İflasın eşiğine gelen Yunanistan’ın son dakikada sunduğu 11 sayfalık bir plan, havayı değiştirdi. Başbakan Aleksis Çipras’ın Avrupa Birliği’nin ve Uluslararası Para Fonu IMF’nin dahil olduğu kreditörlere ilettiği yeni reform programı sayesinde, ekonomik çöküntüden kurtulacağa benziyor.
AB ülkeleri liderleri ve IMF yöneticileri şimdi bu planın esasları üzerinde varılabilecek teknik anlaşmanın ayrıntıları üzerinde çalışıyorlar.
Bu anlaşmanın gerçekleşmesi halinde Yunanistan IMF’ye bu ayın son günü ödemesi gereken 1.6 milyar euro’luk borç taahhüdünü yerine getirebilecek.
Aslında Yunanistan’ın IMF’ye şu sırada borcunu ödeyecek takati yok. Yunan hazinesi tamtakır, Yunan halkı perişan. Çipras hükümeti “borcunu borçla ödemek” zorunda.
Borcu borçla ödemek
Yunanistan Almanya’nın ve diğer bazı Avrupa ülkelerinin başını çektiği kreditörlerden bu dönem için 7.2 milyar euro’luk bir borç dilimi konusunda anlaşmıştı. Ancak Yunan ekonomisinin son zamanlarda hiçbir düzelme kaydetmemesi, aksine giderek uçuruma doğru sürüklenmesi karşısında kreditörler bu fonu “serbest” bırakmamayı ve Çipras yönetiminin daha sıkı tasarruf politikaları uygulamasını beklemeyi kararlaştırdılar.
Bu arada IMF’ye 1.6 milyar euro borcun ödenmesi tarihi geldi çattı. Tek bir çare kalmıştı: AB’nin fonunu kullanarak bu borcu ödemek. İşte Çipras bunu sağlayabilmek için, yeni tasarruf tedbirlerini içeren reform planına -bir cankurtaran simidi gibi- sarıldı.
Yeni plan, özellikle Almanya ve diğer kreditör ülkelerin ısrarla Yunanistan’dan talep ettikleri bir dizi mali tedbiri içeriyor. Örneğin yüksek ciro yapan işyerlerinden daha fazla vergi alınacak, birçok ürün üzerindeki KDV oranları artırılacak, varlık üzerinde yeni vergiler konacak vs...
Uzlaşarak anlaşmak
Bunlar halkı zaten sıkıntıda olan bir ülkede herhangi bir hükümet için alınması çok zor olan kararlar. Hele krizi gidermek ve halkını rahatlatmak vaadiyle seçilen Çipras için...
Ancak sol iktidar yeni tedbirleri alırken, alt gelir sınıflarını ve bu arada emeklileri de daha fazla sıkmamaya özen gösterdi.
İlginç olan bir husus da Çipras’ın popülaritesinin devam etmesi ve yeni kemer sıkma programının da destek görmesidir. Bu arada Atina’da binlerce kişinin Yunanistan’ın euro bölgesinden ayrılmaması ve AB ile işbirliğini sürdürmesi için gösteri yapması anlamlıdır. Solcu Syriza hükümeti de özellikle Almanya’nın ters ve sert davranışlarına rağmen, Avrupa karşıtı bir tavır almak yerine, AB ortaklarıyla uzlaşmak için gayretini gösterdi.
Aslında bu kriz büyüseydi ve Yunanistan iflas edip euro bölgesinden çıksaydı, bu iki taraf için de yıkıcı olurdu. Gerek Atina, gerekse Brüksel bunu iyi kavramış olacak ki uzlaşıp anlaşmaya büyük özen gösterdiler.
Bu anlaşma önümüzdeki günlerde gerçekleşecekse, Yunanistan krizden kurtulacak mı? Kısa vadede, evet. Ama Yunanistan’ın esas sorunu, çok tüketmesine karşılık az üretmesidir. Komşu, ekonomik yapısını köklü reformlarla yeni düzenlemek durumundadır. Bu da kat edilmesi epey zaman alacak uzun bir yoldur...