1944 Nobel Fizik Ödülü sahibi Isidor I. Rabi’ye nasıl bilim insanı olduğu sorulduğunda şunu söylüyor: “Beni, farkında olmadan annem bilim insanı yaptı. Yaşadığım yerdeki diğer anneler okul sonrası çocuklarına ‘Bugün ne öğrendin?’ diye sorarken, annem bana ‘Izzy , bugün iyi bir soru sordun mu?” derdi. İşte bu fark; yani farklı soru sorma yaklaşımı, beni bilim insanı yaptı.”
Soru sormak, problemi belirlemek ve çözüm üretmek, eğitimde son derece önemli…
***
‘En önemli ihtiyacınız nedir?’ sorusuna verilen cevap göze alındığında, cep telefonunun birinci sırada çıktığı ülkemizde, kitap 135’inci sırada yer almış. Kişi başına yılda kitaba 6,9 TL harcarken, sigaraya 1400 TL harcıyoruz.
Son yapılan araştırmalarda Türkiye’de kitap okuma alışkanlığı yüzde 0.01, AB ülkelerinin oranı ise yüzde 21...
Türkiye’de bir kişi on yılda bir kitap okuyor. Ayda bir kitap ya da yılda bir kitap değil, on yılda bir kitap. İşte, yukardaki kitap okuma oranı olan yüzde 0.01’in açılımı budur!
Kitap okumaya ayırdığımız süre günde ortalama sadece 1 dakika…
Okuma alışkanlığında, dünyada 86’ncı sıradayız…
Dünyada kişi başına kitap harcaması 1.3 dolarken, Türkiye’de ise bu rakam 25 sent... Çocuklara kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülke içerisinde 140’ıncı sırada…
Kitap okuyanların yüzde 65’i aşk, yüzde 24’ü siyasi, yüzde 13’ü düşünce, yüzde 7’si kişisel gelişim kitapları okuyor…
Bu durum gerçekten utanç verici!
Bu utanç verici durumu daha açık şekilde açıklamak gerekirse, ABD’de bir kişi yılda 9 kitap okuyor, İsviçreli 10, Fransız 7 kitap okurken, bir Japon ise bir yılda 25 kitap okuyor, Japonya bu konuda dünya lideri .
***
Türkiye’de basılı kitap sayısı artıyor, ancak kitap okuma oranı yükselmiyor…
Çelişkili bir sonuç, değil mi?
Aslında TÜİK verileri, basılı kitap sayısının her geçen gün arttığını gösteriyor, ama bu üretilen kitapların neredeyse yarısı çocuklara ücretsiz dağıtılan ders kitapları...
Üretilen bu kitap sayısından tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, özel kuruluşlara ve kütüphanelere gönderilen ücretsiz kitapları da düştüğümüzde, geriye yılda kişi başına 8 bile değil, çok daha komik bir rakam düşüyor.
***
Türkiye kitap okumuyor sadece TV izliyor
Türkiye’de günde 5,2 saat televizyon izliy oruz. ABD’de bu rakam 5,4 saat, AB ülkelerinde 3,7 saat, Japonya’da 2,9 saat. Yani televizyon karşısında oturan bir toplumuz denilebilir. Durum böyle olunca doğal olarak kitap okumaya zaman kalmıyor.
Televizyon, bir bakıma kitap okuma alışkanlığı edinmeyi elimizden alıyor. Televizyon izlemek kötü bir şey değil ama eğer oradan bilgi edinebilirseniz. Ülkemizdeki televizyon yayıncılığının kalitesi ve içeriği düşünülürse, televizyondan da toplumun çok fazla şey öğrendiğini söyleyebilmek zor…
***
İnternet kullanımında ise dünyada epey ileriyiz. ABD’de kişi başına internette geçirilen zaman 3,8 saat, AB’de 3,1 saat, Japonya’da 3,1 saat iken Türkiye’de 3 saat...
Peki, bu üç saatin ne kadarını bilgi edinme amaçlı, kitap okuma, gazete okuma amaçlı kullanıyoruz? İşte, orada durum vahim derecede...
Daha çok sosyal medyayı kullanmak için interneti kullanıyoruz. Zaten Facebook ve Twitter gibi mecraların da en çok kullanıcıları arasında Türkiye olduğu malumunuz…
Bu arada AB’de bu rakamın yılda kişi başına 39 kitap olduğunu belirtelim. 2015 yılında yaklaşık 569 milyon kitap üretilmiş.
***
90’lı yılların sonuydu…
Üniversite sınavlarında Türkiye birincisi olan bir öğrenci aynen şöyle demişti: “Ben, kitap okunmadan da Türkiye birincsii olunabileceğini gösterdim!”
Eminim, bu genç şimdi evlendirme programlarının müptelasıdır…