Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçen cumartesi ABD’nin Suriye politikasını irdeleyen yazımızı şu cümleyle bitirmiştik: “Yani iki hedefli bir strateji söz konusu ama en azından bu aşamada öncelikli hedef IŞİD”...
O günden sonra Başbakan Davutoğlu’ndan ve Başkan Obama dahil ABD yönetimi yetkililerinden yeni açıklamalar geldi. İlk bakışta birbirleriyle örtüşmeyen ve dolayısıyla kafaları karıştıran beyanlar...
Peki, bu konuda şimdi hangi noktadayız?
Bizce yukarıdaki cümleyle ifade ettiğimiz aynı noktada. Bunun anlamı da şudur: Obama yönetiminin stratejisinde temel bir değişiklik yok; nüansta ve retorikte bazı farklılıklar var...

Çelişkili demeçler
Bu kafa karışıklığı geçen haftanın başlarında CNN’nin verdiği bir haberle başladı. Buna göre Obama yönetimi Suriye stratejisini yeniden değerlendiriyor ve -Türkiye’nin de istediği gibi- Esad’ın iktidardan uzaklaştırılmasını esas hedef olarak almaya hazırlanıyordu...
Bu tabii Ankara’nın yüreğine su serpti. Türk basını bunu ABD’nin Türkiye’nin tezini nihayet kabul ettiği şeklinde sundu.
Ama çok geçmeden Washington’dan üst üste yalanlamalar geldi. ABD Savunma Bakanı ile Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü yönetimin Suriye stratejisinde değişikliğin söz konusu olmadığını, IŞİD’e karşı mücadelenin esas hedef olduğunu belirttiler.
O noktada Davutoğlu’nun Obama ile Avustralya’daki görüşmesi gerçekleşti. Başbakan Türk gazetecilerine ayrıntılı açıklamalarda bulundu. Ertesi günkü gazetelerin bir kısmı haberi Obama’nın “Esad gitmeli” şeklindeki ifadesiyle pozisyon değiştirip Türkiye’nin dediğine geldiğini belirtti.

Neresi yeni?
Aslında Obama’nın Davutoğlu ile görüşmesinde söylediği “Esad gitmeli” sözü ABD stratejisinde bir yenilik veya değişiklik içermiyor. Washington bu pozisyonunu daha önce de defalarca belirtmişti.
Esas konu, Obama’nın Suriye stratejisinde hedef olarak belirlenen IŞİD ile Esad arasında hangisine şu anda daha fazla önem ve de öncelik verdiğidir.
Bu konuda Davutoğlu’nun söylediklerinde şu tespitlere dikkat etmeli: “Senkronizasyonda farklılıklar görülebilir. Çünkü ülkelerin kaygıları ve karşı kaldıkları riskler farklıdır... Tespitlerde daha yakınız, ancak teknik olarak daha çok çalışma yapmak lazım”...

Masada ve sahada
Aslında Davutoğlu’nun söylediklerinden, Obama’nın Esad’ın gitmesi gerektiği konusunda şimdi daha kararlı olduğu izlenimini taşıdığı anlaşılıyor. Ama bu, ABD Başkanı’nın şimdi bunu Ankara’nın istediği gibi öncelikli hedef olarak kabul ettiği anlamına gelmiyor.
Nitekim Obama Davutoğlu’nun açıklamalarından bir gün sonra açıkça şöyle dedi: ”Esad’a karşı tavrımızda kesinlikle bir değişiklik yoktur. Suriye politikamızı devamlı gözden geçiriyoruz. Politikamızı baştan aşağı değiştirmemiz söz konusu değil”...
Bu ne demek? ABD IŞİD ile mücadeleyi ön planda tutan stratejisini sürdürüyor. Bu arada Esad’a karşı ilkesel tutumunu da devam ettiriyor. Şam’daki rejimin nasıl sonlandırılacağı konusunda çalışmalar, görüşmeler yapıyor.
Yani şimdi bu opsiyon artık masada. Ancak sahada ise IŞİD’e karşı mücadele öncelikli hedef olarak kalıyor.