Resmi beyanlara bakılırsa, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Kıbrıs’ı ziyaretinden Türkler de memnun, Rumlar da...
ABD’nin iki numaralı lideri, Anastasiadis yönetiminin daha baştan koştuğu bazı “tavır koşulları”na uymaya özen gösterdi. Örneğin adaya ayak basar basmaz, ilk demecinde Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tek meşru devlet olarak tanıdığını söyledi. Biden, gene Rumların duyarlılığını dikkate alarak, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile görüşmeye gittiğinde, KKTC bayrağının dalgalandığı başkanlık sarayı yerine, bitişiğindeki binada ağırlanmayı tercih etti...
Aslında Biden’in sergilediği tutum, bilinen ABD politikasının bir parçası. Türkiye dışında bütün dünya ülkelerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni meşru devlet olarak tanıdığı (ve KKTC’yi tanımadığı) bir gerçek. Ama Biden’in Larnaka’ya ayak basar basmaz bunu beyan etmesi, Anastasiadis için bir bonus oldu!
Pratikte Biden Türk kesiminde Eroğlu ile planlanan görüşmesini yaptı. Yeşil hat üzerindeki bir restoranda düzenlenen çalışma yemeğinde de Eroğlu, bu kez Anastasiadis ile birlikte Biden ile görüşmelerini sürdürdü.
Herkesin çıkarı
Aslına bakılırsa, Biden’in ziyaretinin önemli tarafı da görüşmelerin içeriği ve bundan çıkan sonuçlardır.
Önceki günkü yazımızda da belirttiğimiz gibi, bu ziyaret ABD’nin Kıbrıs’la ilgili yeni bir diplomatik açılımının işaretidir. Washington, bölgedeki yeni siyasi ve ekonomik gelişmeler karşısında, Doğu Akdeniz’deki pozisyonunu da pekiştirmek için ilgileniyor ve adanın bir an önce birleşmesini ve istikrara kavuşmasını istiyor. Diğer bir deyişle, Obama yönetimi Kıbrıs için bir “Pax Americana” (Amerikan barışı) projesini gerçekleştirmek çabasında.
Washington’un bunda başlıca amacı hiç kuşkusuz kendi çıkarlarına hizmet etmektir. Ancak ilginç olan husus, ABD’nin devreye girmesinin taraflarca da arzu edilmesi ve bunun kendi çıkarlarına da uygun görülmesidir.
Nitekim Türkiye’nin de ABD’nin daha aktif rol alması için çok çaba harcadığı biliniyor.
Kıbrıs’taki müzakerelerin tekrar başlamasını sağlayan 11 Şubat ortak açıklaması, haftalarca süren tartışmalardan sonra, ancak ABD’nin fiilen devreye girmesiyle ortaya çıkabilmiştir. Bu Türk tarafı için çok önemli bir belge. Çünkü müzakere süreci için Rum tarafının kabul ettiği ilkeler arasında, adadaki Türklerle Rumlar arasındaki siyasi eşitlilik de yer alıyor.
Türk istekleri
Joe Biden, Eroğlu ve Anastasiadis ile akşam yemeğindeki görüşme tamamlandıktan sonra yaptığı açıklamada, varılan bazı sonuçları açıkladı. Bunlardan biri de 11 Şubat ortak açıklamasının teyididir.
Biden’in açıklamasındaki Türk tarafının diğer bir isteği yer alıyor: Müzakere sürecinin hızlandırılması ve iki liderin ayda en az iki kez bir araya gelmesi...
Bu açıklamalar Biden’in dikkate aldığı Türk tarafının istekleri doğrultusundadır. Buna karşılık Rumların üstünde çok durduğu Maraş’ın açılmasına ilişkin bir “paket”in ele alınması söz konusu.
Biden’in bu ziyareti Kıbrıs müzakere sürecinde ABD’nin daha aktif bir angajmanına “start” veriyor. Bundan sonra ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’yi de adada göreceğiz. Onun sıkı bir “iş takipçisi” olduğunu hatırlatalım...