Burun estetiği yaptırmaya karar veren hastaların en çok zorlandığı konu normal olarak doktor seçimi olmaktadır. Doktordan doktora değişen fiyatlar, ameliyat tekniklari bu seçimi iyice zorlaştırmaktadır.
Rinoplasti ameliyatı diğer estetik cerrahi ameliyatlarının yanında cerrahın en çok bilgi, beceri ve tecrübe gerektiren operasyonudur demek yanlış olmaz.
Burun yüz estetiğinin en önemli unsuru olduğu için ameliyat sonrası çıkabilecek küçük sorunlar bile hastaların psikolojisini yoğun bir şekilde etkilemektedir. Bu bilgiler ışığında söylemek gerekirse burun estetiği ameliyatları, mutlaka kendini burun operasyonlarına vakfetmiş ehil ellerde yapılmalıdır.
Her burun için farklı bir ameliyat gerekmektedir. Hiç bir hastama aynı prototip operasyonu yapmamaktayım.
Çünkü her hastada yapılması gerekenler farklıdır, bu ameliyatlarda tek bir doğru yoktur. Her ameliyatın birbirinden bağımsız, ayrı ve kendi içinde bile varyasyonlar gösterdiği unutulmamalıdır.
Rinoplasti burnun sanatsal olarak betimlenmesidir, bilimle sanatın şölenidir.
Hangi Doktoru Seçmeli?
Erkeklerde en az kadınlar kadar dış görünümlerine önem vermeye başladılar... Bu da estetik operasyonlara olan ilgilerini arttırmaya başladı. Bunun sebepleri arasında en önemlisi kadın erkek ilişkilerinden ziyade, dış görünümüyle dikkat çeken ve toplumda kabul gören kişilerin iş yaşamında daha başarılı olmalarıdır. Görünümü daha hoş olan erkek satıcının ikna kabiliyetinin daha fazla olması, halkla ilişkiler, pazarlama gibi sektörlerin giderek artması ve bu sektörlerde karşılıklı iletişimin önemli olması, dış görümünün bu derece önemsenmesine neden olmaktadır.
Bu nedenle erkekler son dönemlerde estetik ameliyatlara daha fazla ilgi duymaya başlamıştır. Estetik operasyonlar genellikle kadınlarla özdeşlese de, günümüzde erkeklerde estetik ameliyatlara ilgi göstermektedir. Burun estetiği yani rinoplasti ameliyatı olan hastaların yaklaşık olarak %30-40 oranı erkeklerden oluşmaktadır. Erkekler artık dış görünümlerine daha fazla özen göstermektedir. İyi bir görünüş, gösterilecek en iyi referanstan daha önemli hale gelmiştir.
Rinoplasti yani burun estetiği ameliyatları da, hem kadınların, hem de erkeklerin rağbet ettiği estetik operasyonlar arasındadır.
Burun yaşamda fonksiyonları
Bu hafta estetik operasyonlardan biraz uzaklaşarak farklı bir konuda sizleri bilgilendirmek istiyorum. Sonbaharın gelmesiyle birlikte grip ve üst solunum yolu engenfeksiyonlarında artış gözlemlenmekte. Özellikle bu hastalıklara yakalanan anne adaylarının dikkat etmesi gereken bazı hususlar mevcut...
Sinüsler, yutak, gırtlak gibi alanları etkileyen iltihaplanmalar üst solunum yolu enfeksiyonu olarak tanımlanır. Bu rahatsızlıkların üst solunum yolunun kulak ve alt solunum yoluyla bağlantılı olması nedeniyle, enfeksiyonun bu alanları da etkilemesi söz konusudur.
Soğuk algınlığı, farenjit, grip, larenjit, sinüzit gibi iltihaplanmalar üst solunum yolu enfeksiyonları arasındadır. Bu tür enfeksiyonlar virüs kaynaklı oluşur. Bazı durumlarda bakteriyel enfeksiyonların eşliğinde görülür. Üst solunum enfeksiyonları genellikle grip ve soğuk algınlığı olarak daha sık yaşanır. Bunlara eşlik eden farenjitte sıkça görülebilir.
Kış ve sonbahar döneminde doğada mikropların görülme sıklığı artar. Özellikle kapalı alanlarda uzun süre kalma, havalandırmanın iyi olmaması, soğuk nedeniyle vücudun direncinin düşmesi, sigara, düzensiz beslenme gibi etkenler üst solunum yolu enfeksiyonlarının
Çoğumuz burun estetiği ameliyatlarının nasıl yapıldığını merak etmişizdir. Biraz araştırdıktan sonra “burnu açarak veya burun içinden” olarak anılan farklı teknikler kullanıldığını duymuşuzdur. Burun estetiği ameliyatlarında temel olarak “açık teknik ve kapalı teknik” olmak üzere iki teknik kullanılmaktadır.
Bu teknikler, burun kemik ve kıkırdak iskeletine hangi yollarla ulaşıldığıyla ilgilidir. Bu teknikleri biraz açıklamaya, avantaj ve dezavantajlarına değinmeye ve bir blog yazısı olarak kendi kişisel düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım.
Her cerrahın kendisine göre burun ameliyatları hakkında bağlı olduğu temel bir felsefi düşünce, hareket noktası ve elde etmek istediği bir sonuç vardır.
Bir olguda suboptimal bir sonuç yeterli olabilirken, diğer bir olguda daha iyi bir sonuç hedeflenebilmektedir. Elbette hiçbir cerrah kötü bir sonuca varmak istemez.
Kapalı teknik, burun içinden her iki burun kanadı altından yapılan kesiler ile burun cildinin bir ekartör yardımı ile kaldırılarak burun kemik ve kıkırdak iskeletine ulaşımını içerir.
Özellikle 1960 yıllardan itibaren yoğunlukla kullanılmaya başlanmış ve halen pek çok cerrah tarafından da uygulanmaya devam etmektedir.
Her alanda olduğu gibi burun estetiğinde de teknolojik aletler gün geçtikçe artmakta.
Dünyada da pek çok estetik cerrahın burun ameliyatlarında tercih ettiği “Piezo Rinoplasti” hastaya ve hekime büyük bir kolaylık sağladığını göstermekte.
Ülkemizde sınırlı sayıda estetik cerrahın uyguladığı bu yöntemi çok sık kullanan KBB Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk İnanlı “Piezo Rinoplasti” tekniği ile morlukların ve şişliklerin oldukça azaldığı bir teknolojik döneme geçildiğini belirtiyor. Prof. Dr. Selçuk İnanlı, ayrıca başarılı bir burun estetiği için burnun dış kısmının güzel olmasının dışında burnun iç kısmınında son derece fonksiyonel olması gerektiğinin altını çiziyor.
Her doktorun bilgisinin, görgüsünün, vizyonunun, ameliyat tekniğinin, tecrübesinin ve yaklaşım tarzının birbirinden tamamen farklı olduğunu belirten İnanlı, dikkat edilmesi gerekenler arasında; Doktorun önceki sonraki vakalarının nasıl olduğunu, başarısının nasıl şekillendirdiğini ayrıca hasta ve hekim arasındaki iletişimin kuvvetli olması gerektiğini sıralıyor.
Öncesi sonrası fotoğraflar hasta doktor iletişimini kuvvetlendiriyor
Burun estetiği operasyonu öncesi hastalarına öncesi ve sonrası
Burun estetiği operasyonu burun şeklinde ve fonksiyonlarındaki sorunlarda uygulanan estetik bir operasyondur. Burun içinde bulunan kemik ve kıkırdak dokuda kalıcı değişimler yapılarak, burun şekli ve fonksiyonlarda düzenlemeler gerçekleştirilir. Literatürde burun estetiği ameliyatı geçiren her dört hastanın birinde çeşitli sorunlar ortaya çıktığı ve revizyon bir ameliyata ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir.
Burun estetiği ameliyatı olmasına rağmen, sorunları geçmeyen ya da sorunlarının devam ettiğini düşünen hastalarda yeniden düzeltme için revizyon burun estetiği ameliyatı yapılabilir. Hastalarda yeni oluşturulan burun şeklinden ya da solunum sıkıntısından kaynaklanan sıkıntılar olabilir. Bazı hastalarda yeni burun şeklini gördüklerinde üzerinde bazı değişimler yapılmasını isteyebilir. Çünkü burun estetiği kişiye özel yapılan bir estetik operasyondur. Hastanın memnuniyeti ölçüsünde ameliyatın başarısı söz konusudur. İnsanlar doğuştan olan sorunları bu derece sorun etmezler.
Ancak kendi istekleriyle estetik operasyon sonucunda oluşan sorunları daha fazla büyütürler. Revizyon burun estetiği ilk ameliyata oranla hem hasta açısından, hem de doktor açısından daha zor koşullarda
Elbette her yaş güzeldir ve yaşlanmak ya da yaş almak da beraberinde deneyim ve bilginin artması nedeni ile özel ve güzeldir. Yaşlanma sürecini durdurmanın da gerçekçi olmadığı düşünülürse yapılabilecek tek şeyin, yaşlanmayı geciktirmek ve bu yaş alma sürecini biraz daha yavaşlatmak ise mümkündür.
Yaşlanmanın ilk belirtilerinin meydana geldiği yer olan insan yüzünde, yer çekiminin yarattığı etki ile ciltte sarkma ve gevşemeler ortaya çıkar. Bunun nedeni yaşlandıkça, zamana bağlı olarak insan cildinde gittikçe azalmaya başlayan kolajen seviyesidir. Çünkü kolajen cilde esnekliğini veren maddedir ve azaldıkça cilt elastikiyetini kaybederek sarkmalar yaşamaya başlar.
Yerçekimi ve yaşa bağlı etmenlerin dışında;
Fazla mimik kullanımı
Dengesiz ve sağlıksız beslenme
Sigara tüketimi
Yeterince su tüketiminin olmaması ve buna bağlı cildin nemini kaybetmesi
Östrojen seviyesindeki değişim
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz 2 haftada konumuz göz kapağı estetiğiydi. Bu haftada son olarak sizlere göz kapağı estetiğiyle ilgili operasyon sonrası iyileşme süreci hakkında faydalı bilgiler vermek istiyorum.
Yaş ilerledikçe, yerçekiminin de etkisi ile kaşlarda, üst ve alt göz kapaklarında sarkıklık ve bununla birlikte özellikle alt göz kapaklarında yağ dokularının hacminin artması ve fıtıklaşması ile torbalanma olabilir.
Bu deformite görünüm bozukluğuna neden olması yanında, sarkık haldeki üst kapakların gözün önünü kapatması ile kişinin görmesini engelleyebilir. Göz kapaklarına uygulanan ameliyat ile fazla deri, kas ve fıtıklaşmış yağ dokusu vücuttan uzaklaştırılır, bu şekilde hem güzel bir görünüm elde edilir hem de kişinin rahat görmesi sağlanmış olur.
Operasyon sonrasında iz kalır mı?
Operasyon sonrasında üst göz kapağında kapak boyunca iz kalır. Ancak bu iz kapak kıvrımına uydurulur. Sadece çok yakından bakıldığında görülebilir haldedir. Alt kapakta ise kirpiklerin hemen altında bir iz kalır, izin devamı yan tarafta normal deri çizgisi gibi durur. Göz kapakları insan vücudunun en az iz bırakan bölgesidir.
Kimler bu ameliyat için iyi bir adaydır?
Genellikle 30