Bütün ünlüler estetik operasyonlarını seviyor. Şüphesiz ki, sürekli göz önünde bulunmanın getirdiği bir sorumluluk güzel görünmek…
Kusurlar ünlülerde daha çok göze batıyor, bu yüzden hepsi kusursuz görünmek istiyor. Bazen estetik operasyon geçirdiklerini gizliyor, bazen ise bu konuda son derece açık davranıyorlar. Haliyle yüzlerinde veya vücutlarında yaptıkları en ufak bir değişim hemen dikkat çekiyor ve günlerce konuşuluyor. Ben de işim gereği böyle haberleri dikkatlice takip ediyorum.
Işte ünlü yıldızların en son geçirdiği estetik operasyonlardan bazıları…
46 yaşındaki Nicole Kidman’ın gençlere taş çıkaracak bir güzelliği olduğu ortada. Şüphesiz ki estetik operasyonlarını da çok seviyor. Yeni burnuyla uzun sure gündemde kalan Kidman’ın yeni ve en son operasyonu göğüs büyütme oldu. Küçük göğüslerini büyüttü, dikleştirdi ve kırmızı halide dekolte elbisesiyle poz verdi.
Radikal bir kararla fazla kilolarından kurtulan Adele de küçük bir burun estetiğioperasyonu ile güzelleşen ünlülerden. Burnu kesinlikle incelmiş ve küçülmüş görünüyor.
Zaten güzel bir fiziği ve uzun bir boyu olan Taylor Swift’in de göğüs büyütme operasyonu geçirdikten kusursuz bir görünüme kavuştuğunu
Bütün ünlüler estetik operasyonlarını seviyor. Şüphesiz ki, sürekli göz önünde bulunmanın getirdiği bir sorumluluk güzel görünmek…
Kusurlar ünlülerde daha çok göze batıyor, bu yüzden hepsi kusursuz görünmek istiyor. Bazen estetik operasyon geçirdiklerini gizliyor, bazen ise bu konuda son derece açık davranıyorlar. Haliyle yüzlerinde veya vücutlarında yaptıkları en ufak bir değişim hemen dikkat çekiyor ve günlerce konuşuluyor. Ben de işim gereği böyle haberleri dikkatlice takip ediyorum.
Işte ünlü yıldızların en son geçirdiği estetik operasyonlardan bazıları…
46 yaşındaki Nicole Kidman’ın gençlere taş çıkaracak bir güzelliği olduğu ortada. Şüphesiz ki estetik operasyonlarını da çok seviyor. Yeni burnuyla uzun sure gündemde kalan Kidman’ın yeni ve en son operasyonu göğüs büyütmeoldu. Küçük göğüslerini büyüttü, dikleştirdi ve kırmızı halide dekolte elbisesiyle poz verdi.
Radikal bir kararla fazla kilolarından kurtulan Adele de küçük bir burun estetiğioperasyonu ile güzelleşen ünlülerden. Burnu kesinlikle incelmiş ve küçülmüş görünüyor.
Zaten güzel bir fiziği ve uzun bir boyu olan Taylor Swift’in de göğüs büyütme operasyonu geçirdikten kusursuz bir görünüme kavuştuğunu
Rinoplasti erkek hastalarda da son yıllarda oldukça revaçta. Her gün birçok erkek hasta nefes problemleri sebebi ile muayenehanelere geliyor, bu sırada görüntüsünden hoşnut olmadığı burnunu da düzelttiriyor.
Özellikle Avrupa ülkelerinde burun estetiği olan hastaların büyük bir çoğunluğu erkeklerden oluşuyor. Ülkemizde ise Türk insanının genetik yapısından kaynaklanan bir takım burun tipleri bulunuyor. En bilinen iki tanesi çok belirgin kemerli ve sarkık burun ucunun görüldüğü burun türleri olarak sınıflandırılabiliyor.
Erkeklerdeki burun estetiği kadınlarınki ile benzerlik göstermekle birlikte, ikisini birbirinden ayıran bir takım farklılıklar da bulunuyor.
Her estetik ameliyatında olduğu gibi yine doğallığı göz önünde bulundurarak yapılan burun operasyonlarında erkekler hastaların feminize bir görüntüden kaçınması gerekiyor. Çok kalkık veya çok ince bir burun kadınlarda bile oldukça yapay dururken, bu görüntü erkeklerde çok daha fazla sırıtabiliyor. Bu yüzden biz doktorlar, erkeklerin mümkün olduğu kadar dikkat çekmeyen ve doğal bir görünüm veren buruna sahip olmalarını tercih ediyoruz.
Erkek hastaların kadın hastalar kadar fazla ince eleyip sık dokumadığını da
Yağ transferi yapılan bölgelerinizin daha yumuşak ve dolgun gözükerek size daha yenilenmiş ve taze bir görünüm vermesini sağlayabilir. Sonuçlar cilt dokunuzun daha da güzelleşmesi olarak kendini gösterir.
Sonuçların kalıcılığı ve başarısı plastik cerrahınızın yeteneğine ve tecrübesine bağlıdır. Yağın ne kadar hızlı toplanılıp saflaştırıldığı ve hangi bölgeye nasıl yerleştirildiği sonuçları direkt olarak etkiler. Operasyonun başarıyla sonuçlanması için doktorunuzun tecrübeli ve kullanılacak teknik hakkında bilgili olması gerekmektedir.
Mikroyağ enjeksiyonu denilen bir yöntemle yapılan transferde (her ne kadar daha yoğun bir emek istese de) yağın yerleştirilen bölgede kabul ve kalıcılık yüzdesi daha fazladır.
Transfer başarıyla gerçekleştirildiğinde enjekte edilen yağ kendine yeni bir kan kaynağı bularak hayatta kalması için ihtiyacı olan besin ögelerini oradan sağlayacaktır. Bu sağlanabildiği zaman sonuçlar çoğu zaman kalıcı olacaktır. Ancak yerleştirilen yağların bir kısmı beslenecek bir damar bulamayabilir. Bu durumda rötüş operasyonlara ihtiyaç duyabilirsiniz.
Daha sağlıklı ve güzel sonuçlar için estetik cerrahınızla her zaman irtibat halinde olmanız önerilir. Kontrol
Biz doktorlar yıllardır kırışıkların giderilmesinde botoksu başarılı bir şekilde kullandık. Botoks bir bakterinin türünün toksininden üretilen marka adıdır.
Peki botoks nasıl çalışır?
Botoks kaslarla sinir hücreleri arasındaki sinyal alışverişini engeller. Enjekte edilmiş kaslarda kasılma olmaz bu sayede istenilen görünüm elde edilmiş olunur.
Botoks en sık alın hatlarında, kaz ayağında (göz çevresindeki çizgilerde) ve kaş çevresinde kullanılmaktadır. Güneş ve yer çekimi botoksu bozmaz. Ayrıca dudak hatları için de uygulanabilir.
Botoks süreci nasıl işlemektedir?
Botoks uygulanması anestezi gerektirmeyen ve sadece birkaç dakikanızı alan kolay bir işlemdir. Kasa çok ince iğneyle botoks işlemi sadece belirli rahatsızlıklarda uygulanır. İşlemin tam etkisi yaklaşık 3 ile 7 gün arasında değişmektedir.
Botox enjeksiyon ne kadar sürer?
Botoksun etkisi genellikle 4 ile 6 ay arasında değişmektedir. Kırışıklarınız belirmeye başladığı zaman anlayın ki tekrar tedavi zamanınız gelmiştir. Dudak dolgusu ve botoks aynı seansta birlikte uygulanabilir, ayrıca burun estetiği ile burun ucu kaldırma işlemi olarakta uygulanabilir. Botoks İlk seferden sonra çizgiler ve kırışıklıklar daha
Halk arasında sadece estetik konusunda değil birçok konuda söylentiler, yanılgılar, önyargılar duymak mümkün. Bazen bu önyargılar, söylentiler öyle ön plana çıkabiliyor ki kimse bilimsel gerçekleri aklına dahi getirmiyor ve birçok insan çevresindeki bu fikir kirliliğinden kendini arındıramıyor. Hal böyle olunca bazen yapmak istediklerimiz de yapamadıklarımız kursağımızda kalıyor, duyduklarımız hep daha fazla kafamızı karıştırıyor.
Estetik konusunda zaten belli bir önyargıya sahip olan halkı sonrasında bu konuyla ilgili medyada yer alan şakalar yüzünden estetik yanılgısını güçlendirdi. Üstelik teknoloji ve imkanlar henüz bu kadar gelişmemişken yanlış kişilerin elinden çıkan estetik sonuçlar ne yazık ki çok fazla konuşuldu. Bu ön yargılar son zamanlarda doğaldan ayırt edilemeyecen estetik operasyon örnekleriyle büyük ölçüde yok edilse de ne yazık ki hala var olduklarını söyleyebiliriz.
Ön yargıya sahip estetik alanlarından bazıları da burun estetiği veya göğüs büyütme estetiği gibi. silikon meme büyütme estetiğe dair en büyük önyargılardan biri de silikonların patlama ihtimali.
İlk olarak göğüs büyütme operasyonunda kullanılan, adı halk arasında genelde silikon olarak
Biz cerrahları gün boyunca estetik operasyon yaparken gözünde canlandıranlar aynı zamanda her hastanın farklı sorun ve yaklaşımlarını da göz önünde bulundurduğumuzu unutuyorlar. Hem medikal anlamda hem de sizin mental durumunuzu anlamamıza yardımcı olacak ipuçlarını lütfen gönül rahatlığıyla biz estetik cerrahınızla paylaşın.
Önce ki ameliaytlarınızı saklamayın…
En çok burun estetiği yaptırmak isteyenlerde görülen ilk ameliyatını saklama eğilimi sadece hastanın kendisini etkiler. Bu yüzden önceden geçirdiğiniz estetik operasyonları dokturunuzdan saklamayın. Her cerrah sekonder yani ikinci-üçüncü düzeltme burun estetiğini yapmak istemeyebilir. Ameliyata başladıktan sonra önceden oynanmış bir burun dokusuyla karşı karşıya kalınınca zorluk yaşayabilir. Bu da sadece sizin alacağınız sonucu etkiler.
En zoru psikolojik sorunu olanlar…
Herkes kendi içinde farklı sebeplerden dolayı zorluk yaşayabiliyor günlük hayattan kopup kendi dünyasına çekilmek istiyor. Yaşadığımız herşeyin karşısında taş gibi dik duracağız diye kural yok. Zaman içinde olaylara yaklaşımımız, gün içinde yaşadığımız sosyal ve özel sorunlarla birlikte iş yaşamının getirdiği sorumlulukla kimi zaman baş edilmez