Karavan ve karavan turizmi, ülkemizde de artık dikkat çekici boyutlara ulaştı.
Karavan turizmi, kamp turizmi ile birlikte, bağımsızlık, macera ve turizm hareketi isteyenler için dinlenmenin çekici bir yolu haline geldi.
Avrupa ve Amerika’da birçok insanın ve ailelerin tercih ettiği kamp ve karavan turizmi; sadece tatil olarak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak ele alınıyor.
Ki, özellikle korona salgınından sonra bizde de bu alana olan ilgi giderek artmaya başladı.
***
Karavan kullanıcıları, her şeyden önce kendilerini burada daha rahat hissediyorlar, salaş yaşıyorlar.
Hatta söz konusu rahatlık giyim tarzlarına bile yansıyor.
Genelde “minimalist” bir yaşam şeklini benimsiyorlar, az tüketimden yanalar.
En güzel yönleri ise, çevreye ve sürdürülebilir hayata önem vermeleri.
Karavancıların geneli, doğal ve kültürel özellikleri bakımından turizm merkezlerine zarar vermezler.
Dolayısıyla, ideal gezgincilerdir.
Onların sade ve çevreye duyarlı yaşamları ve karavan turizmi, gelişmiş ülkelerde en çok destek gören turizm hareketlerinin başında gelir.
***
Ancak, bizim karavancılar ciddi sorunlar da yaşıyorlar.
Hala yeterince karavan parkı bulamıyorlar, özellikle kentlerde araçlarını nereye park edeceklerini bilemiyorlar, seyahatlerde de benzer sıkıntılarla karşılaşıyorlar.
Bunun dışında, yetkili makamlar yıllardır çekme karavandaki yaptırım zafiyetini çözmeye çalıştılar.
Son günlerde bu problemi tam hallettiler derken, ciddi bir eksiklik yine sorun doğurdu.
Yeni sistemle, tescil formülü gündeme getirildi.
Ancak, plaka ve tescil belgesinin 7 Temmuz 2025 itibari ile yasal hale geleceği duyuruldu.
Yani, devletin gelir kaybı 7 ay daha devam edecek.
***
Başka bir problem daha var.
Trafikte hareket eden 750 kilogram altı çekme karavanlar vizeden muaf tutuldular.
Bunlar römork takılı araçlar, BE sınıfı ehliyeti olanlar kullanabiliyor.
Normalde, hepsinin tescil tescil plakalarındaki çekici araçlarıyla fenni muayeneye tabii olmaları gerekir.
50 cc 90 kiloluk moto bisikletlerin 2 yılda bir fenni muayeneye alındığı düşünülürse, 750 kilogram altı çekme karavanların vizeden muaf tutulmaları tuhaf değil mi?
***
Bu muafiyet, başka sıkıntıları da beraberinde getirebilir.
Karavan imalatçıları, “nasıl olsa bizi kimse kontrol etmiyor, ne malzeme kullanırsan kullan, ucuza imal edelim, sürümden kazanalım” anlayışına geçebilirler.
Bu şikayetleri bizzat karavancılardan duyuyorum.
Umarım, yetkili makamlar da onları duyar da, yeniden düzenlemeye çalıştıkları karavan sistemi daha sağlıklı bir hale dönüşür.
Özay Şendir
Milliyet’in fiyatı ve açıklaması...
15 Aralık 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
15 Aralık 2024
Zeynep Aktaş
2024 yılında fonlar enflasyonu yendi
15 Aralık 2024
Ali Eyüboğlu
Pelin Akil: 'İkizlerimizi emanet edecek dadı bulamadık'
15 Aralık 2024
Güldener Sonumut
‘Bölgesel liderler’ vs ‘bölge liderleri’
15 Aralık 2024