Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ridley Scott bir kez daha dönem epiği türüne dönüyor ve Christian Bale’in canlandırdığı Musa’nın hikayesini anlatıyor

Filmografisinde popüler “Gladyatör” ve kıymeti yeterince bilinmemiş “Cennetin Krallığı” gibi epik dönem filmleri bulunan ticari sinemanın ustalarından Ridley Scott, “Göç: Tanrılar ve Krallar / Exodus: Gods and Kings”de bu kez
Hz. Musa’nın hikayesini ele alıyor.
3D seçeneğiyle gösterime giren filmde M.Ö. 1300’deyiz. Mısır firavunu Seti’nin oğlu gibi yetiştirdiği Musa, Seti’nin oğlu Ramses tahta geçtiğinde İbrani kölelerin çalıştığı şehre gider ve kendisinin de İbrani olduğunu öğrenir.
Başta inanmadığı bu hikayenin doğru olduğu ortaya çıkınca, Tanrı bir çocuk suretinde karşısına çıkmaya başlar ve Musa, İbrani kölelerin lideri olur. Musa’nın amacı halkının Ramses tarafından özgür bırakılması ve Mısır’dan onlarla birlikte
göç etmektir.

Bu filmi kardeşine adadı
Ridley Scott’ın belli bir izleği takip etmeyen parçalı filmografisinde metafizik konular karşımıza çıkmıyor değil. Yönetmen “Yaratık” filmine devam niteliğindeki “Prometheus”ta inanca bağlanan bir hikaye anlatırken, metafiziğe eğilimi “Göç: Tanrılar ve Krallar”da zirve yapıyor. Film ne “Gladyatör” gibi safkan bir ana akım sinema heyecanı sunuyor ne de Haçlı seferlerini konu alıp 11 Eylül sonrası döneme denk gelen “Cennetin Krallığı”ndaki gibi güncel politik tartışmalarla bire bir örtüşüyor.
Belki Scott’ın şu dönemde inançla meşgul olması bir yana bu filmle kişisel bir bağ kurduğundan da bahsedilebilir. Ridley Scott’ın, Musa ve “öz kardeşi olmadığı için” Ramses’in karmaşık ilişkisini konu alırken filmi 2012’de intihar eden yönetmen kardeşi Tony Scott’a adaması tesadüf olmasa gerek. Musa’nın hikayesi daha önce Cecil B. DeMille’in yönettiği, Charlton Heston’ın Musa’yı canlandırdığı “10 Emir / The Ten Commandments”la 1956’da da sinemaya uyarlandı. Scott’ın karanlık bir atmosferde geçen filminde Musa’nın hikayesine çok yeni bir bakış açısı getirdiği de söylenemez. Aksiyon, diyaloglar ve dönem epiği atmosferi bazı anlarda sürükleyici olsa da film genelini için Scott’ın ustalık gösterisi demek zor.

Haberin Devamı

“Göç: Tanrılar ve Krallar / Exodus: Gods and Kıngs”
Yön.: Ridley Scott
Oyn.: Christian Bale (Musa), Joel Edgerton (Ramses), John Turturro (Seti), Aaron Paul (Joshua)
Sen.: Adam Cooper, Bill Collage, Jeffrey Caine, Steven Zaillian
Gör.: Dariusz Wolski
Müz.: Alberto Iglesias

Haberin Devamı

Dans etmenin bedeli

Sol sinemanın rakipsiz ustası Ken Loach, “Özgürlük Dansı / Jimmy’s Hall” ile 1920’lerde, İrlanda’da geçen bir muhalefet hikayesini anlatıyor. Uzun yıllardır olduğu gibi bir kez daha senarist Paul Laverty ile çalışan Loach, İrlanda’dan sınır dışı edilen ilk İrlandalı olan Jimmy Gralton’ın gerçek hikayesinden yola çıkıyor. Jimmy’nin bu unvanı “hak etmek” için yaptığı ise insanların dans edip eğitim gördüğü ve iyi vakit geçirdikleri bir dans salonu açmak.
Dans salonu sol görüşlerden korkan devlete ve Katolik kilisesine rahatsızlık verince Jimmy’nin başı derde giriyor. Günümüz dünyasında da güncelliği olan Jimmy Gralton’ın öyküsünü Loach sade, etkileyici üslubuyla anlatıyor ve bir kez daha sol sinemada kendisi gibi ustalara ne kadar ihtiyaç duyulduğunu kanıtlıyor. “Özgürlük Dansı”nın Loach’un emeklilik filmi olduğu ise kesin değil, yönetmen yeniden bir kurmaca film için kamera arkasına geçebilir.

Haberin Devamı

Şehirde geçen bir aşk öyküsü

“Geriye Kalan” filmiyle tanınan yönetmen Çiğdem Vitrinel, İlhami Algör’ün kitabından esinleme olan “Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku”da Arif adlı, yaratım sancıları yaşayan bir yazarın Müzeyyen’le tanışmasının ardından ilham bulmasını konu alıyor. Arif’i Erdal Beşikçioğlu’nun, Müzeyyen’i Sezin Akbaşoğulları’nın canlandırdığı film, şehirde geçen bir aşk hikayesini akıcı diyaloglarla anlatan hoş bir seyirlik.

Diğerleri
l Çocuklara yönelik yerli kukla filmi “Rimolar ve Zimolar”da birbirinden hoşlanmayan iki kasabanın bir araya gelme öyküsü anlatılıyor. İsmet Kurtuluş ile Nermin Er’in yönettiği filmin seslendirme kadrosunda ise Yekta Kopan ve Janset var.
l Cengiz Dağcı’nın “Korkunç Yıllar” adlı romanından Burak Cem Arlıel’in yönettiği, başrollerini ise Murat Yıldırım, Selma Ergeç ve Baki Davrak’ın paylaştığı “Kırımlı”, II. Dünya Savaşı’nda esir düşen Kırımlı bir teğmenin hikayesini anlatan tarihi bir dram.
l Onur Aydın ilk filmi “Yağmur: Kıyamet Çiçeği”yle Çernobil felaketinden Kazım Koyuncu’nun genç yaşta vefatına kadar uzanan öyküleri iç içe sunuyor. Engin Hepileri, Erkan Kolçak Köstendil ve Elena Viunova oyuncu kadrosunda.
l Güney Kore sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Kim Ki Duk’un imzasını taşıyan “Bire Bir / Il-dae-il”de, bir lise öğrencisinin öldürülmesinden sonra birileri şüphelilerin peşine düşer.
l Belçika-Fransa ortak yapımı belgesel “Safari Macerası 3D / African Safari”, izleyicisini Afrika’da bir safari turuna davet ediyor.