Epey zamandır Avrupa’dan duymadığımız bazı olumlu sesler gelmeye başladı. Başta İngiliz gazeteleri olmak üzere Avrupa basınından ve bazı Avrupalı yetkililerden Türkiye hakkında iltifatlar yağıyor.Onların ifadesiyle “Türkiye vazgeçilmez bir dost, güvenilir bir müttefik... Avrupa’nın Türkiye’ye büyük ihtiyacı var...”
Bu sözler kulağa hoş geliyor ama birdenbire bu ağız değişikliğinin nedeni ne?
Gayet açık, iki neden var: Birincisi göç sorunu, ikincisi de güvenlik kaygısıyla ilgili.
Halen Avrupa’yı en çok meşgul eden ve korkutan olay, kendi kapılarına dayanan mülteci akınıdır. Avrupalılar bu sorunla nasıl baş edeceklerini kara kara düşünüyorlar.
Türkiye Avrupa’ya gitmek isteyen mülteciler için bir geçiş yolu;aynı zamanda barındırdığı 2 milyondan fazla sığınmacıyla bir baraj işlevini görüyor. Bu bakımdan Avrupa’nın gözünde Türkiye göç dalgasının kontrol altına alınmasında kilit ülke.
Neden bu yakınlık?
İşte bu yüzden Avrupa’nın Türkiye’ye büyük ihtiyacı var.Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri Türkiye ile işbirliği yapmak istiyorlarve çeşitli planlar sunuyorlar. Örneğin, Türkiye’deki mültecilere bir milyar euro’luk bir fonun tahsisi gibi... Türkiye’deki sığınmacıların oldukları yerlerde kalmalarının sağlanması gibi... Hatta yeni göçler için Suriye sınırında bir “güvenlik bölge”nin kurulması gibi...
Velhasıl, Avrupalılar Türkiye ile böyle sıkı bir işbirliği sayesinde daha az sayıda mülteci akınıyla karşılaşacaklarını hesaplıyorlar...
Avrupa’nın şu sırada Ankara’ya daha sıcak bakmalarının diğer nedeni de Suriye krizinin Türkiye’nin jeostratejik önemini artırmasıdır.Avrupa’nın nazarında Türkiye Suriye’deki tehdit karşısında (ki şimdi buna Rusya’nın askeri müdahalesi de eklenmiştir) bir “ileri karakol”konumundadır. NATO bu nedenle Türkiye’nin yanında yer almaktadır.
Ne kadar samimiler?
Türkiye’ye gösterilen sıcak ilginin temelinde Avrupalıların kendi çıkar hesaplarının yattığı bir gerçek.Tavır değişikliğini bu bakımdan “menfaatperestlik” veya “ikiyüzlülük” olarak görenler olabilir. Ama uluslararası ilişkilerde oyunun kuralları böyle oynanıyor.
Dolayısıyla, Türkiye de politikasını bu gerçeğe göre ayarlamak durumundadır. Bunda önemli olan Türkiye’nin de kendi çıkarlarına uymayan koşullara boyun eğmemesi ve isteklerinin yerine getirilmesine çalışmasıdır.
Avrupa’nın gerek göç, gerekse güvenlik nedenleriyle Türkiye’ye daha iltifatkâr ve sıcak davranmakta gerçekte ne kadar samimi olduğu test edilmeye değer...