Başkan Obama siyasi hayatının en kritik, en zor haftasını yaşıyor. Önümüzdeki birkaç gün içinde Suriye’ye askeri müdahale konusunda vereceği karar, hem kendi kariyerinde hem de ABD ve dünya politikasında çok şey değiştirecek.
Askeri operasyon ile ilgili karar kendi başına ağır sorumluluk yükleyen, çok güç bir tercih. Obama’nın bu sorumluluğu Kongre ile paylaşmak istemesi, aslında bu zorluğu daha da arttırdı. Çünkü Kongre, aynen Amerikan halkı gibi, Suriye’ye karşı askeri bir harekâta girişmek konusunda, Obama yönetiminin hevesini paylaşmıyor.
Bu nedenle Başkan işe, halkı ve temsilcilerini ikna kampanyası ile başlamak zorunda. Obama dün ülkenin belli başlı televizyonlarında konuştu. Bugün Beyaz Saray’dan “ulusa seslenecek”. Yarın Temsilciler Meclisi toplanıp askeri müdahale ile ilgili tezkereyi görüşecek. Bu arada Obama Meclis ve Senato üyeleriyle telefonla görüşüp onların tek tek “evet” oyu vermelerini sağlamaya çalışacak.
***
NBC’nin son anketine göre, Temsilciler Meclisi’nde kararsızlar bir yana bırakılırsa, müdahaleye karşı olanlar çoğunlukta. Aslında Senato’da da durum (daha az farkla da olsa) aynı. Karşı çıkanlar arasında çok sayıda Demokrat da var. Bu da tabii Obama’yı daha zor duruma düşürüyor ve istediğini elde etmek şansını zayıflatıyor.
Bu nedenle Amerikalı analistler, Kongre’den çıkacak sonucun ne olacağını kestiremiyor. Hiç kimse Obama’nın lehinde bahse girmek istemiyor.
Obama karizması ve hitabet yeteneği ile Kongre’de tezkerenin geçmesini sağlasa bile, halkın eğilimini değiştirmesi olasılığı daha zayıf. Çünkü Amerikan toplumunda Suriye’ye karşı (ve genelde Ortadoğu’da) askeri müdahaleye girişilmesi aleyhinde güçlü bir akım var.
“German Marshall Fund” adlı düşünce kuruluşunun önceki gün yayınladığı bir anket sonucu bunu açıkça gösteriyor. Ankete göre Amerikalıların yüzde 62’si böyle bir müdahaleye karşı. Sadece yüzde 30’u buna taraftar. Bu kamuoyu araştırması Suriye’deki son kimyasal saldırıdan önce yapıldı. CNN’in 6-8 Eylül’de düzenlediği ve dün açıkladığı anket sonuçlarına göre ise Amerikalıların yüzde 59’u Kongre’nin müdahaleye hayır demesini istiyor.
***
Bunun nedenleri de malum: Afganistan ve Irak müdahalelerinden sonra Amerikalılar yeni bir askeri serüven istemiyor. Bu savaş yorgunluğuna bir de kimyasal saldırının Esad tarafından yapıldığı konusundaki şüpheler ekleniyor. Ayrıca Suriye’ye karşı askeri müdahalenin sonuçta El Kaide’nin ülkedeki uzantılarının güçlenmesine yarayacağından da korkuluyor.
Bunlar yabana atılacak argümanlar değil. Obama yönetimi bu nedenle çok zorlanıyor. Ama asıl ikilem, Kongre’nin “hayır” demesi halinde ortaya çıkacak. O zaman Obama ne yapacak? Kongre’ye -ve halka- rağmen, “vur” emrini verecek mi? Kendi siyasi açısından verse bir türlü, vermese bir türlü...
Ama öyle anlaşılıyor ki, Kongre’den çıkacak karar ne olursa olsun, Obama yönetimi harekât konusunda acele etmeyecek. Son 24 saatte bu ihtimali artıran gelişmeler oldu. Dışişleri Bakanı Kerry, kimyasal silahların uluslararası kontrol altına alınmasını öngören bir öneri ortaya attı. Rusya Cumhurbaşkanı Putin de uzlaştırıcı bir plandan söz etti.
Sonuçta “siyasi çözüm” lehindeki eğilim güç kazanmaya başladı. Belki de diplomasi bu kez askeri bir serüvenin yolunu keser...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024