Klasiklerin uzağında

Aralarında “Geleceğe Dönüş” ve “Forrest Gump”ın olduğu filmlerin yönetmeni Robert Zemeckis, yeni filmi “Müttefik / Allied”da iddiası sadece Brad Pitt ve Marion Cotillard’ın da yer aldığı oyuncu kadrosuyla sınırlı olmayan bir aşk hikayesi anlatıyor. Film, başta “Casablanca” olmak üzere klasik dönem aşk hikayelerinin günümüzdeki temsilcisi olma derdinde.

“Kirli Tatlı Şeyler” ve “Şark Vaatleri”nin senaristi Steven Knight’ın yazdığı senaryoda, Brad Pitt’in canlandırdığı Kanadalı ajan Max Vatan ve Fransız ajan Marianne Beausejour, Kazablanka’da bir görev için bir araya gelirler. Karı-kocayı canlandıracak ve bir Alman büyükelçiye suikast düzenleyeceklerdir. Bu görev sırasında aşık olur ve evlenirler. İngiltere’de kurdukları mutlu yuvaları, Max’in Marianne’in Alman ajanı olduğu yönünde şüphe duymasıyla sarsılır.

Zemeckis, “Marianne çift taraflı ajan mı, değil mi?” gerilimini taşıyamadığı gibi öncelikle izleyicinin bağ kuracağı bir aşk hikayesinin dinamiklerini kuramıyor. Çiftin akıbetiyle bağ kurulamadığında ise hikaye anlamını kaybediyor ve örnek aldığı “Casablanca” gibi klasiklerin güç aldığı temelden uzaklaşıyor. “Müttefik” cilalı bir film ama hedeflediğinin çok uzağında. Geçmişin sinemasına bakıp çifti arasındaki romantizmi yakalayan ve izleyiciye geçiren bir film için ay sonunda gösterime girecek “La La Land”i beklemek gerekiyor.

Savaşta beşinci adım

2003’te başlayan “Karanlıklar Ülkesi” serisi, vampirler ve kurt adamlar arasındaki savaşı Kate Beckinsale’ın canlandırdığı vampir Selene’nin rehberliğinde beşinci filme taşıyor: “Karanlıklar Ülkesi: Kan Savaşları / Underworld: Blood Wars”. Anna Foerster’ın ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu filmde, daha önceki filmlerde vampirlerden uzaklaşan Selene, güçlü bir liderin yükselişiyle tehlikeli hale gelen kurt adamlara karşı bir kez daha vampirlerin yanında yer alıyor.

Seri, beşinci filmle birlikte yan karakterler açısından ilginç bir yön taşımıyor. Görüntü yönetimi tercihleri, hikaye yapısı ise zaten önceki dört filmde sınırları belirlenmiş alanların tanıdıklığından uzaklaşmıyor. Film, serinin takipçileri için...

Haftanın diğerleri

Bu hafta beş yerli film gösterime giriyor. Bunlardan üçü festivallerde yer alan yapımlar. Ümit Köreken’in yönettiği “Mavi Bisiklet”, dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nde yaptıktan sonra en son Antalya Film Festivali’nin ulusal yarışmasından aralarında En İyi Film’in de olduğu ödüllerle döndü. Film bir köyde yaşayan bir çocuğun adaletsizliğe isyanına odaklanan bir dram.

Kıvanç Baruönü’nün yönettiği ana akım komedi “Görümce”, başrollerini Gupse Özay, Eda Ece ve Buğra Gülsoy’un paylaştığı bir film.

Ahmet Yenilmez’in yönetip başrolünü üstlendiği “Sevdam Gözlerinde Kaldı” ise Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüne odaklanıyor.

Kıvanç Sezer’in ilk filmi “Babamın Kanatları” Adana Film Festivali’nden Yılmaz Güney Ödülü’nün de aralarında olduğu birçok ödül kazandı. Film kanser hastası işçinin dramına odaklanıyor.

Oyuncu Ufuk Bayraktar’ın ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu “Kümes” 52. Antalya Film Festivali Ulusal Yarışma’da İzleyici Ödülü’nü kazanmıştı. Film, köyde eşi hastalanınca başka bir kadınla evlenen bir adamın hikayesini anlatıyor.

“Kahraman Ördek / Quackerz” çocuklara hitap eden bir animasyon.