Örümcek Adam yine ağlarını örüyor
Ünlü Amerikalı yönetmen Sam Raimi tarafından yönetilen ve Peter Parker’ı Tobey Maguire’ın canlandırdığı üçlemenin ardından dördüncü film “İnanılmaz Örümcek Adam”la ekip tamamen değişiyor ve seride yeni bir sayfa açılıyor. “(500) Days of Summer / Aşkın (500) Günü” adlı sevilen romantik komediye imza atan Marc Webb yönetmenliğinde yapılan filmde, Peter Parker’ı genç aktör Andrew Garfield canlandırıyor.
Başrol oyuncusu da yönetmen de farklı
Yeni sayfa demişken, hikaye olarak da en başa, Parker’ın Örümcek Adam’a dönüşme meselesine odaklanılıyor. Lisede okuyan, pek popüler bir öğrenci olmayan Parker, dayısı Ben ve yengesi May tarafından yetiştirilmiştir ve ebeveynlerine ne olduğunu merak etmektedir. Parker bir yandan kimliğini bulup diğer yandan yeni tanıştığı ve âşık olduğu Gwen’le yakınlaşmaya çalışırken, babasına ait bir çanta bulur. Bu çantayı araştırmak onu babasının eski ortağı Curt Connors’a götürür. Connors’ın alter egosu ‘Kertenkele / Lizard’ ile tanıştığında kendi süper kahraman kimliğini, yani Örümcek Adam’ı da ortaya çıkarmaya mecbur kalacaktır.
Görüldüğü gibi hikaye olarak 2002 yapımı ilk filmin yüzdüğü sulardayız. Nitekim filmin yurtdışında aldığı ilk eleştirilerde sinema yazarları bu filme ihtiyaç olup olmadığına dair bir soru işaretini hep muhafaza ediyorlar. Bunu bir kenara koyarsak, Webb’in Örümcek Adam’a Sam Raimi’nin eklemediği bir duygusallık kattığı yazılıp çiziliyor. Filmin Webb’in ilk yapımı “(500) Days of Summer”da ortaya koyduğu romantizmden nasibini aldığı ve Parker ile Gwen arasındaki romantik ilişkinin iyi işlendiği eleştirmenlerin fikir birliğine vardığı konular arasında... Filme verilen ilk tepkiler, seriyi yeniden başlatma hamlesinin kötü bir sonuç vermediği; ancak Christopher Nolan’ın “Batman” serisinde yaptığı güçte bir etkiden söz edilemeyeceği şeklinde. Yeni “Örümcek Adam” ağlarını örmeye hazırlanırken çizgi kahramanın sinemadaki macerasıyla ilgili bilgileri tazelemenin de tam zamanı.
“İnanılmaz Örümcek-Adam / The Amazing Spider Man”
Yön.: Marc Webb
Oyn.: Andrew Garfield (Örümcek Adam / Peter Parker), Emma Stone (Gwen Stacy), Rhys Ifans (Dr. Curt Connors), Denis Leary (Kaptan Stacy), Martin Sheen (Ben)
Sen.: James Vanderbilt, Alvin Sargent, Steve Kloves Gör.: John Schwartzman
Müz.: James Horner
“Aşk Sanatı”
Modern zaman ilişkileri
Emmanuel Mouret’nin yönettiği Fransız yapımı “Aşk Sanatı / L’Art d’Aimer”, aralarında François Cluzet, Frederique Bel, Laurent Stacker ve Judith Godreche’nin bulunduğu isimleri bir araya getiriyor ve çok karakterli bir yapı üzerinden ilerleyerek; modern kadın-erkek ilişkilerini inceliyor.
“Kıyamet Kitabı”
Dünyanın sonu geliyor
“Kıyamet Kitabı / Doomsday Book”, Güney Kore sinemasının önde gelen isimlerinden birine dönüşen Kim Jee-Woon (“Şeytanı Gördüm / I Saw the Devil”, “A Bittersweet Life”) ile Yim Phil-Sung’un birlikte yönettikleri bir bilimkurgu.
Gelecekte geçen filmde insanlar onları zombilere çeviren bir salgın nedeniyle zor günler geçiriyor. Film, bu kıyamet senaryosuna yapay zeka sahibi bir robot ve bir aşk hikayesi üzerinden yaklaşıyor. Üstelik dünyaya yaklaşan bir meteor işleri daha da karıştırıyor.
“Peki Şimdi Nereye?”
Erkek sorunlarına kadın müdahalesi
Caramel / Sukkar Banat”tan hatırlanabilecek yönetmen ve oyuncu Nadine Labaki’nin ikinci uzun metrajlı filmi “Peki Şimdi Nereye / Et maintenant on va où?.., geçen yıl Cannes’da ‘Belirli Bir Bakış’ bölümünde izleyiciyle buluştu. Lübnan’da Hıristiyan ve Müslümanların yaşadığı bir kasabanın kadınları erkeklerin din çatışmalarını önlemeye çalışıyorlar.
Komedi türündeki, başrollerinden birini Labaki’nin üstlendiği film, gösterildiği ülkelerde ortalama üstü eleştirilerle karşılandı.
“Dedektif Dee: Gizemli Alev”
Uzak Doğu’dan dövüş filmi
2010 yapımı “Dedektif Dee: Gizemli Alev / Detective Dee and the Mystery of Phantom Flame”, Hong Konglu yönetmen Hark Tsui’nin imzasını taşıyor.
689’da geçen hikayede, İmparator Wu Zetian Buddha’nın dev bir anıtını diktirmek ister. Ancak işin başındaki kişi ölür. Anıtla ilgilenler arasında başka ölümler de olunca, İmparator sürgündeki dedektif Dee’yi göreve çağırır.
Filmde Dee’yi Hong Kong’un en önemli aktörlerinden Andy Lau canlandırıyor. Ona, bu coğrafyanın sinemasının diğer önemli oyuncusu Tony Leung eşlik ediyor.
“Bu Dans Senin”
Aşk üçgeni
Neslinin en başarılı oyuncularından biri olan Saray Polley, yönetmenlikteki iddiasını ilk uzun metrajlı filmi “Away from Her”de kanıtlamıştı. “Take This Waltz / Bu Dans Senin” ise yönetmenliği üstlendiği ikinci yapım.
Kanada yapımı film, bir aşk üçgeni üzerinden ilerleyen bir dram. 28 yaşındaki Margot (Michelle Williams), beş yıldır Lou (Seth Rogen) ile evlidir ve mutlu, sorunsuz bir evlilikleri vardır. Karşı evde taşınan sanatçı Daniel (Luke Kirby), Margot’un kocası ve evliliğini sorgulamasına yol açacaktır. Film, yurtdışında ortalamanın üzerinde eleştirilerle karşılandı.
