziler’ iş yapıyor. ‘Bad Blod’, mafya babası Vito Rizotto’nun hayatını anlatan romanın uyarlaması. Altı bölümlük bir dizi. Siyasi gerilim ‘Siyah Baron’ (Baron Noir) sekiz bölüm. ‘Amazon’ İngiltere’nin yanı sıra, Almanya ve Avusturya’da kanallara satılmış mesela. Bir de ‘kesip biçme’ işleri var. Belçika dizisi ‘Professeur’ 26 bölümlük bir proje. Fransız TF 1 için altı saate, Alman ZDF kanalları için toplam dört saate indirilmiş. ZDF, formülün tuttuğunu, benzer projeleri yapacaklarını söylüyor. ‘Dirty Dancing’, (İlk Aşk İlk Dans) Lionsgate tarafından çekilen bir proje ve yeni hali üç saat sürüyor. Uluslararası pazara satışında 60 dakikalık üç bölüm halinde veriyor mesela. Bir de ‘Televizyon filmleri’ durumu var. Bu konuda da çalışmalar dikkat çekici. Kanallar ‘televizyon filmlerine’ dönüş halinde. Mesela ‘Jack