ABD’nin Suri- ye’deki Kürt silahlı grubu YPG’ye son olarak 50 ton silah ve mühimmat sevk ettiğine dair haberler ve buna Ankara’nın gösterdiği sert tepki, bir süredir iki müttefik ülke arasında devam eden “YPG uyuşmazlığı”nın kritik bir noktaya getirmiş bulunuyor.
Sorun özellikle Başbakan Ahmet Davutoğlu’nın son demeçlerindeki uyarı ile ciddi bir boyut aldı.Buna göre Türkiye, PKK’nın bir uzantısı saydığı YPG’nin bu silahları Türk topraklarına sızdırdığını tespit ederse, “bu silahları Suriye’de bulundukları yerlerde yok etmek için” harekete geçmekten çekinmeyecektir. Davutoğlu ayrıca YPG’ye verilen silahların PKK’nın eline geçmeyeceği iddiasının“inandırıcı olmadığını” da belirtti.
Bu şimdiye kadar YPG ve ABD’nin ona verdiği destek konusunda Ankara’nın yaptığı en sert çıkıştır.
Türkiye’nin kaygısı
Ankara’yı bu şekilde davranmaya iten neden, PKK’nın, YPG’nin ABD’den sağladığı silahları kendi eylemlerinde de kullandığı kanısıdır. Öteden beri Türk makamlarınca dile getirilen bu görüş, şimdi ABD’nin son sevk ettiği silahlarla ilgili açıklamasıyla doğrulanmış sayılıyor. Her ne kadar ABD yetkilileri bu malzemenin direkt YPG’ye değil, Arap savaşçıların oluşturduğu Demokratik Güçler adlı bir örgüte teslim edildiğinibildirmesine rağmen...
Nitekim Washington’da gerek Savunma gerekse Dışişleri sözcüleri, son açıklamalarında bu “farklılığı” belirttiler. Ne var ki YPG’nin siyasi kanadının lideri Salih Müslim silahların “YPG’ye ve müttefikleri’ne” (yani Arap milislerine) verildiğini beyan etti.
ABD’nin tepkisi
Buna rağmen ABD sözcüleri Türkiye’nin bu konuda duyduğu endişeleri “anlayışla karşıladıklarını”ve bu konuda yapılan görüşmelerin devam edeceğini söylediler. Dışişleri sözcüsü de IŞİD ile mücadelenin “odak noktası” olduğunu ve dolayısıyla “ABD’nin IŞİD’e karşı savaşan grupları desteklemeye devam edeceğini” belirtti.
Şimdiki durumda Ankara ile Washington bu konuda pozisyonlarını korumuş görünüyorlar. Ortada bir ikilem var:IŞİD’e karşı karada savaşmak isteyen pek yok. YPG’nin böyle bir rol üstlenmesi, ABD ve başkalarının gözünde desteklenmeye değer görülüyor.Oysa YPG’nin PKK’nın bir uzantısı olması, Türkiye’nin nazarında kendi güvenliği açısından bir tehdittirve dolayısıyla ona göre hareket edilmelidir.
Böyle bir arka planla, YPG sorununda, Türk-Amerikan uyuşmazlığını çözecek bir formül bulmak zordur. Ama önemli olan, meselenin iki müttefik arasında bir krize yol açmamasıdır.Halen devam etmekte olan görüşmelerin amacı da bunu sağlamaktır.