Göztepe-Fenerbahçe maçında, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a yapılan saldırı ülkenin bir numaralı gündemi haline geldi.
Genelde ise, her zaman olduğu gibi, söz konusu olayda da Fenerbahçe haklı, Göztepe haksız yorumları hakim.
“Haydi Koç’um deyip” Ali Koç’u körü körüne koruyup kollayan goygoycular çoğunlukta, Göztepe kulübünü ve tribünleri savunanlar ise azınlıkta..
★★★
Hele hele..
“Ali Koç’un ne işi vardı sahada” diye soranlara, koro halinde cevap veriliyor, “Fenerbahçe Başkanı sahaya istediği gibi girer, kimse karışamaz” deniliyor. Hayır efendim, işin aslı hiç de öyle değil.
★★★
Hiç kimse canı istediği gibi sahanın içine giremez, çarşıda gezintiye çıkar gibi korumalarıyla birlikte etrafı iterek yürüyüş yapamaz, tribün tribün dolaşamaz.
Sahaya kimler girebilir, biliyor musunuz?
Yalnızca, Futbol Federasyonu listesinde o maç için kaydı bulunan kişiler girebilir.
Fenerbahçe Başkanı ise o listede yoktur, olamaz da zaten.
Onun yeri konuk başkanların ağırlandığı Şeref Tribünü’dür, locadır vs.
Ama ne maç oynanırken, ne de devre arasında asla sahaya giremez.
★★★
Ali Koç ise, sadece federasyon listesinde giriş izni olanların alındığı alanlara korsan şekilde girerek, kuralları tamamen çiğnedi.
Çiğnediği yetmezmiş gibi, tribünlerin önünde efelik gösterisinde bulunurcasına tahrik edici bir davranış sergiledi.
Üstelik, Göztepe CEO’su Kerem Ertan kendisini uyardığı, bu hareketinin yanlış olduğunu söylediği halde, kimseyi dinlemeden
yürüyüşünü sürdürdü.
Sonunda da gerilimi tırmandırıp, kendini bilmez bir görevlinin arkadan itmesiyle yere düştü.
Gerisi malum zaten..
★★★
Fenerbahçe yandaşları Ali Koç’u ne kadar haklı çıkarmaya çalışsalar da, bu şekilde başaramazlar.
Çünkü kurallar çok kesin ve nettir.
Ayrıca herkes için geçerlidir.
Kabul etsinler ki, olayların bir numaralı sorumlusu Ali Koç’un bizzat kendisidir.
Maç oynanırken ya da devre arasında, canı istedi diye saha içine girip tribün tribün dolaşamaz.
O yüzden, söz konusu eylemde Göztepe Kulübü ve yönetiminin hiçbir sorumluluğu, ihmali, dahli ya da suçu yoktur.
Bütün sorumluluk ya da sorumsuzluk Fenerbahçe başkanına aittir.
★★★
Bu arada, şu konuyu da belirteyim.
Olay nasıl gelişmişse gelişmiş olsun, saha içindeki o saldırıyı kabul etmek asla mümkün değildir.
Saldırgan mutlaka cezalandırılmalıdır, bir daha maçlara alınmamalıdır.
Ali Koç’u durdurmak, had bildirmek onun görevi değildir.
Aynı zamanda, tribünlerden atılan maddeler de çok ayıptır, yanlıştır.
Değerlendirmeler, her üç davranış birbirinden ayrılarak yapılmalıdır.
