İngiliz “The Economist” dergisi dünkü sayısında Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin Ankara’ya bir petrol boru hattı bağlantısı önerisinde bulunduğunu bildirdi.
Dergiye göre özerk Kürt Yönetimi bölgenin zengin petrol kaynaklarına sahip çıktı ve yabancı dev petrol şirketlerinin katkısıyla üretimi günde 200 bin varil ihraç edebilecek seviyeye çıkardı.
Şimdi Kürt yöneticileri, merkezi Bağdat hükümetinin kontrolü dışında, tamamen kendilerine ait olacak bir boru hattı inşa etmek istiyorlar. Bu boru hattı Türkiye’ye bağlandığı takdirde, Irak Kürdistan’ı dış piyasalara açılacak ve Petrol Bakanı A. Havrami’ye göre ileride günde bir milyon varil petrol ihraç edebilecek.
“The Economist” bazı Türk yetkililerinin bu projeye, sağlayacağı ekonomik kazanımlar nedeniyle, sıcak baktığını yazıyor. Ancak dergiye göre Başbakan Erdoğan’ın -Irak merkezi hükümetine karşı tutumuna rağmen- bu yönde bir adım atması zor görünüyor.
Ne var ki sonuçta enerji ile ilgili çevrelerin dikkatini çeken yeni bir boru hattı projesi daha gündeme getirilmiş bulunuyor. Diğer birçok proje gibi, gerçekleşir veya gerçekleşmez, onu zaman gösterecek...
Ekonomik çıkar
Geçen çarşamba günü İstanbul’da çeşitli enerji projelerinin görüşüldüğü bir konferans düzenlendi. “Turkish Policy Quarterly” dergisi tarafından düzenlenen “Türkiye ve Bölgesinde Yeni Enerji Oyunu” başlıklı bu toplantıda, Güney Koridoru ve Trans Anadolu Boru Hattı (TANAP) projeleri üzerinde duruldu. (Bu arada Nabucco projesinin kağıt üstünde kaldığı da belirtildi)...
Konuşmacılardan biri olan enerji uzmanı eski ABD’li diplomat Matthew Bryza, geniş kapsamlı sunumunda, Kuzey Irak’taki zengin enerji kaynaklarına da değindi ve bu bölgedeki petrol rezervlerinin 45 milyar varil olarak tahmin edildiğini söyledi.
Bryza enerji ihtiyaçlarının dış politika üzerindeki etkilerinden söz ederken, Ankara’nın Barzani yönetimine karşı tutumundaki 180 derecelik değişiklikte bu faktörün de büyük payı bulunduğunu belirtti. Dolayısıyla uzun vadede Türkiye ile Kuzey Irak arasında enerji alanında (ve bu arada boru hattı stratejisinde) işbirliğine yönelik gelişmeler beklenebilir...
Kuşkusuz bu, bölgedeki olayların akışına da bağlı. Irak’ın geleceği ne olacak? Güçlü bir merkeze bağlı federasyon olarak toprak bütünlüğünü koruyabilecek mi, yoksa Kürt bölgesi Irak’tan tamamen kopup bağımsız mı olacak?
Siyasi pazarlık
Aynı soru Suriye’nin geleceği için de sorulabilir. Kuzey Suriye’deki Kürtler de Irak’taki durumdan cesaretlenip ayrılma yoluna sapabilirler mi? Başbakan Erdoğan Almanya dönüşü gazetecilerle konuşurken, Türkiye’nin böyle bir oluşuma kesinlikle izin vermeyeceğini belirtti.
“The Economist” de, yazısında Irak Kürt yönetiminin petrol boru hattı önerisine Türkiye’nin onayını sağlayabilmesi için, Ankara’nın “Irak dışındaki Kürt ayrılıkçılığına karşı muhalefetini desteklemesi gerektiğini” yazdı. Ancak dergiye göre bu pek olası görünmüyor...
Son yıllarda enerji projelerinin büyük siyasi pazarlıklara konu olduğu çok görüldü. Bu gerçekten nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen ve günümüzde de devam eden bir oyun...