Bir kadının yas ve iyileşme sürecini konu alan “Cake”in en dikkat çekici yönü rol kalıplarının dışına çıkan Jennifer Aniston’ın performansı
Jennifer Aniston’ın alışıldık çizgisinin dışına çıktığı ve iddialı bir performans sergilediği “Cake”in ona En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar adaylığı getireceği düşünülüyordu. Bu olmadı. Ancak film, Aniston’ın saygınlık peşindeki büyük bir adımı olarak hatırlanacak. Klişe senaryosuyla bundan fazlası olması ise pek kolay değil.
Klişelere bağlı kalıyor
Aniston’ın canlandırdığı Claire Bennett, ona fiziksel yaralar, hiç dinmeyen bir ağrı ve derin bir ruh yarası getiren bir kaza geçirmiş bir kadın. Mutsuz, kocasından yeni ayrılmış. Avuç avuç aldığı sakinleştiriciler ve ağrı kesicilerle yaşıyor. Acıları için gittiği bir terapi grubundaki Nina’nın intiharının ardından Nina’nın hayalini görmeye başlıyor. Nina’nın kocası ve çocuğuyla tanışması ise Claire’in iyileşmek için adım atmaya başlamasını sağlıyor.
Film, Hollywood’da ve bağımsız sinemada sıkça işlenen acı çeken, yas tutan kadının içsel yolculuğu izleğini takip ediyor. Bunu yaparken, izleyicisine belli ruh durumlarında karakterinin duygularını paylaştırsa da klişelere bağlılığı dikkat çekiyor. Daniel Barnz’ın yönetimi Claire’in gerçek ve hayaller arasında gezmesi sırasında tekliyor. Film, karakterini ve acılarını ciddiye alırken, izleyiciyi öyle buhranlara sürüklüyor ki bir noktadan sonra karakterle bağını zedeleyecek bir yabancılaşma yaşatıyor. Vasat bir film olarak nitelendirilebilecek “Cake”in en akılda kalıcı yönü Aniston’ın oyunculuk skalasının kendisine bahşedilen rollerden geniş olduğunu gözler önüne sermesi.
“Cake”
Yön.: Daniel Barnz
Oyn.: Jennifer Aniston (Claire Bennett), Adriana Barraza (Silvana), Anna Kendrick (Nina Collins),
Sam Worthington
(Roy Collins) Sen.: Patrick Tobin Gör.: Rachel Morrison
Müz.: Christophe Beck
Oscar’lı belgesel
Laura Poitras’ın yönettiği ve bu yıl En İyi Belgesel dalında Oscar kazanan “Citizenfour”, bilgisayar uzmanı Edward Snowden’ın Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) milyonlarca insanı takip etme skandalını ortaya dökme sürecini konu alıyor. Filmde, Snowden’ın ana akım medyadan gazetecilere skandalı belgelerle anlattığı süreç, skandalın patlaması, Snowden’ın gerginlikleri ve hayatın bu hikayenin bütün aktörleri için ne kadar zor bir hale geldiği ele alınıyor. Mutlaka görülmesini önerdiğimiz filmin en büyük değeri, devletlerinin gözetleme ve casusluğu ne boyutlara taşıdığını Snowden üzerinden anlatırken, hikayesinin ruhuna uygun gerilim atmosferini izleyicisine yaşatması.
İran’ın ilk vampir filmi değil!
“Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız / A Girl Walks Home Alone at Night” pazarlama stratejisinin yarattığı yanlış algının tersine İran’ın ilk vampir filmi değil: İran kökenli Amerikalı yönetmen Ana Lily Amirpour’un çektiği, Amerikan yapımı bir film. Dilinin Farsça olması bunu İran filmi haline getirmiyor. Hayali bir kasabada geçen film, vampir bir kadının gezip kadınları rahatsız eden adamları öldürmesi üzerinden ilerliyor. Siyah-beyaz film, Müslüman toplumlarında yaşayan kadınların sorunlarını, içini boşaltıp ince olmayan bir mizah malzemesine dönüştürüyor. Şekil olarak cilalanmış film, içerik açısından bomboş.
Haftanın diğerleri
- Çocuklar için gösterime giren iki filmden biri Fransa yapımı animasyon “Maymun Prens / Pourquoi J’ai Pas Mange Mon Pere”. Ünlü Fransız aktör Jamel Debbouze’un yönetmen koltuğunda oturduğu “Maymun Prens”, kabilesinden çelimsiz olduğu için atılan bir maymunun, başka bir hayatı keşfetmesinin öyküsü. Diğeri ise Anna Justice’in yönettiği animasyon türündeki yeni “Pinokyo / Pinocchio”uyarlaması.
- Yerli yapımlardan ilki Serkan Özarslan’ın yönettiği “Kendinol”. Başrollerini İmer Özgün ve Çağrı Şensoy’un paylaştığı film, iki adam tarafından hapsedilen ünlü bir oyuncu hakkında. Oyuncu Ali Atay’ın ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu “Limonata”nın başrollerinde Ertan Saban ve Serkan Keskin var. Makedonya’daki bir TIR şoförünün iki oğlunun Türkiye’den Makedonya’ya gittiği bir yol filmi bu. Komedi türündeki “Öğrenci İşleri”Talip Karamahmutoğlu’nun imzasını taşıyor, oyuncu kadrosunda ise Murat Akkoyunlu, Fırat Tanış’ın da aralarında olduğu isimler yer alıyor.
- Başrolünde Salma Hayek’in olduğu aksiyon “İntikam Kapanı / Everly”, eski sevgilisinin gönderdiği tetikçilerle mücadele eden bir kadın karaktere sahip. Yöneten Joe Lynch.
- Gişede başarılı olan ve izleyicisine kendisini sevdiren “Marigold Otelinde Hayatımın Tatili”nin devam filmi “Marigold Otelinde Hayatımın Tatili 2 / The Second Best Exotic Marigold Hotel”de yönetmen yine John Madden. Oyuncu kadrosunun belkemiği de sabit: Judi Dench, Maggie Smith ve Bill Nighy. Film ileri yaşlarındaki karakterlerin mutluluk arayışları üzerine.
- Kevin MacDonald’ın yönettiği “Kara Deniz / Black Sea”, bir denizaltıda geçen bir gerilim filmi. Başrollerde Jude Law ve Ben Mendelshon var.
- Will Gluck’un yönettiği aile komedisi “Annie”, küçük bir kızın üvey ailesindeki mutsuz hayatının değişmesini konu alıyor. “Düşler Diyarı”nın sevimli oyuncusu Quvenzhane Wallis başrolde.
DVD
HAFTANIN YENİSİ
“LEVIATHAN”
Andrey Zvyagintsev’in yönettiği film, günümüz Rusya’sının eleştirel bir portresini kusursuz şekilde çıkarıyor. Filmin Cannes’dan aldığı En İyi Senaryo gibi ödülleri mevcut.