Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yalnız Irak’ta ve Suriye’de değil... Nerede siyasal bir boşluk, toplumsal bir kargaşa varsa, IŞİD orada!
Bunun son örneğini Libya’da görüyoruz.
IŞİD’in geçenlerde Libya’da kaçırdığı 21 Hıristiyan Mısırlıyı kafalarını keserek öldürmesi ve Mısır’ın buna karşılık olarak Libya’daki IŞİD hedeflerini hava bombardımanına tabi tutması, “cihatçılar”ın bu Kuzey Afrika ülkesinde faal duruma geçtiklerini ortaya koydu.
Libya’daki IŞİD militanları neden bu Mısırlı sivilleri kaçırdı ve vahşice katletti? Bu Mısırlıların Libya’da ne işi vardı?
Öteden beri birçok Mısırlının çalışmak için komşu Libya’ya gittikleri biliniyor. Bunların içinde Hıristiyan Kıptiler de var.
IŞİD geçen ay bir grup Mısırlıyı rehin aldı; Müslümanları salıverdi, Kıptileri ise ellerinde tuttu ve sonunda önceki gün onları katletti, ardından bu vahşetin videosunu da yayınladı...
IŞİD’in diğer ülkelerde olduğu gibi Libya’da da böyle hareket ederken güttüğü amaç, hem düşman saydığı insanlara ve devletlere gözdağı vermek hem de dünyaya varlıklarını göstermektir.
Nitekim bu olay vesilesiyle şimdi herkes IŞİD’in Libya’da da var olduğunu görmüş oldu.
Arap Baharı’nın galibi
IŞİD’in, henüz birkaç ay önce Irak ve Suriye’de faaliyete geçtiği zaman, kısa bir süre içinde hâkimiyet alanını bu kadar geniş bir coğrafyaya yayacağı tahmin edilmemişti.
Şimdi bu örgüt Yemen’den ve Kızıl Deniz’den Libya’ya ve Kuzey Afrika’nın Akdeniz sahillerine kadar yer yer varlık gösteriyor.
Arap Baharı’nın bu coğrafyaya olumlu şeyler getirmesi beklenirken, bakın neler oldu: Her tarafta kavga, kaos, otorite boşluğu, kan ve gözyaşı...
Bundan en kazançlı çıkan da IŞİD... Böyle bir ortam, “cihatçılar”ın tam da istedikleri fırsatı sağlıyor...
IŞİD bunu Irak’ta ve Suriye’de olduğu gibi, Yemen’de ve şimdi de Libya’da rahatça başarabildiğini gösterdi.
IŞİD aynı yöntemle halen faaliyet alanını Afganistan’dan Cezayir’e kadar yaymak peşinde...
Bu hızlı yayılmayı kolaylaştıran faktör de farklı ülkelerde yarı özerk IŞİD teşkilatlarının kurulmasıdır. Yemen’deki veya Libya’daki “şubeler” merkeze sıkıca bağlı olmakla beraber, yerel düzeyde bir ölçüde hareket serbestine sahip. Ama ideoloji aynı. Yöntem ve uygulama tarzı aynı...
Yayılma yöntemi
Mısır’la şimdiki çatışma nedeniyle ön plana geçen Libya ile ilgili durum, bütün bu anlattıklarımızın bir göstergesi.
Arap Baharı’nın başlarında, yani 2011’de Libya’daki ayaklanma Kaddafi rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Ancak bu, kargaşanın ve iç çatışmaların başlangıcı oldu. Rakip silahlı güçler kıyasıya bir iktidar mücadelesine girişti.
Sonuçta bütün dengeler altüst oldu. Öyle ki bugün resmen tanınan “meşru” hükümet, başkent Trablus yerine, Tobruk’ta; muhalifler Trablus’ta, radikal İslami gruplar da Bingazi’de!
Bütün bunlar IŞİD’in boşluktan yararlanıp yer yer kümelenmesi için bir fırsat. O da halen ülkenin batısında, doğusunda ve güneyinde üç “vilayet” kurmuş durumda.
IŞİD yayılmacılığının Libya örneği işte böyle...