Türk diplomasisi Irak’a yönelik iki ayrı kulvarda atağa kalkmış durumda. Ankara bir yandan merkezi Irak hükümeti ile iki yıldan beri bozuk olan ilişkileri iyileştirmeye çalışırken, diğer yandan da Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile yakınlaşmasında yeni hamlelere girişiyor.
Bu bağlamda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin ziyaretini iade etmek üzere bu hafta Irak’ta idi. Yakında Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.
Aynı şekilde Irak Kürt bölgesinin Başbakanı Neçirvan Barzani geçenlerde İstanbul’da idi. Yönetimin başkanı Mesut Barzani Başbakan Erdoğan’ın konuğu olarak bu hafta sonu Diyarbakır’da olacak.
Türk diplomasisi böylece komşu ülke ile, bütün iç siyasi güçlerini de dikkate alarak, ilişkileri dengeli bir şekilde ve eş zamanlı olarak geliştirmek istiyor ki, işin doğrusu da budur.
Nereden nereye gelindi!
Türk dış politikası, Irak bağlamında, son dönemde en büyük değişikliği Irak Kürdistan’ı konusunda göstermiştir.
Hatırlayalım: Birkaç yıl öncesine kadar, Ankara Kuzey Irak’ta özerk bir yönetimin kurulmasına karşı çıkıyor, Kürt liderleri Talabani ve Barzani’yi “aşiret reisi” sayıp ağır bir dille bölücülükle suçluyordu.
Irak’taki yeni anayasadan yararlanarak Kuzey Irak’ta özerk -hatta yarı bağımsız- bir düzen kurmayı beceren Barzani yönetimine Ankara uzunca bir süre soğuk davrandı. Ancak zamanla bu sınırdaş bölge ile direkt ticaret, ulaşım, yatırım, müteahhitlik gibi işlerin gelişmesi ile, daha sıcak temaslar başladı. Hele son olarak enerji alanında yeni fırsatlar ortaya çıkınca, direkt işbirliği daha çok önem kazandı.
Kuzey Irak’taki enerji kaynaklarının sunduğu yeni olanaklar karşısında Türk hükümeti bölgesel Kürt yönetimiyle birlikte bazı büyük projelere -Bağdat’ı baypas ederek- yöneldi.
Üzerinde çalışılan iddialı bir proje ile ilgili mutabakat sağlanmış bulunuyor. Neçirvan Barzani’nin son ziyaretinde masaya yatırılan bu projeye göre, Türkiye Irak Kürdistan’ından direkt olarak petrol ve doğalgaz ithal edecek. Petrol için bir boru hattı inşa ediliyor. Yılsonunda tamamlanacak olan bu hattan günde 2 milyon varil petrol akacak. Doğalgaz boru hattı ise 2016 sonunda bitecek. Bunun kapasitesi de yılda 10 milyar metreküp olarak hesaplanıyor...
Çok yanlı işbirliği
Bunlar iyi de, Bağdat buna ne diyor? Merkezi hükümet tabii ki Kürtlerin bu tek taraflı, bağımsız davranışlarına karşı. Ne de olsa bu, Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliği ile ilgili bir konu.
Ama Kürtler bunu öyle görmüyorlar ve “yasaların öngördüğü yüzde 87-13 oranındaki gelir paylaşımına razıyız” diyorlar.
Ankara da şimdiye kadar bu fikre itibar etti. Ne var ki, Bağdat’ın itirazına karşı ve ona rağmen bu işi zorlamak çok ciddi sürtüşmelere ve gerginliklere yol açabilir. Doğrusu bu tür girişimlerin, Bağdat’ın ve Erbil’in ortaklaşa onayı ve işbirliği ile yapılmasıdır.
İki tarafla iyi ilişkiler içerisinde olursa, Türkiye bunun gerçekleşmesine yardımcı olabilir.