Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uluslararası platformda beklenmedik zamanda giriştiği hamlelerle bir “sürprizler adamı” olarak tanınır.
Rus liderinin geçen eylül ayında Suriye’ye büyük sayıda uçak, modern silah ve askeri personel gönderme kararı böyle bir sürpriz etkisi yaratmıştı. Analistler Rusya’nın böylece Esad rejimini ayakta tutmayı ve bölgedeki askeri varlığıyla “Burada benim de sözüm geçer” mesajını vermeyi amaçladığını belirtmişlerdi.
Nitekim öyle oldu. Rusya giriştiği hava bombardımanı ile Esad ordusunun daha önce kaybettiği toprakların bir kısmını geri almasını ve rejimin güçlenmesini sağladı.
Putin önceki akşam sürpriz bir hamle daha yaptı ve Suriye’deki askeri güçlerinin bir kısmını geri çekeceğini bildirdi. Onun deyişiyle, bu karar Rus güçlerinin “görevlerini büyük ölçüde tamamlamaları” nedeniyle ve de bunun Cenevre’de yeni başlayan barış müzakerelerine katkıda bulunması amacıyla alındı...
Askeri varlık
Belli ki Putin bu hamlesinin zamanlamasını iyi hesapladı. Gerçekten Rusya askeri alanda amacına ulaştı. Şimdi de taraflar ateşkes ortamı içinde masaya otururken, Putin askeri kazanımını diplomasi alanında da bir avantaja dönüştürmeyi hedefliyor.
Rus hamlesinin başka nedenleri de var. Şu saatten sonra Suriye’de fazla sayıda silah ve asker bulundurmanın bir yararı yok. Putin yeni bir Afganistan istemiyor. Kaldı ki “Rusya Suriye’den askerini çekiyor” derken, oradaki askeri varlığı sona eriyor demek değil. Putin’in de belirttiği gibi, Lazkiye ve Tartus’taki üslerde askeri varlığı devam ediyor. Bu “varlığın” içinde füzeler, askeri uçaklar ve gemiler de var. Rusya ihtiyaç duyduğunda bunları takviye edebilir.
Siyasi rol
Putin’in beklenmedik kararı ABD’de olduğu gibi, Suriyeli muhalif çevrelerde de iyi karşılanmış görünüyor. Rus liderinin bir amacı da Cenevre’deki müzakere sürecinde ABD ile önderlik rolünü sürdürmektir.
Nihayet Putin’in bu kararında “ekonomik faktör”ün de payı var elbet. Rus ekonomisinin çektiği ciddi sıkıntı ortamında Kremlin Rus ordusunun Suriye’deki görevinin mali yükünü de düşünmek zorunda...
Türkiye açısından...
Putin’in yeni hamlesinin Türkiye’yi direkt ilgilendiren konularda bir değişikliğe yol açıp açmayacağı şimdilik belli değil.
Örneğin, Rusya’nın fiilen kendi hava hâkimiyeti altına aldığı Kuzey Suriye, Türk askeri uçaklarına hâlâ kapalı kalacak mı? Rusya bölgedeki Türkmenlere düşman ve terörist gözüyle bakmaya devam edecek mi? Moskova PYD/YPG’ye aktif desteğini sürdürecek mi?
Bu soruların yanıtını öğrenmek için zamana ihtiyaç var.