Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ankara ziyareti, görüşmelerden sonra yaptığı açıklamadaki bir husus vesilesiyle bütün dünyanın dikkatini çekti. Bu da Rusya’nın Güney Akım projesini Bulgaristan üzerinden hayata geçirmekten vazgeçtiği ve alternatif olarak Türkiye’yi seçtiğiyle ilgili.
Bu açıklamaya olağanüstü önem verilmesinin nedeni şudur:
Güney Akım adı verilen proje, Rus doğalgazını Karadeniz’in altından Bulgaristan’dan başlayarak Avrupa’ya taşıyacak bir boru hattının kurulmasını öngörüyor.
Toplam maliyeti 22 milyar dolara çıkacak olun bu projenin hayata geçirilmesine geçen yıl başlandı. Ne var ki Putin yönetiminin Ukrayna’ya karşı saldırgan davranışları, ABD ile birlikte Avrupa Birliği’nin de Rusya’ya karşı yaptırımlar uygulamasına yol açtı. Bu çerçevede AB üyesi olarak Bulgaristan da boru hattıyla ilgili çalışmaları aksatmaya başladı.
İşte bu durum karşısında Rus lideri, bir günlük ziyaret için geldiği Ankara’dan Bulgaristan’a ve AB’ye rest çekti, Moskova’nın bu işten vazgeçtiğini ilan etti. Putin bunun yerine Güney Akım sisteminin Türkiye’den geçirileceğini ve Türk-Yunan sınırında bir dağıtım merkezinin kurulacağını açıkladı.
Kazançlı kim?
Batı bu açıklamayı kendi açısından bir “zafer” olarak görüyor. Putin böylece Ukrayna politikasının ağır faturasını ödüyor. Rus yetkililerinin belirttiğine göre yaptırımların yanı sıra Batı’nın manipülasyonuyla petrol fiyatlarındaki büyük düşüş, Rusya’ya toplam 140 milyar dolara mal olmuştur.
Ancak Putin bunlardan bezecek ve geri adım atacak bir politikacı değil elbet. Ne de olsa onun elinde özellikle Avrupalıları Rusya’ya bağımlı duruma getiren bir enstrüman, yani büyük doğalgaz ve petrol kaynakları var.
Nitekim Putin, Güney Akım projesinin alternatifini planlayıp Türkiye ile anlaşmakta gecikmedi. Ankara’dan AB’ye restini çekerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bu mutabakatı imzaladı.
Yabancı analistler bu anlaşmayı aslında Türkiye’nin başarısı olarak nitelendiriyorlar. “New York Times” da “Bundan kazançlı çıkan Türkiye oldu” diye yazıyor.
Yani Batı ile Rusya arasındaki gerginlik sonucu askıya alınan Güney Akım projesi, Türkiye’nin ayağına bir fırsat olarak geliverdi!
Nereye kadar?
Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlar ekonomik alanda Türkiye’ye başka fırsatlar da sunuyor. Örneğin Türkiye, Rusya’ya artık Avrupa’dan alamadığı bazı ürünleri (yaş meyve ve sebze gibi) satabilecek durumda.
Türkiye her ne kadar Rusya’nın Ukrayna politikasına karşı çıkıyorsa da (ki bunu alçak sesle dile getiriyor), ona karşı uygulanan yaptırımlara katılmıyor.
Kısacası, Rusya’nın yaşadığı yeni sıkıntılı durum Türkiye’nin bu komşusuyla işbirliğini -ve hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyişiyle “dayanışmasını”- pekiştirmek fırsatını veriyor.
Ancak bu fırsatları değerlendirirken Ankara, Batı ile mevcut bağlarını göz önünde tutmak ve dengeyi dikkatle sürdürmek durumundadır.