İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin çok beğendiğim bir uygulaması var.
Nar Projesi..
Bu proje, 3 yıl önce Hollanda Krallığı Büyükelçiliği İnsan Hakları Programı desteği ile başlatıldı. Amacı, kadına-çocuğa şiddete karşı farkındalığı arttırmak ve medyadaki şiddet dilini dönüştürmek.
İzmir, Manisa ve Muğla illerinde sürdürülen çalışmalarda, tespit edilen şiddet yoğun mahallelerde Nar Buluşmaları düzenlenerek, psikolog, avukat ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir değişim olması hedefleniyor.
★★★
Projenin diğer önemli kısmı ise toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı haber dilini yaygınlaştırmak.
Bu kapsamda gazetecilere de toplumsal cinsiyet odaklı eğitimleri veriliyor.
★★★
Nar Projesi’nin son toplantısı Manisa’da gerçekleştirildi.
Medyada şiddet dilini dönüştürmek, şiddete ve çocuk istismarına karşı muhtarların, esnafın ve belediyenin etkin rol oynaması amacıyla eğitimler ve esnaf buluşmaları düzenledi.
Projeye Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek büyük ilgi gösterdi ve ev sahipliğini üstlendi.
★★★
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, muhtarların yerel yönetimlerle işbirliği yaparak, mahallerde şiddete karşı bütüncül bir sistem yaratabileceklerine inanıyor.
Manisa'daki buluşmada bunu bir kez daha dile getirdi.
Nar projesinin de bu amaçla “bir rüya ve bir isyan” olarak başladığını söylüyor.
Gappi saptamalarında çok haklı.
Çünkü görüyoruz ki, muhtarlar mahallelerde eve girebilen tek insan.
Onlar şiddete ve çocuk istismarına karşı önleyici çalışmalar yapabilirler.
Ancak bu çalışmaların yerel yönetimlerin gücü ile bir dayanışma ağına dönüşmesi gerekiyor.
Kadınların ve çocukların yalnız olmaması için yeni bir sistem yaratılmak zorunda.
Mevcut sistemle başarılı olmadığımız ortada.
Kadınların ve çocukların ihtiyaçlarını önceleyen uygulamaları her alanda acilen devreye sokmalıyız.
★★★
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, söz konusu çalışmalar için oldukça hevesli ve kararlı.
Son 15 yılda 5 binden fazla kadının en yakınındaki erkekler tarafından öldürüldüğünü hatırlatan Zeyrek, bu durumu ‘cins kırım’ olarak tanımlıyor.
Ülkedeki olayların adının artık cinayet ya da kabaca şiddet değil; “cins kırım” olarak anılması gerektiğini belirtiyor.
Bebek, çocuk, yetişkin, genç, yaşlı demeden cins kırım yaşandığını, ancak yer yerinden oynamadığını ifade ediyor.
★★★
Başkan Zeyrek doğru söylüyor.
Böyle bir tabloda normalde yer yerinden oynamalı, kıyamet kopmalıdır.
Adalet ve toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmalı, şiddetsiz bir gelecek kurulmalıdır.
Tepkiler daha yüksek perdeden ifade edilmeli, daha etkin önlemler üretilmelidir.
Umarım, Gazeteciler Cemiyeti’nin başlattığı ve belediyelerin destek verdiği Nar çalışmaları en kısa zamanda karşılığını bulur da, bu şiddet dünyasından bir an evvel kurtuluruz.