Pandemi hayatımızı alt üst ettiği kadar seçimlerimiz üzerinde de büyük etkisi oldu. Eskiden sevmediğimiz, tercih etmediğimiz, yüzüne bakmadığımız ne varsa sever olduk… Aslında hepimiz son 1 yıldır bir tuhaf olduk.
Gayrimenkul sektörü özelinde değişen neler mi var? Mesela; son yıllarda kentsel dönüşüme giren ve metrekaresi küçülmesin diye Fransız balkona evrilen, özellikle kadınların güzel perdelerini gösterdiği Fransız balkonlar artık hükmünü kaybetti, 3 metrekare de olsa klasik balkonlar eski tahtına yeniden oturdu.
Çatısı akar diye istenmeyen teras katları daha fazla istenir oldu. Yeter ki, nefes alacak bir alana sahip olsun. Kimse üstümüze bir şey silkelenmesin diye bahçe katı istemezken herkes ayağını toprağa basmanın peşine düştü.
İlla şehir merkezi diye tutturanlar, şehre en kısa yoldan gelip gidecekleri mesafedeki müstakil evlere göz dikti. Tüm bu kargaşa içinde balkonlu, teraslı, bahçeli ve müstakil evlerin fiyatları bazı ilçelerde yüzde 50 bazı ilçelerde yüzde 100 arttı.
Peki neden böyle oldu? 2020 yılına 900 bin konut stokuyla girdik. Haziran 2020’de başlatılan 0.64’lük konut kredisi kampanyası ev ihtiyacı olanın da olmayanın da iştahını kabarttı. 40 günde 450 binin üzerinde konut satıldı. Yani 2020’nin ikinci yarısına 500 bin stokla girdik. Ve Türkiye’de belki de ilk defa yaz aylarını hem satıcı hem alıcılar mutlu ve mesut geçirdiler.
Gayrimenkulde temel kural şu; stoklar azalır fiyatlar artar, stoklar artar fiyatlar düşer. Emlak fiyatı artar satışlar düşer, satışlar düştüğünde gayrimenkul fiyatları da düşer… Bu terazi bu dönemde de şaşmadı. Konut stoku azaldıkça fiyatlar yukarıya doğru ivme kaydetti. Ama asıl ivme balkon, bahçe, teras ve müstakillerde yaşandı.
2020’nnin başlarında 1,5 milyona alıcı bulamayan Kurtköy’deki villalar, Haziran’da 2,5 milyondan neredeyse açık artırma usulüyle satıldı. Sapanca’da 400 bin TL’ye satılan evlerin fiyatları 1,5 milyona fırladı. Ayağı toprağa değsin isteyenler, ailesiyle izole bir yaşamın peşine düşenler müstakillere neredeyse nur yağdırdı.
Bu yıl ilk defa arsa fiyatları da yüzde 30’un üzerinde bir artış kaydetti. Gönlüne ya da bütçesine göre müstakil ev bulamayanlar, arsa alıp kendi evlerini inşa etmeye başladı. Bu süreç daha uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Çünkü kimse pandemi konusunda sağlıklı bir öngörüde bulunamıyor.
Aslında herkesin kendi çözümünü bulması, bu sıkıntılı dönemde yeni bir ev, yeni bir heyecanla geleceğe umutla bakması, müstakil evlere yağan nurdan nasiplenmesi anlamına da geliyor.