Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Günlerden beri birçok yerde şu soru tartışılıyor: Suriye krizi dünya güçlerini de karşı karşıya getirecek bir savaşa doğru mu gidiyor? Türkiye de bu savaşın içinde olacak mı?
Savaş lafı Ankara saldırısından sonra daha da yaygınlaştı. Tük liderlerinin bu terör eyleminin arkasında özellikle Suriye’yi (yani Esad rejimini) göstermesi ve Türkiye’nin bu olayın sorumlularına karşı en sert tedbirleri alacağını söylemesi “Türkiye acaba askeri bir müdahalede mi bulunacak? Türk ordusu Suriye’ye mi girecek?” gibi soruları gündeme getirdi.
Nitekim bu tartışmalar halen sadece bizde değil, dünya medyasında da yapılıyor...

Girmek kolay, ama...
Türkiye’nin Ankara saldırısını karşılıksız bırakmayacağı, Kuzey Suriye’deki kırmızı çizgisinin ihlaline izin vermeyeceği açık. Ama bu nasıl olacak?
Savaş çığırtkanlığı yapmak kolay, ama önce “olmayacaklara” bakmak gerek.
Türk ordusu Suriye’ye girmeyecek. Türk yetkililer defalarca Türkiye’nin tek başına askeri bir müdahalede bulunmayacağını vurguladılar. Türkiye bunun büyük risklerinin bilincinde.
Unutmamalı ki halen Suriye’de Rusya’nın askeri bir hâkimiyeti var. O kadar ki hava hâkimiyeti yüzünden Türk jetleri koalisyon ülkelerinin uçaklarıyla dahi Suriye hava sahasına giremiyor.
Türk ordusunun Suriye’ye girmesinin Türkiye’yi Rusya ile karşı karşıya getirme tehlikesini taşıdığı hesaba katılıyor. Ayrıca “Girmek kolay olabilir ama çıkmak zor” düşüncesi, yapılan değerlendirmelerde ağırlık kazanmış görünüyor.
Olası bir kara harekâtını koalisyon ortaklarıyla birlikte gerçekleştirmeye gelince, Ankara buna yatkın görünüyorsa da, açıkçası ABD başta olmak üzere müttefiklerin hiç böyle bir niyeti yok...

Vekâlet yoluyla...
Dolayısıyla Suriye’de Türkiye’nin de yer alacağı klasik anlamda bir savaşın çıkması olasılığı oldukça zayıf. Ancak Ankara, özellikle PYD/YPG’ye ve Esad rejimine karşı askeri alanda bir şeyler yapmaya kararlı. Son olarak “Fırtına” obüs atışlarının yanı sıra, 500 “Suriyeli muhalif savaşçı”nın Türkiye’den Azez bölgesine sevkiyatı yapıldı. Bu sayının artması da söz konusu. Böylece Türkiye’nin desteklediği Suriyeli savaşçıların Ankara’nın kırmızı çizgisi içindeki bölgeyi, PYD/YPG’ye ve Esad ordusuna karşı koruması sağlanacak.
Öyle anlaşılıyor ki Türkiye Suriye’deki ismi konmamış olan savaşa direkt olarak girmemeye özen gösterecek ve mücadelesini diğer aktörler gibi “vekâlet” yoluyla sürdürmeye bakacak...