Ben şunu görüyorum.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, kentin sorunlarının çözümünde “örnek işbirliği” geliştirebilirler, memlekette “örnek ikili” haline gelebilirler.
Şöyle ki..
Böyle aklı-selim ortaklıklar için, ortakların öncelikle siyasi kimliklerini ikinci plana atmaları, hemşehri kimliklerini ise birinci
sıraya koymaları lazımdır.
Tugay bu duruşa rahatlıkla geçebileceğini kanıtladı, keza karakter olarak Saygılı da söz konusu şartlara yatkın olduğunu gösterdi.
Başkan Tugay her seferinde koltuğa “iş yapmak” için talip olduğunu, siyasi çekişmelerden ve polemiklerden uzak kalmak istediğini vurguluyor.
Kentin kronik hale gelmiş problemlerinin çözümü için hükümetle çalışmaya arzulu olduğunu, her türlü işbirliğine açık bulunduğunu çok net dile getiriyor.
Saygılı da benzer ifadeler kullanıp, kentin yararı için belediye ile hükümet arasında köprü kurabileceği, bakanlıklarla ortak çalışma yapılabileceği, sorunların beraber halledilebileceği mesajını veriyor.
*
Kaldı ki, bu “iyi niyetli ikilinin” söylemleri iki defa icraata geçti bile.
İZBAN sıkıntısında ve Körfez meselesinde birlikte Ankara’ya gidildi, ilgili bakanlarla buluşma gerçekleştirildi, ortak çalışma koşulları arandı.
O buluşmanın devam ettirilmesi ve ortaklığın sürdürülmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
*
Başta da vurguladığım gibi, ben bu ikilinin İzmir için bir şans olabileceğini, hem Tugay’ın hem de Saygılı’nın kentle ilgili projeler söz konusu olduğunda bu dönemde kol kola hareket edebileceklerini düşünüyorum.
Bugüne kadar attıkları ilk adımlar beni daha da umutlandırdı.
*
Ancak ve ancak şunu da unutmayalım.
Siyaset zemini gerçekten kaygandır ve oynaktır.
Üzerinde sağlam durmak marifet gerektirir.
Siz ne kadar sabit ve dik durmaya çalışsanız da, devrilmeniz ve çözülmeniz için arkadan, yandan itmeler, dürtmeler gelebilir.
Kendi partinizin içinden de sizi yolunuzdan çevirmeye gayret edenler çıkabilir, işbirliğine itiraz edenler olabilir.
O yüzden, Tugay ve Saygılı’nın işleri kolay değildir, bunu anlamamız lazım.
Hem kendi cephelerinde, hem de karşı tarafla uyumlu olmak, sürekli de dikkatli davranmak zorundalar.
*
Yine de her şeye rağmen, karakterleri ve yapıları itibarıyla tüm müdahaleleri göğüsleyebilecek ve ortaklıklarını koruyabilecek güçte görüyorum onları.
Kentin yararı için, İzmirlilerin de bu ikiliye sahip çıkmaları ve destek olmaları gerekir.
Eğer bu fırsatı değerlendirmek istiyorlarsa tabii..