Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Önce Almanya Türki- ye’deki “Patriot” füzelerini ve askeri personelini geri çekeceğini ilan etti. Bir gün sonra da ABD benzer bir açıklama yaptı...

Ne oldu böyle birdenbire? Neden bu iki NATO müttefiki alev çemberi içindeki sınır bölgesine üç yıl önce yerleştirilen füze savunma sistemini sürdürmekten vazgeçtiler?

Hatırlayalım: Suriye krizinin doruk noktasında, Esad rejimi Türkiye ile dalaşırken, Ankara NATO’ya başvurmuş ve Şam yönetiminin bir füze saldırısına girişmesine karşı “Patriot” savunma sisteminin kurulmasını istemişti. NATO bu çağrıyı kabul etmiş, ABD, Almanya ve Hollanda bu görevi üstlenmişti.

Haberin Devamı

“Patriot”ların caydırıcılığı Türkiye’ye ve tabii NATO’ya rahat bir nefes aldırdı.

Askeri mi, siyasi mi?

Peki, Suriye’nin geleceğinin ne olacağı belli değilken, şimdi iki müttefikin bu önemli NATO misyonuna son vermesinin nedeni ne?

Berlin’de ve Washington’da yapılan resmi açıklamalar, konunun daha çok askeri yönü üzerinde duruyor. Diplomatik dille sözü edilen gerekçe, artık Suriye’den Türkiye’ye karşı bir balistik füze saldırısı tehlikesinin kalmadığıdır. Yani Esad şu haliyle Türkiye’ye sataşamaz... Dolayısıyla, Urfa ve Maraş’ta konuşlandırılan “Patriot”lara da artık ihtiyaç yok. Bunlar personeliyle beraber ülkelerine dönebilirler...

Bu “askeri” gerekçenin doğruluğu tartışılır. Ama bu kararda sadece “askeri” değil “siyasi” faktörlerin de rol oynadığı seziliyor.

Özellikle Almanya’da, birçok politikacı, pek çok gazete, hükümetin bu kararı daha çok politik nedenlerden dolayı verdiğine inanıyor.

Bu düşünce de Türkiye’nin IŞİD’den çok PKK üzerinde odaklandığı, “orantısız güç” kullandığı ve “barış süreci”nden vazgeçtiği iddiasına dayanıyor.

Hani caydırıcı rol?

Almanya’nın “Patriot”larla ilgili kararında tek belirleyici bu “siyasi” eğilim olmasa da önemli bir “ek neden” oluşturmaktadır.

ABD ise resmi açıklamasında, sadece “askeri” mülahazalarla bu kararı verdiğini belirtiyor ve bu açıklamasını da Türk hükümetiyle ortaklaşa yapıyor. Ayrıca şimdi azalan “tehdit”in tekrar belirmesi halinde ABD’nin “bir hafta içinde” Patriotları Türkiye’ye yetiştireceğini bildiriyor.

Haberin Devamı

Fakat insan sormadan edemiyor: Şu hararetli ortamda, Türkiye’yi “Patriot’suz” bırakmak şart mıydı? Misyon bir süre daha uzatılamaz mıydı? Bakın, Doğu Avrupa’dakiler devam ediyor.

Kaldı ki tehdit sadece Esad’dan mı geliyor? Diyelim ki Esad gitti ve militan gruplardan biri (bu IŞİD de olabilir) balistik füzeleri ele geçirdi. Hani NATO’nun “kötü sürprizlere karşı caydırıcı rolü”?