Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eleştirmenlerin haklı olarak en çok burun kıvırdığı seriler listesinin tepesinde yer alan “Transformers”ın dördüncü filmi zor bir işi başarıp öncekileri aratıyor

Michael Bay’in özel efekt, büyük kovalamaca sahneleri, silahlar, arabalar, askeriyeye düşkünlüğünü yansıtan “Transformers” serisinin dördüncü filmi “Transformers: Kayıp
Çağ / Transformers: Age of Extinction”da Optimus Prime ve Autobotlar, insanlar tarafından ihanete uğruyor. Onlara hayat veren teknolojiyi kopyalayan bilim adamı Joyce ve CIA’den kötü niyetli birkaç adam, uzaylı bir robottan da yardım alarak Autobotları avlıyor. Bu dost makinelerin insanlığa inancını yenileyen ise Teksaslı mucit Cade, ilk iki filmde yer alan Megan Fox’un yerini dolduran kızı Tessa ve erkek arkadaşı Shane oluyor. İyi ile kötü uzaylılar arasındaki savaş sürüp aralarında Hong Kong’un da olduğu şehirler yerle bir olurken, Bay’in filme kattığı yenilik (fragmanda da yer alan ) antik Dinobotlar da işin içine giriyor.

Kötü haber: Devam filmleri de yolda
Üç saate yakın süresinde bol bol makine dövüşüne, sayısız araba yarışına, Tessa’nın vücudunu alışıldık rahatsız edici Michael Bay tarzında yansıtan çekimlere ve kızının erkek arkadaşını kıskanan baba krizlerinin binlercesine yer veren Bay, çoktan bitmesi gereken bir seriyi büyük bir tutkuyla devam ettirmekte ısrarlı. Kötü haber, devam filmlerinin yolda olması. Oysa karakterlerden biri “Transformers’ın çağı bitti” dediğinde inanmak istemiştik. Shia LeBeouf bile ilk üç filminde rol aldığı seriden kendisini kurtarmış ama yerini yanlış bir kariyer kararı veren Mark Wahlberg alıyor. Haksızlık etmeyelim, filmin tek bir iyi sahnesi var: Wahlberg’ün hurda satın almak için gittiği eski bir sinema salonundaki yaşlı adam, “Devam filmleri, yeniden çevrimler, bu saçmalıklar film mi? Nerede eski filmler!” gibi bir laf ediyor. Yaşlı adamın “Transformers: Kayıp Çağ”ı kastettiğini düşünürsek, filmin tek mantıklı anı bu.

Haberin Devamı

“Transformers: Kayıp Çağ / Transformers: Age of Extınctıon”
Yön.: Michael Bay
Oyn.: Mark Wahlberg (Cade Yeager), Stanley Tucci (Joshua Joyce), Kelsey Grammer (Harold Attinger),
Nicola Peltz (Tessa Yeager)
Sen.: Ehren Kruger
Gör.: Amir Mokri
Müz.: Steve Jablonsky

Haberin Devamı

Kaderin cilvesi
Kanserli iki gencin aşkını anlatan John Green imzalı çok satan romanın merakla beklenen sinema uyarlaması “Aynı Yıldızın Altında / The Fault in
Our Stars”. Film, gösterime girdiği Amerika’da gişede büyük başarı elde
etse de hissettirdiği şey sömürüye yakın bir izleme deneyimi.
13 yaşından beri kanserle mücadele eden 17 yaşındaki Hazel (Shailene Woodley), kanserli gençlerin gittiği bir destek grubunda Gus’la (Ansel Elgort) tanışır. Hazel, kendi hayatından ümidini kestiği için Gus’ı kendisinden uzak tutmaya çalışır ama aşka karşı koyamayacaktır.
Film, izleyicinin bam teline basarak ağlatmak için elinden gelen her şeyi yapan, uzun bakışmaların yetmediği yerlerde müzik bandına güvenen bir yapım. Özellikle turistik Amsterdam bölümlerine anlam vermenin zor olduğu film, “Senden Bana Kalan” ve “Uyumsuz”la yükselen genç aktris Woodley’nin Hollywood’un aranan isimlerinden biri olacağını haber veriyor.

Haberin Devamı

Irvine Welsh uyarlaması
1990’ların ikon filmlerinden “Trainspotting”in uyarlandığı romanın yazarı Irvine Welsh, çalışmalarındaki “yeraltı edebiyatı” tonu ve karanlık dünyaları sinemaya iyi giden isimlerden. Diğer bir romanı “Pislik / Filth” de, başrolünde James McAvoy’un olduğu, yönetmenliğini ise Jon S. Baird’in üslendiği bir uyarlamayla sinemaya aktarıldı. “Pislik”te yükselmek için her şeyi göze alan, alkol, uyuşturucu gibi bağımlılıkları olan polis memuru Bruce’a odaklanıyor. Bruce için Abel Ferrara’nın ünlü filmi “Bad Lieutenant”taki gibi bir karakter denebilir. Ancak Ferrara’nın yapmadığı, onun içindeki insanlığı bulmak ve durumunun nedenlerini anlamaya çalışmak eğilimi, “Pislik”i başındaki eğlenceli tondan uzaklaştırıyor. “Trainspotting”de işleyen sempati duyulan uçurumdaki tipler izleği burada çalışmıyor. Filmin en kayda değer yönü ise Bruce gibi aşırı bir karakteri canlandırma fırsatını sonuna kadar değerlendiren James McAvoy’ın performansı.

Diğerleri
l Cafer Özgül’ün yönettiği “Göl Zamanı”, 1930’lar Türkiye’sinde geçen bir dram.
l Hong Khaou’nun yönettiği İngiliz yapımı “Sevgilinin Ardından / Lilting”, daha önce İstanbul Film Festivali’nde gösterilen, başrollerini Ben Whishaw, Morven Christie ve Leila Wong’un paylaştığı bir film. Film sevgilisi ölen bir adamın, sevgilisinin annesiyle bağ kurmasını anlatıyor.
l Hollywood işi komedi “Hayatımın En Kötü Gecesi / Walk of Shame”, dağıttığı bir gecenin ardından hayatı altüst
olan bir kadını anlatıyor. Başrolde Elizabeth Banks var.
l Korku türündeki “Derindeki Yaratık / Amphibious 3D”, denizin dibinden çıkan bir canlı türünün dehşet saçmasını konu alan Endonezya yapımı bir film.

DVD

HAFTANIN YENİSİ

“LEGO MOVIE / LEGO FİLMİ”
Blu-Ray olarak yayınlanan animasyon filmi, Lego meraklısı yetişkin ve çocuklar ev sistemlerinde izleyebilir.