ABD, kendisinden uzak ülkelerde kaos kuyusunu açıyor, ülkeyi içine atıyordu. Şimdi o kuyuyu, kendi ülkesinde kendi elleriyle açıyor.
Yeni yıla iki büyük saldırıyla girdi. Birinde 15 kişi ölü, diğerinde 7 yaralı. Saldırıyı yapanlar da saldırı mekanları da mesaj yüklü olunca, dünyanın geri kalanını bir telaş sardı.
Lorenz’in, 1972’de yazdığı “Öngörülebilirlik: Brezilya’da Bir Kelebeğin Kanat Çırpması Teksas’ta Bir Kasırgayı Tetikler mi?” makalesinde ortaya attığı “kelebek etkisi”, hava durumunu açıklıyordu, siyasi duruma denk düştü. Kelebek bu kez ABD’de kanat çırptı, Ortadoğu ve çevresinde hissedildi.
Saldırıları düzenleyenlerin “asker” kökenli olması, olasılıkları ikiye çıkardı; ABD bahane üretip Suriye’ye çökecek mi, yoksa derin Amerika, Trump’ı terbiye mi ediyor?
Cevap ne olursa olsun, “mutluluklar ülkesi ABD”, dünyanın geri kalanı için tasarladığı “kaos” oyununun içine bu kez kendisi düşüyor. Kaosun giderek derinleşmesi sürpriz olmaz.
“Bireysel silahlanma” ve “depresif çoğunluk” sarmalına sıkışmışlık, Trump’a seçim kazandırmadı mı?
Kendi ürettiği teknolojinin küresel ezberleri bozucu etkisini, kendisi tam kavramış değil. Kötülükle attığı her taş, dönüp kendi kafasına düşüyor. Bocalıyor.
Yakından bakarsanız, “askerler” üzerinden ürettiği politikaları çıkarın, geriye ABD politikası diye bir şey kalmaz. Amerika kıtasını işgalden iç savaşa, çizgi romanlardan filmlere, 1. Dünya Savaşı’ndan Vietnam Savaşı’na kadar, Pentagon’un yönettiği dev bir imaj makinesidir ABD.
Dünyayı, Hollywood ve Pentagon iş birliğiyle yönettiler. Oysa son yıllara kadar, bizim TSK’ya, Yeşilçam’ın yolunu sorsan bilmezlerdi. (O sıkı iş birliği, FETÖ sürecinde Washington’dan uzanıp Türk Ordusunu yıpratıcı filmler, diziler yaptırdı. Onları sıralayıp kimsenin canını sıkmayayım.) Küresel düzeyde, “demokrasi ve özgürlük ülkesi” imajının gerisine gizlediği “korkutarak kendisine mecbur etme taktiği” çöktü.
Trump’ın saldırılar sonrasında, “Amerika’yı yeniden mükemmel yapın” demesindeki kastı tam da bu. Ne var ki, ABD’nin yeniden mükemmel imajı kazanması zor. Zihinlerdeki algı yıkıldı. Sihir bozuldu.
İletişim notları
Bir, Ferdi Tayfur’un ölümü büyük üzüntü yarattı. Bunda MHP lideri Bahçeli’nin rolü var. Ne zaman kritik bir siyasal durum olsa, onun fonda Tayfur’lu video göndermelerini tartıştık. Unutuldukça hatırlattı.
Eski model arabasının teybine taktığı Ferdi Tayfur kasetinden yayılan nağmelerle Ankara sokaklarında araba kullanması, sert siyaseti yumuşatmaya yetiyordu.
İki, siyasetçiler danışmanları aracılığıyla cep telefonlarına “liste mesajları” yolluyorlar. En sinir bozanı, “Televizyona çıkıyorum beni seyredin” diyenler. “Niye” diyemiyorsunuz, engelleyemiyorsunuz. Bu iletişim değil, siyasi tacizdir. Getirisi de yoktur. Bu satırları okuyan siyasetçiler, cep mesajları üzerinden iletişimlerini sorgulamalı.
Üç, Trump’ın “Panama’yı bana verin”, “Grönland’ı alalım”, “Kanada vilayetimiz olsun” taleplerine, “delilik” diyenler var. Halbuki adam cin tüccar. Saçmalamıyor, tersine, kendisine en kârlı ticaret yolunu kurmaya çalışıyor.
Dört, Ferdi Tayfur’un AKM’deki cenaze töreninde bir kez daha anlaşıldı ki törenle şov arasındaki ince çizgiyi bilmiyoruz.
2025’in ilk yazısı
Yılın ilk yazısında hatırlatmazsam olmaz;
Huzur istemek mutluluk istemekten iyidir.
Dinlemek, konuşmaktan iyidir.
Dostlarla buluşmak, sosyal medyada yazışmaktan iyidir.
Özeleştiri yapmak, şikâyet etmekten iyidir.
Sadeleşmek, fazlalıklardan iyidir.
Öz disiplin, akışa bırakmaktan iyidir.
“An”ın hakkını vermek, “an”ı yaşamaktan iyidir.
AKLIMDA KALAN
Seçim senaryoları: Seçim senaryosu yazıp, üşenmeyip halka soranlar var. Adı az öne çıkan ismi eklemişler. Senaryoların hiçbirinde İmamoğlu kazanamıyor, orası net. Sorun şu ki, kelebeğin kanatlarından söz ettiğimiz bir dünyada, yazılan senaryoların geçerliliği olamaz. Araştırmayı yaptıranların parası mı çok, işi mi yok?
