Tennesse Williams’ın ünlü oyunu “Arzu Tramvay”ından izler taşıyan yeni Woody Allen filmi “Mavi Yasemin”, yönetmenin “Maç Sayısı”ndan beri çektiği en başarılı yapıt
Son dönemde Avrupa kentlerini dolaştığı filmleri (“Paris’te Gece Yarısı”, “Roma’ya Sevgilerle”) izleyicilerinin karşısına çıkan Woody Allen, “Mavi Yasemin”de sosyal sınıf merdivenlerinden bir anda aşağı yuvarlanmış Jasmine’nin hikayesiyle Amerika’ya dönüyor. İyi ki dönüyor. San Francisco ve New York’ta geçen film, yönetmenin son yıllarda çektiği
en iyi filmi.
“Arzu Tramvayı”nın ana karakteri Blanche DuBois’dan izler taşıyan Jasmine, varlık içinde yüzerken kocası Hal dolandırıcılıktan bütün servetini kaybedip hapse girince San Francisco’daki kız kardeşi Ginger’ın yanına gitmek zorunda kalır. Sinirleri bitap haldeki Jasmine, arada kendi kendisine konuşarak, sakinleştiricileri üst üste yutarak ve Ginger’ın mavi yakalı hayatına hiç uyum sağlayamadığını her fırsatta belli ederek tekrar bir yaşam kurmaya çalışır.
San Francisco’daki olayları takip ederken, Jasmine’in New York’taki lüks yaşamına geri dönüşlerle ilerleyen filmin en etkileyici taraflarından biri Cate Blanchett’in izleyiciyi karakterine kilitleyen performansı. Tiyatroda DuBois’i canlandırmışlığı olan Blanchett, ses tonundan mimiklerine, nefret etmek, acımak, kızmak arasında gidip geldiğimiz ama asla kayıtsız kalamadığımız bir Jasmine yaratıyor. Son dönemde hoşlanmamanın bu kadar çekici olduğu bir karakter izlememiştik.
Woody Allen’ın sosyal sınıflarla ve yüzde 1’lik kesimle ilgili tespitleri olan senaryosunda dram ön planda. Mizah ise çoğu Allen filminin aksine kendisine çok az yer bulabiliyor. Üstelik Allen, Jasmine’in hayatının kritik anlarıyla ilgili kartlarını çok doğru zamanlamalarla açıyor. “Mavi Yasemin”, Allen’ın hedefi on ikiden vurduğu, dört dörtlük bir karakter filmi.
“Mavi Yasemin Blue Jasmıne”
Yön.: Woody Allen
Oyn.: Cate Blanchett (Jasmine), Alec Baldwin (Hal), Sally Hawkins (Ginger), Bobby Cannavale (Chili),
Peter Sarsgaard (Dwight)
Sen.: Woody Allen
Gör.: Javier Aguirresarobe
Malavita: Belalı Tanık
Bildik mafya ailesi
Hollywood tarzı filmleri Fransız sinemasına taşıyan Luc Besson, yeni filmi “Malavita: Belalı Tanık / Malavita”da aralarında Robert De Niro, Michelle Pfeiffer ve Tommy Lee Jones’un da bulunduğu iddialı bir kadroyu yönetiyor.
Suç komedisi türündeki filmde, bir mafya ailesi tanık koruma programıyla Güney Fransa, Normandy’e yerleştiriliyor. Aile eski yaşamlarını geçmişte bırakmak istese de can çıkıyor ama huy çıkmıyor.
Filmin yurt dışı eleştirilerinde özellikle kadronun performansı övülürken, filmin geneli aynı övgülere boğulmadı.
Büyük Kumar
Hayatla oynanan kumar
“The Lıncoln Lawyer / Güneşin Karanlığında”nın yönetmeni Brad Furman’ın yönettiği “Runner, Runner / Büyük Kumar”, Princeton’da okuyan ve okul masrafını çıkarmak için internette kumar oynayan Ritchie Furst’ü (Justin Timberlake) ana karakter olarak seçiyor. Ivan Block’ın (Ben Affleck) işlettiği online kumar sitesinde dolandırıldığını keşfeden Ritchie, bunu söylemek ve parasını istemek için Block’la yüzleşir ve Block ona birlikte çalışmayı ve yüksek meblağlarda paralar kazanmayı teklif eder. Ritchie bu teklifi kabul eder ama Block’un çevirdiği karanlık işler ortaya çıkmaya başlar.
Tahmin edilebilir bir senaryoya sahip film, dram, suç ve polisiye içinde dağınık bir şekilde hareket ediyor ama heyecan ve merak uyandırıcı olmayı başaramıyor.
Karnaval
Büyüyemeyen bir adam
Can Kılcıoğlu, bu yıl İstanbul Film Festivali’nde ulusal yarışmada yer alan filmi “Karnaval”da, Amerikan bağımsız filmlerinin özelliklerini sergileyen bir filme imza atıyor. Babasıyla kavgalı olduğu için arabasında yaşayan 36 yaşındaki Alis (Serdar Orçin), bir gün yolda huysuz bir tip olan Demet’le (Tülin Özen) tanışır. Alis ve Demet arasında zamanla bir yakınlık kurulacaktır. Film bir “büyüyemeyen erkek” hikayesi sunuyor.
Önyargılara rağmen
2010 yılında “İfakat” adlı belgesele imza atan Orhan Tekeoğlu’nun yönettiği “Öyle Sevdim ki Seni” bir aşk hikayesi üzerinden önyargıların insan hayatına yaptığı etkileri konu alıyor.
1906’da Rusya’ya taş ustası olarak göç eden Mustafa’nın torunu Olga, Sovyetler’in dağılmasının ardından Trabzon’a iş bulmak için döner. Ancak Rusya’dan gelen kadınlara önyargıyla yaklaşılan bu dönemde iyi davranışlarla karşılanmayan Olga’nın karşısına Cemal adlı bir adam çıkar. Filmin başrollerinde Oktay Gürsoy, Alma Terzic ve Duygu Yıldız bulunuyor.
Kurbanlar saldırgan oluyor
Amerikan yapımı korku filmi “Katliam Gecesi / You’re Next”, Davison ailesine musallat olan maskeli katillerin, ailenin sandıkları
kadar savunmasız olmadığını anlamasından sonra gelişen olayları konu alıyor.
Anne ve çocuğun hikayesi
“Başka Semtin Çocukları”nın yönetmeni Aydın Bulut yeni filmi “Benimle Oynar mısın?”da, beş yıl yetimhanede kalan çocuğuyla yeniden bağ kurmaya çalışan bir annenin hikayesini konu alıyor. Oyuncular arasında Uğur Polat, Eyşan Özhim ve Ertan Saban var.
Kadınların yaşadığı dramlar
“3 Kadın 3 Kader” adlı yerli film, kadınların yaşadıkları dramlarla ilgili hikayelerden oluşuyor. Faik Ahmet Akıncı’nın yönettiği filmin oyuncuları arasında Aleyna Eroğlu, Esma Ünal ve Meltem Telli var. n