Kırım’da 16 Mart’ta yapılacak referandumdan ne sonuç çıkacağı şimdiden belli. Ukrayna’nın bir parçası olan bu özerk bölgede yaşayan 2.2 milyonluk nüfusun yüzde 60’ı Rus kökenli olduğuna göre, Kırım halkının çoğunluğu Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya bağlanmak konusunda yerel meclisin verdiği kararı muhakkak ki onaylayacaktır.
Sandıktan böyle bir sonuç çıktıktan sonra esas mesele Rusya’nın ne yapacağıdır. Devlet Başkanı Vladimir Putin “hayır biz onların Rusya Federasyonu içinde yer almasını istemiyoruz” diyecek değil herhalde. Rus lideri Kırım’daki olayları boşuna mı tezgâhladı?
Şu ana kadar Kırım’da her şey Moskova’nın tam istediği (ve de yönlendirdiği) gibi oldu. Ukrayna yönetiminin Kırım hükümetinin kararını anayasaya karşı sayması, ABD’nin, AB’nin bu durumu kınaması, Putin’in umurunda değil. Moskova Kırım’ı Ukrayna topraklarından koparmak ve Rusya’ya bağlamak için adım adım ilerliyor.
Bölücüler atakta
Rusya’nın Kırım’ı tamamen kendi hâkimiyeti altına almakta neden bu kadar kararlı olduğu biliniyor. Burası Moskova açısından hayati bir stratejik öneme sahip. Akdeniz’e açılan Rus Karadeniz filosunun üssü Sivastopol’de. Kiev’de ne olacağı belli değil; Rusya Kırım’daki güçlü askeri varlığını mutlaka güvence altına almak istiyor.
Moskova’nın Kırım’a olağanüstü ilgisinin orada yaşayan Rusların can ve mal güvenliği endişesinden kaynaklanmadığı, bunun boş bir propaganda olduğu malum. Kırım’da güvenlik endişesi taşıyan varsa, o da Tatar toplumudur, çoğunluktaki Ruslar değil...
Ama Rusya’nın müdahale için kullandığı bu argümanın ne kadar tehlikeli olabileceği, şu son Kırım olayında ortaya çıktı. Moskova bu argümanla Ukrayna üzerinde bir nevi “böl-yönet” stratejisi uyguluyor. Kırım’ı -oradaki Rusları da kullanarak- Ukrayna’dan koparıyor. Ukrayna’nın Doğu bölgesinde yaşayan Rusları da aynı şekilde gerekçe göstererek buralarını da Kiev’den ayırıp kendisine bağlamayı planlıyor. Böylece bir nevi “salam taktiği” (dilim dilim) uygulayarak ilerliyor.
Kırım’ın referandum kararını ilan etmesinden sonra, Ukrayna’nın Doğu kesimindeki Ruslardan da “biz de aynı şeyi yapalım” sesleri duyulmaya başladı. Yani Ukrayna’da bölücülük yayılmaya başladı artık...
Geri tepebilir
Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya bağlanmasını önlemek açıkçası imkânsız. Yani eğer Putin böyle bir planı hayata geçirmeyi aklına koymuşsa, ne Ukrayna’nın protestoları, ne Batı’nın kınamaları -ve hatta ekonomik yaptırımları- sonucu değiştirmeyecektir. Daha önce Gürcistan’dan koparılan Güney Osetya ve Abhazya için de öyle olmadı mı?
Ama Rusya’nın gene de düşünmesi gereken bazı olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Kırım’da Rusya’ya bağlanmak istemeyenler sert tepki gösterebilir, ülkede sürtüşmeler patlak verebilir... Batı ile ilişkiler gerginleşebilir ve Soğuk Savaş ortamına dönülebilir... Ve Moskova için en kötüsü: Rusya Federasyonu içindeki bazı cumhuriyetler (Çeçenistan, Dağıstan gibi) kendi ayrılıkçı eğilimlerini göstermek için ayağa kalkabilirler...