Aşırı kilo ya da obezite, estetik olarak istenmeyen görünümün dışında çok sayıda sağlık sorununu da beraberinde getirir. Doktor ve diyetisyen kontrolünde söz konusu kilolarından kurtulan bireyler, ya da obezite cerrahisi geçiren hastalarda, vücudun çeşitli yerlerinde sarkmalar görülebilir.
Söz konusu sarkmalar karın, meme, bel, kalça, sırt, kol ve bacaklar ile yüz bölgesinde meydana gelir. Kişi ideal kilosuna kavuşsa bile söz konusu bölgelerde meydana gelen sarkma ve deformiteler, hastaların istedikleri vücut biçimine sahip olmasını engeller.
Post- bariatrik cerrahi, bu noktada devreye giren bir vücut şekillendirme işlemidir. Post bariatrik cerrahi ile kilo verme sonrası meydana gelen sarkmalar giderilir ve hastanın vücut şekli istenen hale getirilir.
Post bariatrik cerrahi çoğunlukla birden çok operasyon gerektiren işlemler bütünüdür. Hastanın şikayetlerine göre karın, bel, meme, kol ve bacaklar, sırt ve bel bölgesine cerrahi müdahale yapılarak sarkan deriler toparlanır. Bu operasyonların kaç seansta ve nasıl
Kök hücre uygulamaları son yıllarda en çok tercih edilen doğal gençleşme yöntemlerinin başında gelir. Kök hücreler vücuttaki en değerli hücreler olarak kabul edilir.
Bu hücreler vücudun bulunduğu bölgesindeki hücrelerin şeklini alır. Ayrıca çok hızlı üreme özelliğine sahip olan bu hücreler son yıllarda birçok alanda kullanılmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile beraber çeşitlenen ameliyatsız estetik uygulamalarında da kök hücre uygulamaları büyük avantajlar sağlar.
Enjekte edildiği bölgenin doğal güzelliğini koruyarak gençleşme sağlayan uygulama, özellikle ameliyatsız estetik uygulamalara öncelik veren ya da operasyon için vakit bulamayan kişiler tarafından popüler bir şekilde tercih edilir. Kök hücre uygulaması kişinin kendi vücudundan alınan yağ hücrelerinden yapıldığı için herhangi bir alerjiye de neden olmaz.
Kök Hücre Uygulaması
Kök hücre uygulamasında kişinin kendi vücudundan alınan yağ dokuları kullanılır. Bu yağ dokularından elde edilen kök hücreler hasar giderme ve yenileme amacıyla kullanılır. Kök hücre enjeksiyonu kişinin sağlık durumuna, cerrahın tercihine ve işlemin kapsamına göre farklı anestezi uygulamaları ile gerçekleştirilir.
Enjeksiyon işlemi yaklaşık olarak 2 saat
Ergen ya da yetişkin erkeklerde östrojen ve testosteron hormonlarındaki dengesizlik nedeniyle meme dokusunun normalden fazla büyümesine jinekomasti adı verilir. Jinekomasti hem tek hem de çift meme de birden meydana gelebilir. Ayrıca bu durum yeni doğmuş bebeklerde ve yaşlılarda da fizyoloik olarak gözlemlenebilir.
Jinekomasti bazı durumlarda memede ağrıya neden olabilir. Antibiyotik, kalp ilaçları, anksiyete ilaçları, AIDS ve kemoterapi ilaçları, kalp hastalıklarını gidermeye yönelik bazı ilaçlar da jinekomastinin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Bunların dışında jinekomasti ve böbrek hastalıklarının sonucu olarak da görülebilir.
Jinekomasti Ameliyatı Nasıl Gerçekleştirilir?
Jinekomasti tedavisi ameliyat ile ya da liposuction ile gerçekleştirilebilir. Ameliyatta en sık kullanılan yöntem eksizyonel tedavidir. Bu tedavide meme başının etrafında yer alan koyu bölgeye açılan kesiden fazla doku ve deri alınır.
Genel anestezi altında gerçekleştirilen ameliyat yaklaşık olarak 1 saat sürer. Ameliyat sonrasında meme etrafında oluşan iz kalıcı değildir.
Liposuction da ise yaklaşık olarak 1-2 mm büyüklüğünde kesiler açılmaktadır. Lokal anestezi ile gerçekleştirilen bu yöntemde kesilerden içeri
Liposuction özellikle kadınlar arasında oldukça yaygın olan bir estetik uygulamadır. Vaser liposuction ise bu işlemin ultrasonografik ses dalgaları kullanılarak uygulandığı tekniğin adıdır.
Vaser liposuction tekniği hem uygulanma şekli hem de sonuçları ile oldukça rağbet gören teknikler arasında yer alıyor. Bu uygulama bölgesel yağlanma için son derece etkili çözümler sunsa da, bütün estetik işlemlerde olduğu gibi doğru planlama önemlidir.
Kimler Yaptırabilir?
Vaser liposuction tekniği kilo vermek isteyenlere çözüm sunmaz. Liposuction uygulamaları ile ilgili bilinen en büyük yanlış şüphesiz ki bu uygulama ile kilo vermenin mümkün olacağının düşünülmesidir.
Liposuction uygulamalarının bütün türleri diyet ve spor ile incelme elde edilemeyen bölgeler için uygundur. Bu uygulama kişinin kilo vermesini sağlamak için değil, inatçı yağların meydana getirdiği görünümü düzeltmek için tercih edilir.
Bu nedenle vaser liposuction için uygun adayın ideal kilosunda olması önemlidir. Fiziksel olarak sağlıklı her birey vaser liposuction yaptırabilir. Diyabet hastalığı olan, dolaşım sorunları yaşatan, uygulamanın yapılacağı bölgede ya da bölgenin yakınlarından ameliyat geçirmiş olan kişiler için vaser
Vücudumuzun en dikkat çeken kısmı yüz bölgesidir. Zaman içerisinde yüz ve çevresinde meydana gelen kırışıklıklar, çizgiler ve renk değişiklikleri kişinin yüz ifadesinin değişmesine, olduğundan daha cansız ve yaşlı gözükmesine neden olur. Bu durum 30’lu yaşlardan itibaren ortaya çıkar.
Son yılların estetik trendleri gençleşme veya genç gözükmeyi hedeflediği kadar mevcut genç görünümü korumaya da yöneliktir. Baby Face uygulaması sayesinde hem doğal hem de genç, parlak ve ışıltılı bir görünüm elde edilebilir.
Bir çok cilt bakımının genel özelliği kısa süreli olması ve uygulamadan hemen sonra meydana gelen parlak görünümün belli bir sürede etkisini yitirerek yeniden mat bir renge dönüşmesidir. Baby Face ile cilt bakımı derinlemesine gerçekleştirildiği için elde edilen olumlu sonuçlar uzun etkili ve kalıcı olmaktadır.
Nasıl Uygulanır?
Baby Face’in cilde uygulanması iki aşamadan oluşmaktadır. Uygulamanın ilk aşamasında bölgeye mikro kanallar açılır. Thulium lazer uygulaması ile yaklaşık olarak dakikada 6000 adet mikrokanal açılabilir. Daha sonra ise cildin ihtiyacına ve mevcut problemine uygun olarak seçilen LaseMD ampulleri hazırlanır.
Bu ampullerin içeriği cilde yedirilmektedir. Bu işlem
Son yıllarda kadınlar arasında kıvrımlı vücut hatları daha popüler hale geldi. Bunun başta gelen nedenlerinden biri kıvrımlı hatların dişiliği ön plana çıkarması. Kadınların bu tercihi en çok uygulanan estetik operasyonlarda da kendini gösterdi.
Belirgin ve Dolgun Kalçalar Şimdilerin Gözdesi
Kalça ve göğüs estetikleri giderek daha fazla kadın tarafından tercih edilmeye başlandı. Özellikle belirgin ve dolgun kalçalar şimdilerin gözdesi. Kum saati şeklindeki bir vücuda bu şekli kazandıran en önemli noktalardan bir tanesi de kalçalar.
Bu nedenle kalça operasyonlarına olan ilgi her geçen gün artıyor. Bu bölgede meydana gelen deformasyon, düşüklük ve sarkmalar vücudun genel görünümünü fazlasıyla etkiler ve istenmeyen bir görünüme neden olur.
Kalça Protezi Adından Söz Ettirecek!
Önümüzdeki birkaç yıl boyunca kalça protezleri meme protezleri kadar popüler hale gelecek. Hareketsiz bir yaşam tarzı, sürekli kilo değişimi ve stresli yaşam koşulları bölgesel yağlanmalara neden olur. Özellikle aşırı miktarda kilo değişimi kalçaların sarkık bir görünüm kazanmasının önünü açar.
Bu bölgeyi en kolay şekilde tekrardan dik ve kıvrımlı hale getirmenin yollarından bir tanesi de kas kütlelerinin altına
Estetik operasyonların yarattığı değişimin sadece fiziksel olduğunu düşünmek gerçekçi bir yaklaşım değil. Estetik operasyon sonrası kişinin ruh hali genellikle yepyeni bir döneme başlamanın heyecanını taşır. Dahası kendi iyiliği ve mutluluğu için hayatında bir değişim yapmaya karar vermiş olmak, kişinin kendine olan saygısını artırır.
Estetik operasyonlar sonucu ortaya çıkacak değişimlerin kişi üzerinde tam da istenen düzeyde olumlu etkisinin olmasını belirleyen en önemli etken bu operasyonların planlaması yapılırken mutlaka kişinin doktoruyla birlikte beklentilerini ve ruhsal olarak hazır olduğunu çok iyi planlamış olmasıdır. Doğru zamanda ve doğru seçimle yapılan estetik operasyonlar kişinin kendine güvenini ve hayat kalitesini artıran bir etki yapar.
Operasyon Sonucuna Hazırlık
Estetik operasyonlar sonrasında ortaya çıkacak sonuca kişinin hem fiziksel hem de ruhsal olarak hazırlanması oldukça önemli. Özellikle radikal değişimlerin yapılacağı operasyonlardan sonra kişinin kendisine ve yeni görüntüsüne alışma süreci zaman alabilir.
Göğüs büyütme, burun estetiği ve kalça kaldırma gibi dış görünüşte dikkat çekici değişimlere neden olabilecek operasyonlara kişinin kendini daha rahat
Zaman içerisinde yaşlanma ve çevresel faktörlere bağlı olarak cildin yapısında değişiklikler meydana gelir. Yapısal değişiklikler ve çevresel etkiler cildin kuru ve mat olmasına, zamanla kırışıklıkların ve çizgilerin gözle görülür derecede belirginleşmesine neden olur.
Yeniden Daha Genç Bir Görünüm İçin
Yüzde meydana gelen bu değişiklikler kişide olduğundan daha yaşlı ve yorgun bir ifade yaratır. Somon DNA tedavisi ile zamanın getirdiği bu görünümden kurtulmak ve yeniden genç bir görünüme sahip olmak mümkün.
Somon DNA tedavisi, somon balığından elde edilen DNA moleküllerinin enjekte edilmesi ile gerçekleştirilen bir yöntemidir. Bu içerik aynı zamanda hyalüronik asitle beraber uygulanır.
Somon DNA’sı, ciltte meydana gelen deformitelerin onarımında önemli bir rol oynayarak istenen canlı, dinamik ve sağlıklı görünümün elde edilmesine yardımcı olur.
Nasıl Uygulanır?
Somon DNA cildin orta tabakası olan dermis tabakasına enjekte edilir. Burası cildin üst kısmı için bir taşıyıcı görevi görürken aynı zamanda kan damarları, sinir uçları ve saç foliküllerinin yer aldığı bölgedir. Bu bölgeyi destekleyen fibroblast hücrelerin etkinliğini ve sayısını kaybetmesi yaşlı görünüme neden olur. Enjeksiyon