Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türk liderlerinin öteden beri BM’ye karşı dile getirdikleri bir şikâyeti, Suudi Arabistan gösterişli bir eylemle gözlerin önüne serdi.
Güvenlik Konseyi’nin 2 yıllık geçici üyeliğine seçildikten bir gün sonra, Suudi Arabistan hükümeti bu görevi reddettiğini açıkladı. BM’de şimdiye kadar hiç görülmeyen bu çarpıcı çıkış için öne sürülen sebep, dünya örgütünün uluslararası ihtilafları ve çatışmaları çözmekte yetersiz kalmasıdır. Riyad’da yapılan açıklamada “Güvenlik Konseyi’nin bugünkü mekanizmaları ve uyguladığı çifte standardı nedeniyle dünya barışını koruma sorumluluğunu gerektiği gibi yerine getiremediği” belirtiliyor ve bu bağlamda özellikle Suriye krizi de örnek olarak zikrediliyor.
Kuşkusuz bu beklenmedik çıkış uluslararası camiada ilgi topladı. Suudi Arabistan’ı yeni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suudilerin son çıkışını “anlamlı bir cevap” diye nitelendirmiş ve dünyanın bunu dikkate alacağını umduğunu söyledi.
Esas mesele de bu. Suudi çıkışı uluslararası toplumda yankılandı. Ama bunu Rusya gibi “tuhaf bir karar” diye karşılayıp hafife alanlar da var. Fransa gibi Suudilerin öfkesini “haklı” bulan, ama bunun ötesinde bir şey yapmayanlar da...

Eski yapı
Aslında BM’ye uluslararası sorunları halledemediği, krizleri, çatışmaları durduramadığı için kızanlar, düş kırıklığına uğrayanlar çok. Dünya örgütünün kendisinden beklenenleri yerine getirmesi için, 60 küsur yıllık yapısını değiştirmesi gerekiyor.
Evet, reform konusunda da genel bir istek var. Ama reformların içeriği konusunda bir mutabakat olmadığı gibi, bu yönde harekete geçme iradesi de yok.
BM İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulduğu yapısıyla faaliyetine devam ediyor. Örneğin Güvenlik Konseyi’nde 1946’dan beri veto hakkına sahip 5 daimi üye ile, iki yıl için seçilen 10 geçici üye vardı. Konseyin bugünkü yapısı aynı.
Güvenlik Konseyi ile ilgili şikâyetlerin biri, İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri oldukları için “Beşler”e daimi üyelik ve veto hakkının verilmesidir. Diğer bir şikâyet bugün 193 devletin üye olduğu örgütün en etkin organı olan Güvenlik Konseyi’nde geçici üye sayısının hâlâ 10 olmasıdır. Brezilya, Nijerya, Hindistan gibi devletler Konseyin üye sayısının mutlaka artırılmasını istiyorlar.
Ne var ki, BM’de yapısal değişikliklerin yapılması için, mevcut anayasanın üçte iki çoğunlukla buna onay vermesi lazım. Bu da olmuyor işte... “Beşler” veto hakkından vazgeçerler mi?..

Yeni çekidüzen
BM’nin artık zaman aşımına uğramış eski yapısında, günün koşullarına uygun değişikliklerin yapılması önemli tabii. Ama bu da yeterli değil. Unutmamalı ki, dünya örgütü, öncelikle kendi çıkarlarını gözetleyen üye devletlerden oluşuyor. Yani bu, çok tarafsız kararlar alabilecek, emrinde hazır bir askeri gücü bulunan “devletlerüstü bir örgüt” değil.
Bununla beraber BM’nin daha etkili olması için, kendisine yeni bir çekidüzen verme zamanı gelmiştir. Suudi Arabistan’ın çıkışı dikkatleri bu ihtiyaca çevirmiştir; ama açıkçası bunun mücadelesi BM içinde yapılmalı, yoksa onun dışında kalarak değil...