Dünya gözü Yasemin Çongar'ın Salman Rushdie ile yaptığı söyleşi, bizim gazeteleri okumaya değer bulmayanların bir bölümünün hâlâ okumaya değer bulduğu Batı gazetelerinde kolaylıkla yer alabilecek nitelikteydi.Konda'nın Milliyet için gerçekleştirdiği "Biz kimiz?" araştırmasının şu noktada yayımlanması son derecede önemli. Siyasette konumlanma arayışlarının sürdüğü ve toplumumuzla ilgili veriye dayanmayan, spekülatif değerlendirmelerin kolaylıkla yapılabildiği bir ortamda, 48 bin denekle yüz yüze konuşularak gerçekleştirilen bu araştırmanın bulguları ufuk açıcı nitelikte.ABD'nin Irak fiyaskosunun dördüncü yılında ortaya çıkan korkunç tablo, bu insanlık dramına gözünü yummayan önemli Batı gazeteleri gibi, dünkü Milliyet'in de manşetindeydi. Benim çevremde bile, Türkiye'deki hiçbir gazeteyi okumaya değer bulmadığını rahatlıkla söyleyenler var. Gazete okumadıklarına göre bu mesajın onlara erişmesi olanaksız herhalde ama son günlerde Milliyet'i okumamakla çok şey kaybettiklerini söyleyebilirim. Tarhan Erdem'in yönetiminde gerçekleştirilen "Biz kimiz?" araştırmasının bütün sonuçlarını henüz görmüş değilim ama ilk iki günde yayımlanan verilerde hemen dikkatimi çeken birkaç nokta var: Türkiye'de yaşayan insanların % 82'si "Türkiye'yi seviyor olmayı" ve % 64'ü "Türkiyeliyim diyebilmeyi" Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmanın şartı sayıyor. Etnik köken olarak Türk olmayı (% 46) ve Müslüman olmayı şart sayanların (% 54) oranı daha düşük. Bu veriler Türkiye'de etnik kökene ya da dini inanca dayalı siyaset yapmanın sınırlarını belirliyor.İnsanlarımızın % 87'si kendisini "yerleşmiş" sayıyor ama taşınmayı hiç düşünmeyenlerin oranı % 29'da kalıyor. Doğduğu yerde oturanların oranı ise % 62. Toplumumuzun eğitim düzeyi hayli düşük. Yetişkin nüfus içinde yüksek okul mezunu olanların oranı (% 8.9), okuma yazma bilmeyen ve ilkokul diploması bile olmayanların (% 13.6) hayli altında.Eğitim düzeyinde ve gelir dağılımında bölgesel farklılıklar kabul edilemez düzeyde. Örneğin okuma yazma bilmeyen ve ilkokul diploması bile olmayanların oranı Batı Marmara'da % 7.6, Güneydoğu Anadolu'da % 31.4. En yoksul gelir grubundakilerin oranı İstanbul'da % 3.3. Türkiye genelinde % 16.4, Güneydoğu Anadolu'da % 44.7. Türkiye'nin dinamizmi Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecindeki Türkiye'nin bu önemli hedefe varmak için çeşitlilik içeren toplumsal yapısıyla bir arada yaşamayı, toplumdaki dinamizmi doğru değerlendirmeyi ve bölgesel farklılıkları azaltacak adımlar atmayı başarması şart.AB ise 50. yaş gününü kutlayacak önümüzdeki pazar günü. Pek de coşkulu bir havada kutlanmayacak Roma Anlaşması'nın 50. yılı ama buna bakarak AB'nin bugüne dek elde ettiği büyük başarıyı ve 21. yüzyılda çok önemli roller oynama potansiyelini göz ardı etmek doğru değil. AB'nin dünyanın ve Türkiye'nin geleceği için neden önemli olduğunu pazar günkü yazımda ele alacağım. oulagay@milliyet.com.tr AB 50 yaşında