X-Men ekibinin en popüler karakterlerinden Wolverine’i bu sefer yalnız başına Japonya’da geçen bir macerada izliyoruz
Filmde Hugh Jackman’a Svetlana Khodchenkova (solda) eşlik ediyor.
Popüler sinemanın süper kahraman serilerinin en kalitelilerinden “X-Men”in favori karakterlerinden Wolverine, seriden kopup kendi filmine sahip olan ilk isimdi: 2009 yapımı “X-Men Başlangıç: Wolverine / X-Men Origins: Wolverine”le köken hikayesini izledik. Ama bu film hem X-Men seven izleyiciler hem de eleştirmenler için tam bir fiyaskoydu. Ancak Wolverine’den ümidini kesmeyen ve bir filmi tek başına, Magneto’suz, Storm’suz da taşıyabileceğini düşünen yapımcılar ikinci solo Wolverine filmi “Wolverine”i çektiler. Bu kez yönetmenliği ticari filmlerin zanaatkar isimlerinden James Mangold’a emanet etmişler.
Zaman olarak “X-Men: Son Direniş”in sonrasında başlayan filmde Jean’in ölümünü atlatamayan Logan’ı inzivada görürüz. 2. Dünya Savaşı sırasında Japonya’da hayatını kurtardığı, şimdi bir endüstri devine dönüşmüş Yashida’nın hasta yatağında son dileği Logan’ı görmektir. Bunu kabul edip Japonya’ya giden Logan, kendisini yakuzalar, Ninjalar ve Yashida ailesini içeren büyük bir yaygaranın içinde bulur.
Wolverine’nin ölümsüzlüğünün haset sebebi olması üzerinden giden film kalite olarak ilk solo filmin çok üzerinde ancak yine de “X-Men” serisinin kalabalık kadrolu filmlerinin tadını veremiyor. Mangold’un ticari sinemadaki tecrübesiyle aksiyon ve karakter dengesini iyi tutturan bir
ton yakalıyor ancak Wolverine karakterinin imkan tanıdığı mizahı hiç kullanmıyor.
“WolverIne / The Wolverıne”
Yön.: James Mangold
Oyn.: Hugh Jackman (Logan / Wolverine), Rila Fukushima (Yukio), Svetlana Khodchenkova (Viper), Will Yun Lee (Kenuichio Harada), Famke Janssen (Jean Grey) Sen.: Mark Bomback, Scott Frank, Christopher McQuarrie
Gör.: Ross Emery
Müz.: Marco Beltrami
Babadan oğluna aşk tüyoları
İtalyan romantik komedi “Aşkın 10 Kuralı / 10 regole per fare innamorare” bir kadın avcısı olan Renato’nun, çekingen oğluna sevdiği kadını elde etmesi için tüyolar vermesini konu alıyor. Cristiano Bortone’nin yönettiği filmde Giulio Berruti, Piero Cardano ve
Cinzia Mascoli rol alıyorlar.
Cinayete saplantı
Hernan Goldfrid’in yönettiği polisiye “Cinayet Tezi / Tesis sobre un homicidio” Arjantin yapımı. Film, çalıştığı üniversitenin önünde işlenen bir cinayette öğrencisinden şüphelenen bir hukuk fakültesi profesörünü merkeze alıyor.
Mumya öyküsü
Kerem Sarı’nın ilk filmi olan “Süper İncir”de 2000 yıl önce ölen bir mumyanın bir Ege köyünde uyanıp mumyalanmış sevgilisini aramasını konu alan bir komedi.
İnternetli yaşam
Belgesel kökenli yönetmen Henry Alex Rubin’in yönettiği “Sanal Hayatlar / Disconnect”, çeşitli karakterler üzerinden çağımızın sanal dünyasının insanlar üzerindeki etkilerini sorguluyor. 32. İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilen filmin oyuncu kadrosunda aralarında Jason Bateman, Hope Davis ve Alexander Skarsgard’ın da olduğu isimler bulunuyor.
25’inci yılda sorun
Ünlü bir yaylı çalgılar dörtlüsü, 25’inci sezonlarına hazırlanırken Peter, hasta olduğunu ve dörtlüye devam edemeyeceğini öğrenir. Peter’ın hastalık haberinin ardından entrikalar, yalanlar ve sorunlar başlar. “Son Konser /?A Late Quartet” adlı bu ağırbaşlı karakter dramının başrollerinde üç önemli oyuncuyu izliyoruz: Christopher Walken, Philip Seymour Hoffman ve
Catherine Keener.
Camille Claudel, 1915
Juliette Binoche ünlü heykeltıraş rolünde
Cannes’ın sık sık ödüllendirdiği, hayranları kadar sevmeyeni de bol olan Fransız yönetmen Bruno Dumont, “Camille Claudel, 1915”te kariyerinde ilk kez yıldız bir oyuncuyla çalıştı ve Claudel’i Juliette Binoche’a emanet etti.
Film ünlü heykeltıraşın dengesini yitirerek bir akıl hastanesine kaldırıldığı dönemde geçiyor. Hastanede sinir krizleri geçiren, Paris’e dönmek isteyen Camille, onu buraya yatıran kardeşi Paul’ün ziyaretini bekliyor.
İzlenmesi kolay olmayan ve hesaplı şekilde rahatsız edici filmleriyle tanınan Bruno Dumont, Altın Ayı adayı “Camille Claudel, 1915”te izleyiciyle en kolay bağ kuran filmini sunuyor. Film, Binoche’un sade performansından da güç alıyor.
Karanlık Cinayetler
Seri katilin peşinde
1980’lerde pek çok kadını öldüren seri katil Robert Hansen’ın yakalanma sürecini esas alan “Karanlık Cinayetler / The Frozen Ground” yönetmen Scott Walker’ın ilk filmi. Filmde seri katili son dönemde karanlık karakterleri tercih etmeye başlayan John Cusack, onun peşindeki dedektifi ise Nicolas Cage canlandırıyor. Filmin gösterime girdiği İngiltere’de ortalama eleştiriler aldığını belirtelim.