Cinayetle adalet sağlanmaz…
Dört imam ve tüm devlet protokolü vardı Narin’in cenazesinde.
Minnacık mezarının üzerindeki çiçeklere kadar düşünülmüştü.
Çocuklarımıza son görevlerinde gösterdiğimiz özeni yaşarken neden gösteremediğimiz geliyor önce insanın aklına.
Sonra Narin’in minnacık bedenini dereye saklayan adamın ifadesine bakıyorum.
Muhtar olan amcadan korktuğu, onun adamları olduğu için verdiği ilk ifadede suçunu itiraf etmediğini söylüyor.
Kim bu amcanın adamları, güçleri nereden geliyor?
Bir çelişki, böyle adamları varsa amca Narin’in cesedini saklaması için neden bir köylüden yardım istiyor?
Morg kapısında “Gidin ve yalan söyleyin” dediği için kafasına yumruk atılarak susturulan bir kadın var.
O kadının ve onu susturmak için yumruk atan adamın ifadeleri alındı mı, bu anormal sessizliğin sebebi kimden korku?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, halen bilmediğimiz ama kazıdıkça başka pis ilişkiler ağına ulaşacağımızdan emin olduğumuz bu tablonun peşini bırakmamalı, devlete rağmen konuşmayı engelleyen yapıyı tamamen ortaya çıkarıncaya kadar durmamalı.
Bu işte halen devletin yapması gereken çok şey var ama bizim de yapmamız gerekenler var.
Mesela, en sık yaptığımız hata, Narin’i öldüren sanığı içerideki diğer mahkumlara havale etmek.
Olmaz, cezayı kesen devlettir, devletin iradesinin üzerine bir iradeyi göreve çağırarak adaleti sağlayamayız.
İdam geri gelsin çağrıları yapanlar, iyi niyetli bile olsalar, tüm sanıklar suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan yasaya göre yargılanırlar.
Yani idam cezası geri gelse bile Narin’in katiline bu ceza verilemez.
Alçakça bir cinayete karşı adalet bir başka cinayetle sağlanamaz, sağlanmamalı, biz de böyle çağrılar yapmamalıyız.
İntikam Narin’i geri getirmez, biz başka Narin’ler olmasın diye neler yapabiliriz, onu konuşalım...
Narin’in katillerine yardım etmeyin…
Narin cinayetiyle ilgili farklı senaryolardan oluşan komplo teorileriyle dolu mesaj kutum.
İnsanlar, sosyal medyada dolaşıma giren bu teorilere inanıyor ve daha kötüsü yayılmasını sağlıyorlar.
Narin’in bir kayalıkta helikopterler tarafından canlı bulunduğundan tutun da uzunca bir süre bir evde saklandığına dair onlarca farklı senaryo dolaşımda, herkes görünenden bir başka şeye inanma eğiliminde.
Kimse bu tarz saçma sapan komplo teorilerini yaymanın aslında Narin cinayetindeki sır perdesini kaldırmayı zorlaştırdığının farkında değil.
İyi niyetli olmak ile Narin’in katillerinin ekmeğine yağ sürmek arasındaki çizgi çok ince.
O çizgiyi aşmamak lazım...
UEFA’nın boyu kaç santim?
UEFA, Türk Milli takımı söz konusu olduğunda ceza verme konusunda oldukça başarılı bir organizasyon.
Avrupa Şampiyonası’nda Merih Demiral’a verdikleri ceza, Fransa maçındaki asker selamı nedeniyle verilen 50 bin Euro‘lük ceza hafızamızda.
Bize karşı aslan kesilen UEFA’nın boyunun kaç santim olduğunu, önceki akşam Kıbrıs Rum Kesimi’nde oynanan Kosova maçı kararıyla gördük.
Rum taraftarlar Kosova maçında tribünlere iki pankart astılar.
Pankartlardan birisinde “Kosova, Sırp’tır”, diğerinde de “Kıbrıs, Yunandır” yazıyordu.
Kosovalı futbolcular pankartı görünce kenara çekildiler ve maç bir süre durmak zorunda kaldı.
Maçın akışını hiç engellemeyen bir gol sevincine ceza veren UEFA, maç durduran bu pankart için acaba nasıl bir karar verecek?
UEFA Başkanı sık geldiği Türkiye’de bundan böyle nasıl karşılanacağının bu karara bağlı olduğunu fark eder umarım...
