Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türk vatandaşları önümüzdeki haziran ayından sonra, içinde Schengen vizesi olmayan TC pasaportlarıyla AB ülkelerinde serbestçe dolaşabilecekler mi?
Başbakan Davutoğlu başta olmak üzere Türk yetkililer umutlu bir ifadeyle “inşallah” diyorlar...
Avrupa’da resmi ağızlar ve AB Komisyonu yöneticileri de vize zorunluluğunun kalkması şansının yüksek olduğunu söylüyorlar...
Peki, bu durumda şimdiden “Vize işi tamam” denebilir mi?
Açıkçası, bundan kimse yüzde yüz emin değil. Yani gerek Türkiye’ye de gerekse AB’de zihinlerde hâlâ bir şüphe var.
Evet, resmi beyanlar iyimser. Ama arada çatlak sesler de çıkıyor.
AB ülkelerinde vize konusunda 20 Mart’ta varılan anlaşmayı hâlâ hazmedemeyenler ve bunu sulandırmaya çalışanlar var. Türkiye’de de AB’ye güvenmeyenlerin ve “Sonuçta vizeyi kaldıramazlar” diyenlerin sayısı da az değil...

Kritik süreç
Haziran ayına kadar önümüzde kritik bir süreç var. Ve belki de “Vize işi gerçekten olur mu?” sorusunun kesin yanıtı için bu sürecin sonunu beklemek gerekecek.
Vize konusunu da kapsayan mültecilerle ilgili anlaşma, iki ana konu arasında bir ilinti -ve denge- kurmuştu: Türkiye Avrupa’ya yasa dışı göç hareketine karşı tedbirler alacak (geri kabul gibi) AB de Türkiye ile bağlarını pekiştirecek adımlar atacak (vize muafiyeti gibi)...
Vize muafiyetinin gerçekleşmesi için Türkiye’nin de yerine getirmesi gereken şartlar var. Ankara 72 kriter içeren yasal düzenlemeleri yapmak durumunda. Hükümet “Biz bunu Mayıs’a kadar yetiştiririz” demişti. Sözünü tutmak için adeta zamanla yarışıyor. Bu kriterlerin yaklaşık 60’ı ile ilgili çalışmalar tamam. Diğerlerini önümüzdeki günlerde tamamlamak için büyük gayret harcıyor.

Çatlak seslere
AB Komisyonu 4 Mayıs’ta toplanıp Türkiye’nin performansına bakacak ve sonuç tatminkârsa prosedürü sürdürecek. Konu AB Parlamentosu’nun ve Konseyi’nin onayına sunulacak.
İşte bu arada Türklere vize uygulamasından vazgeçilmesine karşı olanların bazı engeller çıkarması muhtemel AB başkentlerinden bu konuda şimdiden çatlak sesler geliyor zaten...
Ankara da bunun farkında ki, Başbakan Davutoğlu, bu hafta bir uyarıda bulunmak ihtiyacını duydu: “Eğer AB verdiği sözü tutmazsa, biz de anlaşmayı askıya alırız” mesajını verdi. Vize kaldırılmazsa, Türkiye de anlaşmanın sığınmacılarla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmez...
Umarız iş bu noktaya gelmez. Gelirse gerçekten bunun kötü sonuçları olur: Birincisi, yeniden canlandırılmaya çalışılan Türkiye-AB ilişkileri bozulur, AB ile üyelik müzakereleri de tıkanır... İkincisi, anlaşmanın mültecilerle ilgili bölümü rafa kalkar, “geri kabul” işlemi durur, Türkiye yolu ile Avrupa’ya göç hareketi gene hızlanır...
Tabii bu, mülteciler krizinin yatışması beklenirken yeniden alevlenmesi ve bu durumdan herkesin zarar görmesi demektir...