Elimize, ayağımıza, sırtımıza hatta yüzümüze yaptırdığımız dövme trendi artık son noktaya ulaştı: “Tattooth”, yani Diş Dövmesi. Diş kaplamalarının veya implant üstü kaplamaların üzerine işlenerek yapılan bu uygulama son zamanların en gözde uygulamaları arasında.
Diş Dövmesi uygulamasında adım adım ilerlenmektedir. Öncelikle hastanın ağız yapısına uygun porselen kaplamayı hazırlayabilmek için dijital olarak ağızdan ölçü alınmaktadır. Daha sonra hasta tarafından istenilen dövme modeli teknisyenler tarafından kaplamanın üzerine işlenir.
Aynı vücut dövmesi gibi sevdiğinizin ismini, tuttuğunuz takımın logosunu ya da evlilik tarihinizi ömür boyu dişinizde taşıyabilirsiniz. Daha sonrasında dövmenizi göstermek için sadece gülümsemeniz yeterli olacaktır.
Diş dövmesinden sıkıldığımız zaman ne olacak? İşte o zaman hasta istediği zaman bu dövmeyi sildirebilmektedir ya da değiştirebilmektedir. Diş dövmesinde istenilen her desen kaplamanın üstüne işlenebilmektedir ve tamamen hastanın zevki üzerine yapılan bir uygulamadır.
Kaplamaların işlenmesi yaklaşık 2-3 gün sürmektedir ve her yaştan insanın dişlerine uygulanabilmektedir. Uygulama sırasında acı duyulur mu sorusu en çok gelen sorular arasında yer
Invisalign yani telsiz ortodontik tedavi yöntemi büyüklerden sonra artık çocuklara da uygulanabilecek!
Takıp çıkartılabilen, üzerinde hiç tel olmayan bu şeffaf plaklarla 6-10 yaş arasındaki çocukların ortodontik tedavileri yapılabilecektir. Yani artık çocukları çok ‘’cool’’ bir tedavi bekliyor.
Invisalign First' ün en büyük avantajları
1) Neredeyse hiç gözükmemesi
2 )Takıp çıkartılabilir olması
3) Hijyenik olması
Çoğu hastamızın sorduğu bir soru var; hocam otomatik mi yoksa normal diş fırçası mı alalım?
Esasında hayatımızın çoğu alışkanlıklarını teknolojinin gelişmesi ile değiştirdik. Eskiden çevirmeli telefonlar vardı şimdi akıllı telefonlar var. Elle çamaşır ve bulaşık yıkanırken şimdi ikisinin de makinesi var. Daktilo ile yazı yazılırken şimdi herkes klavye kullanılıyor ama gel gelelim diş fırçası kullanımındaki alışkanlığımızı hala kırmış değiliz...
Otomatik diş fırçası üreten firmalar 3 boyutlu hareket yapan şarjlı diş fırçalarını piyasaya çıkarttı ve bu ürünleriyle de çok iddialılar. Ağzı bakımını hem daha etkin hem de daha eğlenceli bir hale getirmeyi hedeflemişler.
Normal bir diş fırçasını elimizle dakikada ortalama 200 hareket uygulayabilirken otomatik fırçalarda bu hareket ortalaması 55,000' e çıkmaktadır. Bu yüzden şarjlı fırçalarda çok daha etkin bir fırçalama gerçekleşmektedir. Bu fark ilk fırçalamadan itibaren hissedilebilmektedir.
Normal fırçalama yapılırken sağ elini kullanan bir kişi sol tarafını iyi fırçalarken sağ tarafını o kadar iyi fırçalayamaz çünkü elinin açısı fırçalama hareketini etkilemektedir. Otomatik fırçalarda böyle bir farklılık yoktur her iki
Gelin olmuşsun gidiyorsun yaza düğünün var ama dişlerin çarpık dolayısıyla mutsuzsun, diş teli taksan düğüne yetişmeyecek en güzel gününde ya çarpık dişlerle resim çektireceksin ya da ağzında diş telleri olacak...
Lisedesin veya üniversitede, tam ergen durumu herşeye isyan herşeye karşısın. Diş telleri mi? O da ne yakarız yıkarız:)
Satış pazarlamadasın her gün insanlarla konuşmak zorundasın, hem kendinden emin durman lâzım hem de dış görünüşün iyi olmak zorunda, Ama o ön dişlerinin birbiri üzerine binmesi yok mu! Öyle rahatsızsın ki ne işinden dolayı diş teli takabiliyorsun ne de işini iyi yapabiliyorsun...
Konservatuvarda okuyorsun veya bitirmişsin oyuncu veya spiker olacaksın ama dişlerin kötü... Diş teli taksan iş bulamazsın, öyle bir sektör baskısı var ki hem güzel güleceksin hem de diş teli kesinlikle takmış olmaman lâzım...
İş kurdun patron oldun, toplantı üstüne toplantı, galalar, yemekler, fuarlar ama seni rahatsız eden ve insanlarında bildiği ama sana söyleyemediği dişlerinin durumu da var. E karizma da var şimdi ne olacak?
Çocuğun mu var derdin var:) Damaklık verdin takmadı inatçı mı inatçı bir de ...Porselen diş telleri var diyorsun bak dişlerin çok güzel olacak diyorsun
Ah bu 20 yaş dişlerimiz… Esasında 20 yaş dişleri hepimizin belli bir yaştan sonra bunlarla "ne yapacağız" dediğimiz tombik mi tombik uykucu mu uykucu üçüncü büyük azı dişlerimizdir. İkinci büyük azı dişlerimizden sonra gelen, gelmesini beklediğimiz, bazen ise hiç gelmeyen dişlerdir.
Peki bu 20 yaş dişleri neden bu kadar kafalarına buyruk yaşıyorlar diye merak ediyorsanız gelin bu dişlerimizi biraz yakından tanıyalım.
İnsanoğlu ilk zamanlardan günümüze kadar birçok değişime uğramıştır. Bu değişim en çok da fiziki yani anatomik olarak da kendini göstermiştir. Ateşin bulunması ile beraber insanoğlu avladıkları hayvanları pişirmeyi öğrenmiş, yavaş yavaş tarıma geçmiş, tahıl ürünlerinden ekmek gibi gıdalar üretmeye başlamıştır. Bunun yanında sebze ve meyve yetiştirmeyi de öğrenmişler. Bu döneme kadar insanlar çiğ etle besleniyordu. Çiğ etin ne kadar zor çiğnendiğini sanırım hepimiz biliyoruz. Ateşin bulunması ile beraber çok uzun yıllar insanlar sert ve lifli yiyeceklerle beslenmeye devam ettiler. Bu sert ve lifli gıdaları çiğneyip, öğütmek için 3 tane azı dişine ihtiyaçları vardı. Namıdiğer 20 yaş dişlerine…
Binlerce, yüzlerce yıl boyunca insanlar aklı sayesinde tarımı geliştirmiş,