Almanya Federal Meclisi’nin 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” sayan karar tasarısını kabul etmesi, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri, en yakın ve canlı olduğu bir sırada, sıkıntılı ve gergin bir döneme sevk ediyor.
Mecliste temsil edilen tüm partilerin desteğiyle onaylanan bu kararın, siyasal ve hukuki yönleri tartışıladursun, zamanlamasının ters olduğu açık.
Konu “soykırımın 100. yıldönümü” vesilesiyle geçen yıl, birçok ülkede olduğu gibi Almanya’da da gündeme gelmişti. O zaman Alman siyasi liderleri, konunun hassasiyetini ve Türkiye ile ilişkilere olası etkilerini ön plana alarak, böyle bir karar üzerinde ısrarlı davranmamayı tercih etmişlerdi.
Yeşiller Partisi’nin ön ayak olduğu yeni girişimin iktidardaki ve muhalefetteki tüm partiler tarafından desteklenmesi garip olduğu kadar düşündürücüdür de...
Bu davranış, Alman politikacılarının, eğilimleri ne olursa olsun, “Ermeni soykırımı” saplantılarını, Türkiye ile son zamanlarda geliştirilen dostluk ve işbirliğinin de üstünde saydıklarını açıkça gösteriyor.
Nedeni ne ise...
Bundestag’ın, Ankara’nın bütün uyarılarına rağmen, soykırım tasarısını onaylamasında mantık aramak zor... Bunun nedenleri ne olursa olsun, Almanya’nın bu davranışının ilişkilere gölge düşüreceği -ve bunun iki tarafın da zararına olacağı- açık.
Kuşkusuz Türkiye’nin bu olaya hareketsiz kalması beklenemez.
Ancak bunun doğru mesajı veren ve etkisini hissettirecek cinsten bir reaksiyon olması önemli.
Almanya ile siyasal, ekonomik, askeri, teknolojik işbirliğinin Türkiye için çok büyük önem taşıdığını unutmamalı. Hele Ankara’nın ABD ve Rusya dahil, birçok ülke ile arasının açık olduğu bir noktada...
Sonuç önemli
Daha önceki deneyimler de öfkeyle girişilen hareketlerin (örneğin Fransa’ya karşı ekonomik boykot gibi) yarardan çok zarara yol açtığı görüldü. Almanya Türkiye’nin en büyük dış ticaret partneri. Turizmde ilk sırada...
Sembolik olarak büyükelçinin geri çağrılması mutat bir tepki şekli. Ama diplomatik bağların koparılması söz konusu değil...
Dolayısıyla, bu olayın, ilişkileri zedeleyici bir krize dönüşmemesi için, verilecek tepkisinin “kontrollü” ve sınırlı olması önemli. Fevri ve popülist beyanlar ve davranışlar bir an için alkış toplayabilir ama yol açacağı sonuçlar aleyhimizde olur.
Ama şunu da belirtmek gerek: Alman parlamentosunun kararından sonra ilişkiler son zamanlarda olduğu kadar sıkı ve sıcak olmayacak. Güven iyice sarsıldı bu kez...