Suriye, Mısır, Irak derken, son zamanlarda bütün dikkatler Ortadoğu üzerinde odaklandı. Ne de olsa, tüm “sıcak olaylar” bu bölgede cereyan ediyor.
Diğer komşu bir bölge olan Kafkasya unutuldu sanki. Neyse ki Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye’ye gelişi, Türkiye’nin bu bölge ile ilişkilerinde bir hareketliliğin işaretini vermiş oldu.
Azerbaycan, Kafkasya’da Türkiye’ye siyasal, ekonomik, kültürel bakımdan en yakın ülke. Aliyev’in ziyareti, bu bağların yeni imzalanan anlaşmalarla daha da pekişmesine vesile oldu. Bu ilişkiler, Türk yetkililerinin deyişiyle, “iki millet, tek devlet” kavramı doğrultusunda, bir “entegrasyon (bütünleşme) sürecine girmiş durumda.
Gerçi bu sıfatın gerektirdiği şartlar henüz tam olgunlaşmış değil. Örneğin iki ülke arasında hala vize uygulaması (yumuşatıyorsa da) devam ediyor. Ama iki taraf da bunları gerçekleştirmek iradesine sahip. Hele ekonomik alanda büyük ortaklık projeleri üzerinde çalışılıyor. Azerbaycan doğalgazını Türkiye’den Avrupa’ya ulaştıracak TANAP boru hattı projesi gibi...
Bakü ile dayanışma
Siyasi alanda da sıkı bir işbirliği mevcut. Azerbaycan’ın en önemli davası olan Dağlık Karabağ sorununda Ankara’nın Bakü’ye desteği tam. (Açıkçası aynı şeyi Bakü’nün Türkiye’nin Kıbrıs davası ile ilgili tutumu için söylemek zor)...
Türkiye’nin Karabağ konusunda Azerbaycan ile angajmanını Başbakan Erdoğan, Ankara’daki ortak basın toplantısında bu sorunun “Türkiye’nin de bir iç meselesi” olduğu şeklindeki sözleriyle göstermiş oldu.
Türkiye bu angajmanını tam 4 yıl önce Zürih’te Ermenistan’la ilişkilerini normalleştirmesini öngören iki protokolü imza ettikten hemen sonra ortaya koymuştu. Aslında protokollerde Karabağ sorununa bir atıf yok. Fakat Türkiye’nin, bu anlaşma uyarınca, Ermenistan’la diplomatik ilişkiler kurmayı ve sınırları açmayı taahhüt etmesi, Aliyev’i çok rahatsız etmişti. Azerbaycan’dan gelen sert tepkiler üzerine Başbakan Erdoğan Bakü’ye giderek Karabağ meselesi halledilmeden Erivan ile normalleşmenin başlayamayacağını ilan etmişti.
Böylece Bakü ile kriz atlatıldı; ama bu kez Erivan ile normalleşme olasılığı sıfırlanmış oldu.
Erivan ile soğukluk
Ankara’ya göre, Karabağ sorununa çözüm bulunursa, Erivan ile mevcut engel kalkacak. Ne var ki, bu 20 yıllık problemin hallinde şimdiye kadar en ufak bir ilerleme kaydedilemedi. AGİT’in Minsk Grubu yıllardır bir çözüm arıyor, ama bir sonuç alamıyor. Ermenistan bu bölgedeki işgaline son vermek ve bu toprakları (veya bunun geniş kesimini) Bakü’ye iade etmek niyetinde değil...
Bu durumda Ankara’nın Ermenistan’la normalleşme sürecini başlatması pek mümkün görünmüyor. Velev ki Karabağ sorununda çözüm yolunda bir mucize olsun!
Ama gene de Türk diplomasisi bu işi kolaylaştıracak birtakım çabalarda bulunuyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun NTV’deki söyleşisine bakılırsa, Ankara bazı çözüm formülleri arayışında. Bunları Minsk Grubu içindeki ülkelerle görüşüyor.
Bu “sessiz diplomasi” sonuç verecek mi? Verirse ne ala. Vermezse Erivan ile mevcut durum değişmeyecek demektir.