Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Anka- ra’daki menfur saldırıya dış dünyanın yakın ilgisi ve kaygılı bakışı devam ediyor. Canlı bomba eylemini ilk sırada manşetlerle flaş haber olarak veren dış basın şimdi olayı çeşitli yönleriyle analiz etmeye çalışıyor.

Gazete yorumcularının ve Türkiye uzmanı analistlerin yaptığı değerlendirmeler kısaca şöyle özetlenebilir:

- Türkiye çok yönlü terörün hedefi olmuş durumda. Özellikle PKK ve IŞİD’in eylemlerindeki tırmanış, dünyanın gözünde böyle bir Türkiye imajı yaratmış bulunuyor. Ankara’daki vahşi saldırı için “ne ilk, ne son” diye düşünenler var.

Haberin Devamı

- Dışarıdaki genel kanı, Ankara’daki olayın IŞİD’in işi olduğudur. Değerlendirmeler de buna dayanılarak yapılıyor. Bundan çıkarılan sonuç, Türkiye’nin bu örgütü artık kendisine direkt olarak yönelen bir tehdit olarak görmesi ve onunla mücadeleye de öncelik vermesi gerektiğidir.

- İster örgütün tepesinden gelen emir üzerine, ister bir “yerel hücre”nin inisiyatifiyle gerçekleştirmiş olsun, IŞİD’in bu eyleminin amacı, Türkiye’de kaos yaratmak ve iç kavgaları kızıştırmaktır. Dolayısıyla, dış bakış da Türkiye’nin “Ortadoğu’nun en istikrarlı ülkesi” olmaktan çıkmak yolunda olduğu kaygısını taşıyor.


Örnek gösterilirken...

Kuşkusuz böyle bir algı, bir ara bütün bölgeye “model” olarak gösterilen Türkiye’nin imajını bozabilir ve bu arada dünya finans çevrelerinin de -yatırımlar konusunda- güvenini sarsabilir.

Bu vesileyle yabancı analistlerin üzerinde durdukları bir husus da tırmanan terör tehdidine rağmen Türk siyasi kurumlarının ortak bir cephe kuramaması, dolayısıyla ülkede bölünmenin ve kutuplaşmanın önüne geçilememesidir. Özellikle bu görüş, son zamanlarda kendi topraklarındaki kanlı terör eylemleri karşısında tek vücut olmasını bilen Avrupalılardan geliyor.


Nahoş benzetme

Nihayet bazı yabancı analistler, Türkiye’nin terör bağlamında durumunun giderek Pakistan’a benzemeye başladığını öne sürüyorlar. Bilindiği gibi, Afganistan krizi yüzünden Pakistan’da da Taliban yerel güçlerinin sık sık giriştiği saldırılar ülkeyi istikrarsızlaştırmış bulunuyor.

Haberin Devamı

Kuşkusuz Türkiye’nin durumu birçok bakımdan farklıdır. Ancak Türkiye’nin “Pakistanlılaşması” olasılığından söz edilmesi dahi, çok üzücü, böyle bazı benzerliklerin yansıması da endişe vericidir.

Açıkçası, bunun önlenmesi için gereken güvenlik tedbirlerinin alınması kadar, son olayın daha da derinleştirdiği kutuplaşmaya son verecek bir ulusal uzlaşmanın ve mutabakatın sağlanması zorunludur.