Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

IŞİD tehdidi ve mülteci sorunuyla başlayan ve Rus uçağı kriziyle devam eden bir dizi olay, Ankara’yı dış politikada temel bazı ayarlamalaryapmaya sevk etmiş bulunuyor.

Başlıca ayar, Batı’ya “dönüş”yönündedir.

Türkiye Batı ittifakında yer almakla beraber, iktidar son birkaç yılda Batı’ya karşı mesafeli davranmış, zaman zaman (Ukrayna krizinde görüldüğü gibi) müttefiklerinden farklı tutumlar almış, çeşitli beyan ve hareketleriyle Batı’dan uzaklaştığı algısını yaratmıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç vesileyle Rusya Devlet Başkanı Putin’e “Bizi Batı’dan kurtarın, Şanghay beşlisine alın” mealinde söyledikleri Batı’da Türk dış politikasında bir “eksen kayması”olarak yorumlanmıştır.

Haberin Devamı

Bu duruma yol açan iki faktör var: Birincisi, Batı’nın ve özellikle Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı izlediği ters politikalar; ikincisi de Ak Parti iktidarının kendi ideolojisine ve vizyonuna göre dış politikaya getirdiği değişikliklerdir.

AB önceliği

Özellikle Arap Baharı’ndan sonra Ortadoğu’da olup bitenler, Türk dış politikasında sıkıntılar yaratmışsa da Ankara bölgede aktif bir rol oynamaya devam etmiştir.

Ne var ki Suriye krizinin aldığı boyutlar, IŞİD’in oluşturmaya başladığı küresel tehlike ve Avrupa’ya yönelen büyük güç akını uluslararası konjonktürü değiştirdi. Yeni durum, benzer kaygıları paylaşan Türkiye ile Batı’yı birbirine yaklaştırdı. Sonuçta Türkiye’nin AB üyelik perspektifi gündeme geldi, AB vizyonu da Türkiye’nin yeniden önceliği haline geldi...

Şimdi iki taraf da terör ve göçalanlarında işbirliği kurarken, ABüyelik sürecineyeni bir ivme kazandırmaya çalışıyor.

NATO desteği

Türkiye’yi Batı ile tekrar yakınlaştırmaya sevk eden diğer önemli faktör, Rus uçağının düşürülmesinden sonra ortaya çıkan gerginliktir. Ankara Rusya ile bu sürtüşmede Batılı müttefiklerine dönmek, onların siyasi ve askeri desteğini sağlamak ihtiyacını hissetmiştir. NATO halen bu desteği, sadece söylemle değil, somut olarak da (bölgede gönderdiği savaş gemileri ve uçaklarla) gösteriyor.

Bugünkü karmaşık konjonktürde, Türkiye’nin müttefikleriyle aynı safta yer alması hayati önem taşıyor. Belli ki Putin Türkiye’yi düşman olarak görüyor ve onu yıpratmaya çalışıyor...Esad Suriye’si de öyle... Irak da keza... İran da aşağı kalmıyor...

Haberin Devamı

Bu ortamda Türkiye’nin yıllar öncesine dayanan Batı ile ittifakının ne kadar değer taşıdığı ve bu bağların korunmasının ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Üstelik sadece siyasi, askeri ve ekonomik bakımdan değil, önemsediğimiz demokrasi dahil, çağdaş değerler bakımından da...