Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünya Türkiye’deki seçimleri hiç bu kadar büyük bir ilgiyle izlememişti. Önemli medya kuruluşları daha baştan seçim kampanyasını izleyicilerine aktarırken yorumcular da bu seçimlerin Türkiye ve bölge için taşıdığı önemi değerlendirdiler.

Bu merakın başlıca nedeni bir BBC analistinin belirttiği gibi, Türkiye’nin siyasi geleceğinin Suriye krizi, IŞİD tehdidi, mülteci sorunu gibi Batı’yı kaygılandıran problemlerle ilintili olmasıdır.

Bu açıdan bakılınca, Batı’sıyla Doğu’suyla, dünyanın Türkiye’de istikrarın korunmasına değer vermesinin nedeni daha iyi anlaşılır.

Haberin Devamı

Herkes gibi yabancı analistler de 1 Kasım seçiminin geçen haziranınkine benzer bir sonuç verebileceği ihtimali üzerinde duruyordu. Tıpkı pek çok kamuoyu anketlerinin tahminleri gibi...

Bu bakımdan AK Parti’nin tek başına iktidara dönüşü dışarıda da büyük sürpriz yarattı.Bu kez yorumcular bu beklenmedik sonucun nasıl gerçekleştiğini araştırmaya koyuldular. Çoğu da Türk seçmeninin şimdiki karmaşık ortamda, istikrarıtercih ettiği sonucunu çıkardı.

“Erdoğan’ın zaferi”...

Büyük dünya gazetelerine bakıldığında, seçim sonucunu “Erdoğan’ın zaferi” diye nitelendirdikleri görülüyor. Yani bu Meclis seçimlerinde AK Parti’nin gösterdiği performans, geçen hazirandaki seçim sonucunu beğenmeyen Erdoğan’ın ustaca kullandığı siyasi taktiğe bağlanıyor.

Bu arada yabancı uzmanlar bu sonucun gerçekleşmesinde payı bulunan bir dizi faktörü de sayıyor. ABD’deki saygın düşünce kuruluşu Wilson Center’dan Prof. Henri Barkey’in tespitine göre, PKK’nın terörü tekrar başlatması bu faktörlerden biri. Yani şiddet ortamı seçmenleri tek partili güçlü bir hükümet ihtiyacını daha çok hissetmesine yol açtı.

Yol ayrımında

Bazı Batılı analistler, seçim sonucunun istikrarı sağlanmasından duyulan memnuniyete rağmen, şimdi kendisini daha da güçlü hisseden Erdoğan’ın ve AK Parti yönetiminin bundan sonra nasıl hareket edeceği konusunu sorguladıklarını belirtiyorlar ve iki ihtimal üzerinde duruyorlar: Ya daha kucaklayıcı ve uzlaşıcı bir tavır alınacak ya da daha otoriter, sert davranılacak...

Haberin Devamı

Erdoğan ve Davutoğlu’nun seçim sonrası ilk konuşmaları birinci şıkkın tercih edileceği umudunu veriyor.

Özellikle ülkede kutuplaşmaya yol açan demokratik hak ve özgürlükler gibi hassas konularda...

Kısacası, dünya ve özellikle Batı, seçim sonrası Türkiye’de ortaya çıkan yeni tabloya gerçekçi ve pragmatik bir bakışlayaklaşıyor; Türkiye’de istikrarın sürdürülmesini (bazı iddiaların aksine) çok önemsiyor. Ve yeni dönemde çatışmacı değil, uzlaşıcı bir üslubun ve davranışın hâkim olmasını bekliyor...

Yarın: Seçim sonucu dış politikayı nasıl etkileyecek?