Kesin rakamı ancak yarın öğrenebileceğiz ama bana öyle geliyor ki TAV hisselerine gelen toplam talebin miktarını duyduğunuz zaman şaşıracaksınız. Küresel tabloya bakan yatırımcının TAV hisselerine ilgi göstermesi aslında çok şaşırtıcı değil. Bugün dünyada 2000 dolayında havaalanı var ve bunlardan yalnızca 40 tanesi özel şirketlerce yönetiliyor. Bu 40 havaalanından üçünün işletmecisi olarak dikkati çeken TAV'ın hisselerinin ilgi görmesi doğal. İstanbul, Ankara ve İzmir havaalanlarının işletmecisi olan TAV Havaalanları Holding'in halka açılması öncesinde yapılan tanıtım çalışmaları çerçevesinde 40 dolayında uluslararası kurumsal yatırımcıyla temas kurulmuş. Bunların hemen hepsi ilgilenmiş TAV hisseleriyle ve içlerinden hiçbiri, "Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimi var, bu olay TAV hisselerinin geleceğini etkiler mi?" sorusunu sormamış. Türkiye'de finans piyasalarını ciddi biçimde sarsan mayıs haziran dalgalanması sonrasında hem şirketler kesiminde hem de bireysel yatırımcıda, dövize ilginin yeniden arttığını gösteriyor rakamlar. TC Merkez Bankası'nın faiz silahını cesurca kullanması da bunu önleyemedi ama yabancı ya da dış kaynaklı yatırımcının davranışını etkiledi; Türkiye'ye büyük miktarda dış kaynak girdi son yedi - sekiz ayda. Türkiye'de çifte seçim var, siyasi istikrarın bozulması olasılığını akla getiren bir dizi gelişme yaşanıyor, bütün dünya yanı başımızdaki Irak ve İran'da kıyametin ne zaman kopacağını tartışıyor, dış açık rekor düzeyde ama Türkiye'ye para akmaya devam ediyor ve YTL değer kazanıyor.Bunun başlıca nedeni, likidite bolluğu içindeki küresel finans piyasalarının kendi kendini besleyen bir büyük oyuna kilitlenmiş olması. Dünyada likidite bol, buna karşılık satın alınabilecek finansal değer (hisse senedi, tahvil, bono v.b.) miktarı sınırlı. Öte yandan, son beş yılda benzeri görülmemiş biçimde büyüyen dünya ekonomisinin yarattığı ve yaratacağı fırsatlar var. Bundan 20 yıl sonra Çin ve Hindistan gibi ülkelerde yüz milyonlarca kişi zenginleşen orta sınıfa katılırken, dünyada uçakla seyahat eden insan sayısı ne kadar artacak, havaalanı işletmeciliği nasıl gelişecek acaba? Piyasaların oyunu İşte bu tür hesaplarla avantajlı bulduğu şirketlere, hisselere, ülkelere yönelen küresel sermaye, siyasi ve toplumsal riskleri kolaylıkla hafife alabiliyor ve çifte seçim yılında Türkiye'ye dış kaynak akışı sürebiliyor. Şimdi biz buna bakarak, "Bakın dış kaynak yağıyor, yabancı yatırımcı Türkiye'ye büyük güven duyuyor, bütün bunlar Türkiye'de işlerin yolunda olduğunu ve hiçbir ciddi sorun bulunmadığını gösteriyor" diyebilir miyiz?İki nedenle diyemeyiz. Birincisi, Türkiye'ye dış kaynak girişi büyük ölçüde küresel oyunun bir sonucu. İkincisi, bu küresel oyun tıkanma noktasına geldiğinde ve Türkiye gibi ülkelere akan sermaye geri çekildiğinde, bu para bolluğunun sorunları örtmesi mümkün olmayabilir ve sermaye çıkışı yeni sorunlar yaratabilir. oulagay@milliyet.com.tr Hikmet bizde mi?