Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Benim daha fazla önemsediğim uyarı ise 22 martta, Morgan Stanley'in Türkiye ile yakından ilgilenen ekonomisti Serhan Çevik'ten geldi. Bu uyarıyı önemsememin nedeni, Serhan Çevik'in Türkiye ekonomisiyle ilgili en olumlu ve iyimser değerlendirmeleri yapan analistlerden biri olması. Yaptığı değerlendirmeleri bana da göndermek nezaketini gösteren Serhan Çevik'in yazdıklarını sürekli izlediğim için 22 mart tarihli değerlendirmesini önemsedim. Daha önce Türkiye ekonomisinin kapsamlı bir dönüşüm geçirmekte olduğunu ve geleceğe umutla baktığını sık sık vurgulayan Çevik, bu kez farklı bir şey söylüyordu. IMF Başkanı Rodrigo Rato'nun Türkiye'ye yaptığı kredibilite uyarısı dün bizim gazetelere yansıdı. Sabah gazetesinde yer alan bir habere göre Citibank da bizim borsayı olumsuz etkileyen bir rapor yayınlamış ve Türk şirketlerinin hisse senetlerinin portföylerdeki payının düşürülmesini önermişti. Serhan Çevik, Türkiye'de Merkez Bankası başkanlığına atama yapma sürecinin esrarengiz bir siyasi oyuna dönüşmüş olmasının, bankanın kurumsal itibarına darbe indirdiğini ve hükümetin Merkez Bankası'nın özerkliğini tanıma taahhüdü konusunda kuşkular yarattığını belirterek özetle şöyle diyor:"Küresel finansal piyasaların zaten gerilim içinde bulunduğu bir dönemde belirsizlikleri artırmak ekonomiyi yaralar. Türkiye, makroekonomik tablosunu normalleştirme yolunda önemli adımlar attı ama bu, küresel ekonomiye uyum sağlama sürecinin kolay bölümüdür. Gelinen noktada mali disiplinin sürmesi ve Merkez Bankası'nın yalnızca fiyat istikrarına odaklanmış, özerk bir kurum olarak varlığını sürdürmesi büyük önem taşımaktadır. Türkiye gibi, geçmişi makroekonomik istikrarsızlık örnekleriyle dolu olan bir ülkede Merkez Bankası'nın yasal ve fiili özerkliği, kredibilitenin vazgeçilmez şartıdır."Bunlar, son günlere kadar Türkiye'nin ekonomik performansına övgüler düzmüş olan bir uluslararası kurum analistinin değerlendirmeleri. Serhan Çevik'in bunları yazmak zorunda kalması, uluslararası piyasaların Türkiye'ye dönük değerlendirmelerinin Merkez Bankası atamasında yaşanan komediden nasıl etkilenebileceğini gösteriyor. Serhan Çevik'in uyarısı Dün öğle saatlerinde ben bu yazıyı yazarken hükümetin Merkez Bankası Başkanı olarak atamak istediği Adnan Büyükdeniz'in kararnamesinin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edildiği haberi geldi. Hükümet şimdi ne yapacak bilmiyorum ama bu atama süreci nedeniyle Türkiye'nin uğrayabileceği kredibilite kaybının doğru değerlendirildiğini hiç sanmıyorum. Başbakan Erdoğan, kendi siyasi gücünün sınırlarını test etmeye çalışırken piyasaların sabrını zorladığının pek farkında değil sanki.Bu tür aymazlıkları başka hükümetler zamanında defalarca yaşamış kişiler olarak bizim yapmaya çalıştığımız uyarılar haydi ciddiye alınmıyor, bari piyasalardan ve IMF'den gelen uyarılar ciddiye alınsa ve Türkiye gibi "yükselen pazar" ülkeleri için riskli bir yıl olan 2006'da başımız ciddi biçimde belaya girmese. oulagay@milliyet.com.tr Veto ve sonrası